Erdoğan: Papa’yla aynı düşünüyoruz

Tayyip Erdoğan başbakanlığı döneminde Fethullah Gülen’in 1998’de Papa Jean Paul’le yaptığı görüşmede çekilen fotoğrafları eleştirerek “Papa’yla da maşallah el ele, kol kola resimleri var” diyerek halka şikayet etmişti.

Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francis ve beraberindeki heyeti taşıyan İtalya havayolları Alitalia’ya ait özel uçak saat 12.50’de Esenboğa Havalimanı’na indi. Karşılamada askeri kıta hazır bulundu.

Papa Francis, ilk ziyaretini Anıktabir’e gerçekleştirdi. Papa, Atatürk’ün mozelesine çelenk koydu. Papa, Atatürk’ün huzurunda dua etti.

Anıtkabir özel defterine yazan Papa, programında olmamasına rağmen Anıtkabir Müzesi’ni gezdi.

Papa Francis, müzedeki bazı eserler hakkında yetkililerden bilgiler aldı.

SARAY’DA İLK RESMİ TÖREN
Anıtkabir’deki tören sonrası Papa Francis, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na geldi. Papa Francis’i Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kapıda karşıladı.

‘MERHABA ASKER’
Papa Francis için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmi tören düzenlendi. Papa Francis, tören kıtasını Türkçe “Merhaba asker” diyerek selamladı.

ERDOĞAN: FARKLI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KONU YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Papa Francis, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşme yaptı.

Konuşmasında Batı’ya Suriye ve Filistin konusunda eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Çok verimli bir görüşmeyi gerçekleştirdik. Farklı düşündüğümüz konu hemen hemen hiç yok. Teröre, terörle mücadeleye bakışımız aynı. Şiddete yönelik bakışımız aynı, paranın egemenliğine yönelik bakışımız aynı.

Saygıdeğer misafirimizin Türkiye’ye yaptığı bu ziyareti hakikaten çok önemsiyorum. Bölgemizde ve dünyada barış ümitlerini çoğaltacak çok önemli, çok hayati adım olduğuna inanıyorum. Bugün Türkiye’den verilecek mesajlar sadece Türkiye’ye, sadece Vatikan’a değil inanıyorum ki tüm İslam coğrafyasına, tüm Hristiyan coğrafyasına ulaşacak ve oralarda da barış umudunu artıracak şekilde inşallah yankı bulacaktır. Bugün Ankara’da vücut bulan bu fotoğraf hiç şüphesiz dünya için bir umut fotoğrafıdır.

Batıda ırkçılık, ayrımcılık, farklı olana nefret ve İslamofobi ne yazık ki son derece hızlı ve ciddi bir şekilde tırmanma seyri gösteriyor. Müslüman ülkelerin yanında Batılı ülkelerde yaşayan Müslümanlara karşı önyargının ve tahammülsüzlüğün giderek arttığını görüyoruz. İnsanlar sadece mensup olduğu dinlerden dolayı peşinen ve son derece haksız biçimde gerici, hoşgörüsüz tutucu ya da şiddet yanlısı olarak yaftalanabiliyorlar. İslam terörle özdeş haline getiren girişimler var. İslam dünyasında da öfke ve şiddet yaygınlaşıyor.

DEAŞ terör örgütü dünya tarafından biliniyor, tedbirler alınıyor. Suriye’de 300 bin kişinin öldürülmesi, 7 milyonun kişinin ülkesini terk etmesi göz ardı ediliyor. Bu konuda ciddi manada konuşulmuyor. Suriye’de devlet terörü var.

Gazze’ye uygulanan, masum çocukların, masum kadınların ölümüne yol açan devlet terörü, ne yazık ki dünyanın dikkatini çekmiyor. Kudüs’te Müslümanların en kutsal mekanlarından biri olan, Mescid-i Aksa’yı hedef alan ihlal ve saldırıları mütemadiyen görmezden geliniyor. Orada farklı dini cemaatlerin kutsallarına ve özgürlüklerine yönelik de kısıtlamalar da yapılıyor uluslararası camia buna da duyarsız kalıyor.

Türkiye’de 30 yıldır 50 bine yakın insanın ölümüne neden olan PKK terörü dünyadan gereken tepkiyi almıyor. Bazı ülkelerdeki askeri darbeler, katliamlar, hak ihlalleri, kıyımlar dünyadan gereken cevabı almayarak adeta teşvik ediliyor. İşte bu çifte standartlı tutum, bu adaletsiz yaklaşım sadece İslam dünyasındaki kitlelerin ruhunda değil, adalete gönül veren tüm insanların ruhunda tamiri zor tahribatlar açıyor.

