“Erdoğan’ın Gezi kini adliye koridorlarında”

Gezi’de polis müdahalesi sonucu bir gözünü yitiren Erdal Sarıkaya’nın hukuk mücadelesi baltalanmaya devam ediyor.

Sarıkaya’nın hatalı yapıldığı ispatlı olan tebligatla ilgili mahkemeye yaptığı başvuru reddedildi. Böylece, polislerin yargılanmasını engelleyen bir karara daha imza atılmış oldu.

Haziran Direnişi günlerinde polisin attığı gaz bombası sonucu bir gözünü yitiren Erdal Sarıkaya’ya yaşatılan hukuk garabetine bir yenisi daha eklendi.

Sarıkaya’nın o gece gözünü yitirmesine neden olan polislerin olay yerinde bulunduğu raporlarla ayan beyan ortaya konulmasına rağmen dosyanın “faili meçhul” olması için hummalı bir süreç yürütülüyor.

Savcılığın yanlış tarihte ve yanlış adrese yaptığı tebligata rağmen mahkemece verilen “itiraz süresini geçirdiği” kararına yapılan itiraz bir kez daha reddedildi.

İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Sarıkaya’nın yaptığı başvuruyu reddettiği kararında “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/05/2017 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından vaki itirazın reddine” ifadelerine yer verdi. Böylece, hatalı olduğu aşikar bir kararda ısrarın sürdürüldüğü anlaşıldı.

GÖZ GÖRE GÖRE ADALETSİZLİK…

Peki, bu karar neden hatalı ve mahkemenin reddine konu olan 2 Mayıs tarihli savcılığın “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararı neydi?

Savcılık, 2 Mayıs’ta 16 polisle ilgili yapılan suç duyurusunu emniyetin soruşturma izni vermemesini gerekçe göstererek takipsizlik kararıyla sonuçlandırmıştı. Karar 8 Mayıs’ta Sarıkaya’nın çok eskiden ikamet ettiği, yani güncel olmayan bir adresine tebliğe çıkmış ve 15 Mayıs’ta muhtarlığa ulaşmıştı.

Ancak 15 Mayıs’ta çıkan tebliğin üzerinde “yanlışlıkla” 15 Nisan yazıldığı ve itiraz süresi olan 15 gün hakkının da gasp edildiği ortaya çıkmıştı. Sarıkaya da savcılığın verdiği kararın tarihini göstererek itirazını yapmış ancak bir itiraz daha göz göre göre reddedilmiş oldu.

‘ERDOĞAN’IN GEZİ KİNİ ADLİYE KORİDORLARINDA’

soL’a konuşan Erdal Sarıkaya, kararın savcılıkça tebliğ edilmesini beklediğini ve AYM sürecini başlatacağını ifade ederek şunları söyledi:

2. Sulh Ceza Mahkemesi almış olduğu bu kararla yargının meşruluğunu yitirdiğinin ispatı olmuştur. Hakim ve savcılar direkt sarayın güdümünde hareket ederek karar veriyor. 4,5 yıldır Erdoğan’ın Gezi’ye karşı beslediği kin ve nefret şu an adliye koridorlarında vücut bulmuş durumda. Gezi’de polislere karşı, Gezi’den sonra AKP ve havuz medyasına karşı direnirken asıl tehlikenin siyasallaşmış yargı olacağını tahmin ediyordum. Keza da yanılmadım. Asıl silahları olan yargı ile saldırıyorlar. 4,5 yılımı adliye koridorlarında çürütüp beni davalardan vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ama mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim.

Süreç olarak 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin almış olduğu kararı savcılığın tebliğ etmesini bekliyorum. Tebligattan sonra 1 ay içinde AYM’ye bireysel başvuru hakkımı kullanarak dava açacağım. Biliyorum AYM de olumsuz yanıt verecek ancak AİHM’e de başvuru yapacağım. Bu sefer yargılanan 3-5 polis değil devlet olacak. Devlet ve AKP iktidarı mahkum olacak, kazanan Gezi’de demokrasiye, adalete, eşitliğe, kardeşliğe susayanlar, halk olacak.

 

2128650cookie-check“Erdoğan’ın Gezi kini adliye koridorlarında”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.