Ülke, şu anda sanki güllük gülistanlık.
Ülke sanki refah düzeyi açısından uçuyor.
Fakir-fukaranın kökü kazınmış sanki.
Komşularımızla değil “sıfır sorun”, sorunlarımız sıfırın altında.
Terör bitmemiş ama Kürt sorunu bitmiş (!)
Sonuçta bu ülkede yaşamasam, kendimi İsviçre’de sanacağım.
Ama Başbakan Erdoğan ısrarla İsviçre düzeyine gelmişiz gibi alakasız sorunlara el atmaya başladı.
Mesela kürtaj konusunu diline doladı son günlerde.
Kürtajın yasaklanmasına gidilecekmiş gibi bir hava yaratmak istiyor .
Hatta daha ileri gidip, Uludere’de bombalanarak öldürülen 34 vatandaşımızın durumuyla kürtajı karşılaştırıyor ve “Her kürtaj bir Uludere’dir” analizini (!) yapıyor.
Ne alaka?
Bence “kel alaka”…
Kürtaj ile terör karşılaştırmasını ilk defa yapan bir siyasi parti lideri ve başbakan olarak tarihe geçebilir başbakanımız.
Ama hangi tarihe ben kestiremiyorum.
Terörle mücadele tarihine mi, yoksa sağlık sorunlarının çözümünde yeni buluşlar tarihine mi bilemem.
Her kim ki sayın Erdoğan’a akıl verip “Uludere ve ülke sorunlarını unutturmanın tek yolu kürtaj olabilir sayın başbakanım” demişe halt etmiş.
Bence ülke gündemi he zaman değiştirilebilir.
Siyasetçi günden değiştirme yollarını her zaman deneyebilir.
Hatta absürt meseleler de ortaya atabilir.
Dahası şaka da yapabilir.
Ama her birinin en azından ayağı yere basan şeyler olması gerek.
Biraz olsun inandırıcılığı lazım.
Hatta kendi sempatizanlarının en azından “Olmadı başbakanım” dememesi lazım.
Son örnekte görüldü.
İçişleri Bakanı Şahin’in Uludere konusundaki gafı, Erdoğan ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’i dahi çileden çıkardı.
Başbakan Şahin’i görevden alacağına bu kez sağlık sorununa hem de kadınları çok yakından ilgilendiren kürtaj meselesine el atma ihtiyacı duydu.
Gerçekten şaka gibi.
Eğer başbakan Erdoğan siyasette “şaka dönemi” açmak niyetindeyse son çıkışı hiç de fena (!) sayılmaz.
Keşke şaka olsa.
