Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’a hareketinden önce basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1974’teki Kıbrıs Harekatı’nın yıl dönümü için yapılacak törenlere katılmak üzere gittiği Kuzey Kıbrıs’ta, Meclis’ten konuşma yapıyor.
“Kıbrıs davasının sahibi Türk milletinin tamamıdır” diyen Erdoğan, “Kıbrıs davasını savunan, Kıbrıs Türkü’nün hakkına hukukuna sahip çıkan tüm Meclis üyelerine buradan şükranlarımı ifade ediyorum” sözleriyle milletvekillerini selamladı.
Erdoğan, “Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkının kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘İki devletli çözümden yanayız’
Kuzey Kıbrıs’a hareketinden önce yaptığı basın toplantısında, adada yeni bir müzakere sürecinin “ancak iki eşit ve egemen devlet modeliyle olabileceğini” dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Eşit, egemen iki devletli çözümden yanayız. 40-50 senemizi onların söyledikleriyle geçirdik, netice alamadık. O devir kapandı. Azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın savunduğu iki devletli formülü hatırlatarak, “Kıbrıs’ta tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu, kimin de çözümsüzlükten nemalandığını bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı.
BM adadaki müzakerelerin federasyon modeliyle sürdürülmesini dile getirirken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini ifade etmişti.
Erdoğan, “Kıbrıs Türk’ü Ada’da yarım asırdan fazla bir süredir eşitlik ve adalet mücadelesi veriyor” ifadelerini kullanarak, Ankara’nın Kuzey Kıbrıs’ın yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi’nde açıklayacağını söylediği gelişme, Batı ve Yunanistan tarafından da yakından takip ediliyordu. Atina, açıklanacak gelişmenin “gerginliği artırmaması gerektiği” yönünde mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’te yaptığı konuşma Kuzey Kıbrıs muhalefet partileri tarafından boykot edildi. Boykotun gerekçesi, “Türkiye ile Kuzey Kıbrıs ilişkilerinin doğru zeminden çıktığı” ve Türkiye’nin tepeden bir bakışla adaya yaklaştığı yönünde.
Ekim ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ankara’nın Ersin Tatar’a açık destek vermesi ve son olarak Kuzey Kıbrıslı iki ismin Türkiye’ye “milli güvenlik” gerekçesiyle sokulmaması, tepkilere neden olmuştu.
Eski Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da muhalefetin tavrını destekleyerek, törenlere katılmayacağını açıklamıştı.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yazılı açıklama yaparak, Meclis’teki muhalefet partilerinin boykot kararına tepki gösterdi. Tatar, boykot kararını “ihanet” olarak değerlendirerek, “Bu kararı alanlar Rum tarafı ile işbirliği içerisindeler” iddiasında bulundu.