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Fransuva Hazretlerine, bu ziyaretiniz hiç şüpheniz olmasın ki İslam dünyası üzerinde son derece olumlu bir iz bırakacaktır. Bu ziyaretiniz aynı zamanda Hristiyan dünyası üzerinde de nice ön yargıyı kıracaktır diye düşünüyorum. Bu tarihi ziyaretin, bu küresel barış ve medeniyetin ittifakı olarak gördüğüm bu ziyaretin yeni bir sürecin ilk adımı olması en büyük arzumuzdur.

Birlikte yaşama kültürünün küresel ölçekte desteklenmesi adına Türkiye’nin tavsiye ve uyarılarının mutlaka dikkate alınması gerektiğini burada vurgulamak isterim. Aynı şekilde batıda yükselen tehditler, doğuda oluşan hassasiyetler konusunda da Türkiye’nin uyarı ve tavsiyelerine dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin tavsiyeleri gündelik siyasi polemikler içerisinde görmezden gelinmesin. Biz yaklaşan tehlikeyi görüyor, hissediyor ve tüm insanlığı ayrım yapmaksızın tedbir almaya çağırıyoruz.

Bazı ülkelerdeki askeri darbeler, katliamlar, hak ihlalleri, kıyımların dünyadan gereken cevabı almayarak adeta teşvik ediliyor. ‘İşte bu çifte standartlı tutum, bu adaletsiz yaklaşım, sadece İslam dünyasındaki kitlelerin ruhunda değil, adalete gönül veren tüm insanların ruhunda tamiri zor tahribatlar açıyor.

Gerek batıda yükselen ırkçılık, ayrımcılık ve İslamofobiye, gerek İslam dünyasında yükselen öfke ve şiddete karşı birlikte tedbirler üretmemiz kaçınılmaz bir gereklilik haline almıştır. Medeniyetler arasında inançlar, kültürler, mezhepler arasında uçurumlar derinleşerek bunu seyretmek, bunun karşısında eli kolu bağlı durmak, tarihe, vicdanlara ve inançlarımıza karşı takdir edersiniz ki büyük bir haksızlık olacaktır. Dünyamızı tehdit eden ırkçılığa, ayrımcılığa, nefret suçlarına, hoşgörüsüzlüğe karşı birlikte çözümler üretmek ve uygulamak zorunda olduğumuza inanıyorum.’

BM çatısı altında İspanya ile başlatılan Medeniyetler İttifakı Girişimi’nin yaşatılması ve daha etkin hale getirilmesi küresel barış adına umut verici olacaktır” değerlendirmesini ”Türkiye kendi içinde birlikte yaşama kültürünü güçlü şekilde desteklerken, bölgesinde ve dünyada da bunun mücadelesini samimi şekilde veriyor. Birlikte yaşama kültürünü küresel ölçekte desteklenmesi adına Türkiye’nin tavsiye ve uyarılarının mutlaka dikkate alınması gerektiğini burada vurgulamak isterim.

Türkiye’nin tavsiyeleri gündelik, siyasi polemikler içinde görmezden gelinmesin. Biz yaklaşan tehlikeyi görüyor, hissediyor ve tüm insanlığı ayrım yapmaksızın tedbir almaya çağırıyoruz. Batı ile ve doğu ile irtibat kurabilme imkanını değerlendiriyor, daha yaşanabilir bir dünya için çırpınıyoruz. Sadece yakın coğrafyamızda değil, açılım politikalarımızla son yıllarda ulaştığımız Afrika, Uzak Doğu ve Latin Amerika gibi bölgelerdeki çok çeşitli sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlarla da yakından ilgileniyoruz.

Katolik dünyasının ruhani lideri, muhterem misafirimiz Papa Fransuva Hazretlerine, bu ziyaretiniz hiç şüpheniz olmasın ki İslam dünyası üzerinde son derece olumlu bir iz bırakacaktır. Bu ziyaretiniz aynı zamanda Hristiyan dünyası üzerinde de nice önyargıyı kıracaktır diye düşünüyorum. Bu tarihi ziyaretin, bu küresel barışı ve medeniyetin ittifakı olarak gördüğüm bu ziyaretin, yeni bir sürecin ilk adımı olması en büyük arzumuzdur. Sizi ve heyetinizi, ülkemizde görmenin memnuniyeti içerisinde tekrar teşekkür ediyor, bu ziyaretin hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”

‘TÜRKİYE KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRÜYOR’
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sonrası açıklama yapan Papa Francis bir köprü vazifesi gören Türkiye’yi ziyaretten mutlu olduğunu söyledi. Papa Francis, Türkiye’nin takdir edilme nedeninin halkın cömertliği ve canlılığından kaynaklandığını belirtti.

‘BARIŞ ÇABASI ONURLU YAŞAM İÇİNDİR’
“Bizim diyolağa ihtiyacım var” diyen Papa Francis, “Barış çabasını sabırla ileriye götürmeliyiz. Barış için dinlerarası diyalog büyük bir katkı sağlar. Barış çabası onurlu yaşam içindir” ” dedi.

