Enerji zamlarında rakamlarla “Yurt dışında pahalı” yalanı

Birincil enerji kaynaklarının tüm dünyada en yüksek değerlere ulaştığı dönemde OECD genelinde tüketicilere yansıyan zam oranı 26. Türkiye’de ise bu oran yüzde 102!

Elektrik Mühendisleri Odasının (EMO) OECD verilerini esas alarak yaptığı çalışma, Türkiye’de enerji zamlarının, yurt dışında oluşan maliyet artışlarından kaynaklandığı ve yurttaşlara yansımasının düşük seviyede tutulduğuna yönelik iddialarının doğru olmadığını ortaya koydu.

Birincil enerji kaynaklarının tüm dünyada en yüksek değerlere ulaştığı belirtilen Temmuz 2021-Nisan 2022 arasındaki dönemde, OECD genelinde tüketicilere yansıyan zam oranı yüzde 26 ile sınırlı kaldı. Türkiye’de ise bu rakam 4 katına çıkarak yüzde 102 düzeyinde gerçekleşti.

2015’TEN BERİ OECD ORTALAMASINDAN 6 KAT FAZLA ZAM YAPILDI

Çalışmada, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) 2015’i baz yıl alarak gerçekleştirdiği enerji endeksi incelenince, Türkiye ile OECD ortalaması arasındaki makasın düzenli olarak açıldığı belirtil. Açıklamada, “Mart 2022 itibarıyla Türkiye’nin endeks değeri 409’a ulaşırken, aynı ayda OECD ortalaması 151’de kaldı. Baz yıl kabul edilen 2015’ten bu yana ülkemizdeki enerji fiyatlarındaki artış oranı yüzde 309 olurken, OECD ülkelerinin ortalamasındaki artış yüzde 51 olarak belirlendi. OECD verileri, 2015 yılından bu yana ülkemizde OECD ortalamasından 6 kat daha fazla zam yapıldığını ortaya koymaktadır” denildi.

SAVAŞIN ETKİLEDİĞİ AVRUPA’DA BİLE YÜZDE 30

Salgın sonrası başlayan arz daralması döneminde ise Temmuz 2021 itibarıyla OECD’nin ortalamasında endeks değerinin 120 olduğu kaydedilen açıklamada, Türkiye’de ise bu değerin 203 olduğu aktarıldı.

Birincil enerji kaynaklarının tüm dünyada en yüksek değerlere ulaştığının ifade edildiği Temmuz 2021-Nisan 2022 arasındaki döneme dikkat çekilen açıklamada, “OECD genelinde tüketicilere yansıyan zam oranı yüzde 26 ile sınırlı kalırken, bu rakam ülkemizde yüzde 102 düzeyinde gerçekleşti. Enerji krizinin yaşandığı söz konusu dönemde OECD ortalamasının 4 katı daha fazla zam yapıldığı görülmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla Şubat ayından bu yana tedarik sorunları yaşayan 27 AB ülkesindeki ortalama artış bile yüzde 30,5 düzeyinde kalmıştır. ABD’de ise fiyatlar yalnızca yüzde 21,9 oranında zamlandı. G7 ülkelerindeki ortalama artış yüzde 24,1 olarak hesaplanırken, OECD’nin zam sıralamasının sonunda yüzde 9,9 ile İsrail ve yüzde 3,4 ile İsviçre yer aldı” denildi.

Reklam

2002’DE OECD’NİN YARISIYDI

AKP’nin iktidara geldiği 2002’nin sonunda Türkiye’deki endeks değerinin 31, OECD ortalamasının ise bu değerin yaklaşık iki katı yani 59 olduğu kaydedilen açıklamada, “AKP hükümetlerinin iş başında olduğu bu dönemde, OECD ortalaması yüzde 156 artarken, ülkemizde ise yüzde 1220 oranında rekor artış yaşandı. Aynı dönemde ABD`de enerji fiyatları yüzde 145, AB ülkelerinde yüzde 141, G7 ülkelerinde ise yüzde 136 zamlandı. İsrail yüzde 67, İsviçre yüzde 44 ile OECD içindeki en düşük zam oranına sahip ülkeler oldu. Nisan 2022 itibarıyla OECD ülkeleri içinde en yüksek endeks değerine sahip olarak zam şampiyonuna dönüşen ülkemizin en yakın takipçisi Hollanda’nın endeks değeri yaklaşık yarımız kadardır. Üstelik Haziran 2022`den geçerli olmak üzere yapılan yeni zamla ülkemizin endeks değeri daha da artmıştır” denildi.

GERÇEĞİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR

Türkiye’nin 2002 yılından bu yana neoliberal enerji politikalarıyla enerji yokluğu, enerji yoksulluğu ve pahalı enerji gerçeğiyle karşı karşıya bırakıldığını belirtilen açıklamada, ülkenin elektrik başta olmak üzere doğal gaz ve akaryakıt zamlarıyla giderek daha pahalı enerji kullanan bir konuma geldiği ifade edildi.

Buna rağmen iktidar sözcülerinin “Dünyada ucuz enerji yok” söylemiyle; zamların “vahşice” uygulanan özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamalarından kaynaklandığı gerçeğinin üstünü örtmeye çalıştığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Enerji krizinden ve zam döngüsünden kurtulmak için kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programı uygulanması zorunluluk haline gelmiştir. Kamunun enerji yatırımları yapmasının önündeki engeller kaldırılarak, elektrik, doğal gaz ve petrol alanlarında dikey entegre kamu tekelleri yeniden kurulmalıdır. Temel insan haklarından biri olarak kabul edilen ucuz ve kaliteli enerjiye erişimi güvenceye almak, enerji maliyetlerinin ekonomik faaliyetleri tahrip etmediği bir kalkınma dönemini başlatmak için özelleştirilen tüm enerji kuruluşları kamulaştırılmalıdır.” (Ankara/EVRENSEL)

2616570cookie-checkEnerji zamlarında rakamlarla “Yurt dışında pahalı” yalanı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.