Antalya’da söyleşiye katılan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Türkiye daha fazla Afganistan’da duramaz. Bizim Afganistan’da, Amerika’nın çıkarları için ölecek tek bir gencimiz yok” dedi.
Emek Partisi (EMEP) Antalya İl Örgütü il binasında “Kapitalizm insanlığı nereye götürüyor, Türkiye nereye gidiyor” söyleşisi düzenledi. Söyleşiye konuşmacı olarak Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz katıldı. Akdeniz, pandemi, afetler, mülteci karşıtlığı ekseninde kapitalizmin insanlığı nereye götürdüğünü ve devrimci demokratik halk seçeneğini anlattı.
Kapitalizmin insan sağlığından doğanın talanına geçmişten günümüze sömürüyü artırarak süregeldiği süreci anlatan Akdeniz, bunun pandemi, yangın, deprem, kuraklık benzeri yansımalarına değindi. Felaket yılı yaşandığı ve daha da kötüye doğru gittiğini kaydeden Akdeniz, “Yeni yüzyılın bir sosyalizm yılı olduğunu tartışmalıyız” dedi.
“TÜRKİYE TALİBAN İLE GÖRÜŞEMEZ”
Afganistan gündemine ilişkin de konuşan Akdeniz, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün yaklaştığını hatırlatarak, bu dönem için barış talebinin önemli olduğunu söyledi. Akdeniz, “Afganistan meselesiyle ilgili bizim her yerde bir araya gelmemiz gerekiyor. Biz diyoruz ki ‘Türkiye Taliban ile görüşemez!’ Kitlesel bir güç göstermemiz gerekiyor. Türkiye daha fazla Afganistan’da duramaz. Bizim Afganistan’da, Amerika’nın çıkarları için ölecek tek bir gencimiz yok. Türkiye’nin NATO’dan çıkması lazım. Halkta bunun karşılığı var mı var. Ama kitlesel ve örgütlü bir mesaj vermiş değiliz bu konuda. Bunu göstermemiz gerekiyor bu da bizim çağrımız olsun” ifadelerini kullandı.
“LİNÇ BAŞLADIĞI ZAMAN BU DURUM İKTİDARA YARAR”
Altındağ’da yaşanan ev baskınları, dükkan yağmalamaları, arabaları yakmalar yıkmalara değinen Akdeniz, “Nasıl analiz edeceğiz? Ben şöyle değerlendiriyorum. Bu mülteci ve göçmenlere yönelik dördüncü büyük linç dalgasının ilk aşamasıdır. Daha önce 3 tane oldu. Silsile halinde oldu. Arapça tabelaları indirdiler, yangınlar devam etti. Bu yangınları nasıl söndürdüler. Milliyetçilerin duygularını kabartarak mültecileri sürdüler. Öyle durdurdular. Linç başladığı zaman bu durum mevcut iktidara yarar. Bu dalga döner sosyalistleri vurur, devrimcileri vurur, bizim burada aydınlatmaya ihtiyacımız var. Çıkış yolumuz şudur; işçinin emekçi için Afgan, Suriyeli bakmayız. Bizim için işçi işçidir” diyerek ortak mücadelede birleşme çağrısı yaptı.
“MUHALEFETİN MERKEZİNE AYAĞA KALKMASI GEREKEN İŞÇİ SINIFINI KOYMAK ZORUNDAYIZ”
CHP’nin ‘İkinci yüzyıl’ tartışmalarını tartışmaya değer bulduğunu söyleyen Akdeniz, “Bu tartışmalar iyidir. Ancak burada sosyal devrimler yok, burada işçi sınıfının iktidarı yok, burada eşitlik ve sosyalizm yok. Sınırlı bir ikinci yüzyıl tartışması. Bizim tartışmamız gereken yeni yüzyılın sosyalizm yüzyılı olduğu. Bütün toplumsal muhalefetin merkezine, motoruna henüz ayağa kalkmamış uyuyan bir dev olan henüz ayağa kalkmamış ama ayağı kalkması gereken işçi sınıfını koymak zorundayız. Yeni yüzyılın bir sosyalizm olacağını tartışmalıyız” dedi.
“MESELE SOKAKTA HALK BİRLİĞİNİ YARATMAK”
Üçüncü bir yol tartışmalarına partisinin nasıl yaklaştığını anlatan Akdeniz, “Tek adam rejiminin ruhu tekelci sermaye güçleri. Karşımızda tekelci sermaye gücü var. Ona hizmet eden bir iktidar var. Sermaye güçleri arasında çatışma yok mu var. Bu güç merkezi, sermaye ile içselleşmiş bu güç merkezi iki şeye evrilebilir. Liberal bir demokrasiye ya da faşizme dönüşebilir. Şu an görünen tek adam rejimiyle adım adım faşizmi inşa eden bir sürece doğru gidiyor. Böyle bir duruma karşı bizim bir yol sunmamız lazım. Kim gideceğin yanında kim gelecek nasıl bir yönetim gelecek bunu tartışmalıyız. Millet ittifakı mevcut sistemin restorasyonunun ötesine geçmiyor. Türkiye’nin yeni bir Syriza’ya, Podemos’a ihtiyacı yok. Devrimci demokratik bir halk seçeneği oluşturmak. Türkiye iki kutuplu burjuva siyasete mecbur değil. Kötünün iyisine mecbur değiliz. Mesele başkanlık seçimiyse birinci ikinci tura dair bizim de senaryolarımız var. Ama mesele bu değil mesele sokakta halk birliğini yaratmak. Süreci ilerletmeye çalışıyoruz. Zorlanıyoruz” diye konuştu.
“SEÇİM GÜVENLİĞİ VAR MI Kİ SEÇİM İTTİFAKINI KONUŞUYORUZ”
“Bir seçim güvenliği var mı ki seçim ittifakını konuşuyoruz” diye soran Akdeniz, “Halk sokakta, kent ve kırlarda örgütlü değilse sandık güvenliği de yok. Seçimi de önemsiyoruz ama bir hazırlık yapmamız gerekiyor. Türkiye’nin sosyalist bir çatı partisine de ihtiyacı yok şu an. Herkesi kesen halkın ihtiyacını karşılayacak ittifak, güç birliğidir. Sadece sosyalistler olsun, ya da şunlar olmasın diye ittifak olmaz. Siyaset 4 yılda bir yapılan seçimlere indirgenemez. Partilerin belirlediği adaylarla yapılamaz. İkizköy’de direnen kadınlardan biri neden sözünü söylemesin? Bir çağrım da sendikalar ve meslek örgütlerine. ‘Siyasi partiler bir araya gelin karar verin’ bu anlayışla da olmaz” ifadelerini kullandı.