‘HERKESE DİN VE DİL ÖZGÜRLÜĞÜ’
Konuşmasında din ve ifade özgürlüğüne vurgu yapan Papa Francis, “Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar aynı haklara sahip olmalı. Din ve dil özgürlüğü herkese eşit olarak sağlanmalı” şeklinde konuştu.

‘TÜM İNANANLAR DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI’
Ortadoğu’nun kardeş katlinin yaşandığı savaşlara sahne olduğunu dile getiren Papa Francis, “Çatışmaların devam etmesine göz yumamamıyız. Barış için tüm müzakere yolları açılmalı. Tüm inananlar dayanışma içinde olmalı” dedi.

‘ASKERİ CEVAP YETERLİ OLAMAZ’
Konuşmasında Irak ve Suriye’deki savaşlara dikkat çeken Papa Francis, “Özellikle Suriye ve Irak’ta çatışmalara tanık olduk. Suriye ve Irak’ta terör eylemleri aralıksız sürüyor. Suriye ve Irak’ta azınlıklara büyük bir zulüm var. Sorunun çözümüne sadece askeri cevap yeterli olamaz” dedi.

‘TÜRKİYE CÖMERTLİK GÖSTERDİ’
Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki savaş nedeniyle güçmen durumuna düşenlere büyük bir cömertlik gösterdiğini vurgulayan Papa Francis, “Türkiye büyük bir cömertlik göstererek birçok göçmeni kabul etti ve sınırlarında meydana gelen bu dramatik durumdan doğrudan etkilendi. Uluslararası camianın bu göçmenlere yardım etmesi ahlaki bir mecburiyettir. Gerekli olan bu insani yardımın dışında bu trajediyi ortaya çıkaran sebeplere de kayıtsız kalınmamalıdır. Ancak Türkiye tarihi önemi nedeniyle büyük bir sorumluluğa sahiptir” şeklinde konuştu.

‘İSLAMOFOBİ, IRKÇILIKTIR’
Papa Franciscus, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile biraraya geldi.

Görmez, Papa Francis’i Diyanet İşleri Başkanlığının kapısında karşıladı. Tokalaşarak gazetecilere poz veren Papa Francis ve Görmez, daha sonra makam odasına geçti.

Görmez, görüşmedeki konuşmasında, Papa Franciscus’a, Türkiye ve Diyanet İşleri Başkanlığına yaptığı ziyaretten dolayı teşekkür ederek, memnuniyetlerini bildirdi.

Mehmet Görmez, konuşmasında şunları kaydetti:

“Dünyanın geleceği için hayra yoramayacağımız bir başka husus ise küresel medyanın, yeni bir ırkçılık çeşidi olan ve nefret suçuna dönüşen Müslüman karşıtı söylemlerle dehşet senaryoları yaymasıdır. Bu yolla yalnızca İslam aşağılanmıyor.

Bu yolla doğudan batıya, kuzeyden güneye yeryüzünde yaşayan bütün insanların aklıselimine saygısızlık ediliyor. Masum insanlar İslam ve Müslümanların düşmanı haline getirilmek isteniyor. Anti-semitizm, tarihin sayfalarını nasıl bir utanç lekesi olarak kirlettiyse Müslüman karşıtlığı da aynı utançla, tarihe kirli sayfalar eklemekten başka bir netice vermeyecektir.

İnanmak istiyoruz ki hangi din ve inanca mensup olursa olsun bütün insan kardeşlerimiz, izan ve vicdan sahibidirler ve vahşet sahneleriyle akıllarını aşağılamaya kalkan senaryolara aldanmayacaklardır.”

HAFTASONU PROGRAMI
Yarın İstanbul’da Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii’ni gezecek olan Papa Francis, Şişli’deki Saint Esprit Katolik Kilisesi’ndeki ayine katılacak.

Papa aynı gün Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret edecek ve Patrik Bartholomeos ile özel bir görüşme yapacak.

ORTAK DEKLARASYONA İMZA
Papa Francis ve Patrik Bartholomeos daha sonra Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi’nde dua edecek.

Papa, ziyaretinin son günü 30 Kasım’da tekrar Fener Rum Patrikhanesi’ne gidecek ve Bartholomeos ile ortak bir deklarasyona imza atacak.

TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR
Öte yandan, Papa Francis, Türkiye’ye yolunda uçakta açıklamalarda bulundu.

Uçakta 65 gazetecinin bulunduğu bölüme gelen Papa, “Türkiye şu anda sınırındaki çok sayıda mülteciye yardım ediyor. Bu hizmetinden dolayı teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

1437600cookie-checkErdoğan: Papa’yla aynı düşünüyoruz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.