Facia gibi kazanın nedeni ortaya çıktı

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Türkiye’de 12 bin 534 kilometrelik demiryolu hattının sadece 5 bin 534 kilometresinde sinyalizasyon var, geri kalan bölümdeki trafik merkezden telsiz telefonla idare ediliyor…

Ankara’da yaşanan tren kazasının ardından olayla ilgili inceleme yapan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), YHT seferini yapan trenin yanlış hatta seyir halinde olduğunu ve bu yüzden kılavuz trenle çarpıştığını açıkladı. Bu faciaya yol açan en önemli nedenin söz konusu hattaki sinyalizasyon eksikliği olduğuna vurgu yapan EMO’nun konuyla ilgili açıklamasında, “Heyetimizin ilk incelemelerine göre kazanın yaşandığı yerin modern raylı ulaşım sistemlerinin en temel bileşeni olan sinyalizasyon sisteminin tamamlanmadan ulaşıma açılması bu faciaya davetiye çıkarmıştır. Makinistlerin ve kontrolle görevli personelin haberleşmelerinin telsiz/telefonla yapılması, raylı ulaşımda insan hatasına açık alanlar yaratmıştır” ifadelerine yer verilerek  Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile TCDD Genel Müdürü’nün istifa etmesi istendi.

13 Aralık’ta Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile karşı yönden gelen kılavuz tren saat 06:36’da çarpıştı. Sinyalizasyon eksikliğinin neden olduğu öne sürülen facia gibi kazada 9 kişi yaşamını yitirirken 86 kişi de yaralandı.

BAKAN TURHAN: ‘SİNYALİZASYON OLMAZSA OLMAZ DEĞİL’

Kazanın ardından açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan,  “Sinyalizasyon sistemi demiryollarımızda son bir kaç yıldır tesis etmeye başladığımız bir sistemdir. Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil” dedi.

ELEKRTİK MÜHENDİSLERİ ODASI: ‘TREN YANLIŞ HATTAYDI’

Bakan Turhan’ın tepki çeken sözlerinin ardından Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Odamızın yaptığı incelemeler ve medyaya yansıyan kaza görüntülerinde YHT seferini yapan trenin daha önceden makas değiştirip diğer hatta geçmesi gerekirken yanlış hatta seyir halinde olduğu, kılavuz trenin görevini tamamlayıp depoya giderken karşılaştıkları ve böylece her iki trenin çarpıştığı açıkça görülmektedir. Bu faciaya yol açan en önemli neden söz konusu hattaki sinyalizasyon eksikliğidir. Heyetimizin ilk incelemelerine göre kazanın yaşandığı yerin modern raylı ulaşım sistemlerinin en temel bileşeni olan sinyalizasyon sisteminin tamamlanmadan ulaşıma açılması bu faciaya davetiye çıkarmıştır. Makinistlerin ve kontrolle görevli personelin haberleşmelerinin telsiz telefonla yapılması, raylı ulaşımda insan hatasına açık alanlar yaratmıştır” ifadelerine yer verdi.

7 BİN KİLOMETRELİK HATTA TRAFİK TELEFONLA İDARE EDİLİYOR

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın verilerine göre Türkiye’deki 12 bin 534 kilometrelik hattın sadece 5 bin 534 kilometresinde sinyalizasyon bulunduğu belirtilen EMO’nun açıklamasında, geri kalan 7 bin kilometrelik bölümdeki trafiğin merkezden telsiz telefonla idare edildiği kaydedildi. Demiryollarında güvenli ulaşımın sağlanabilmesi için sinyalizasyonun acilen tamamlanması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, kazanın yaşandığı hatta enkaz kaldırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından tren seferleri yeniden başlatıldığına dikkat çekilerek sinyalizasyon eksiği giderilmeden hattın açılması nedeniyle tehlikenin devam ettiği kaydedildi.

SİNYALİZASYON YAPILMAMASI SAYIŞTAY RAPORUNA DA YANSIDI

Sayıştay’ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2017 yılı denetleme raporunun da demiryollarında yaşanan zafiyeti açıkça ortaya koyduğunun altı çizilen açıklamada, şöyle denildi: “Rapora göre Kars-Tiflis Demiryolu’nda maliyetin 2.8 katı fazla ödeme yapılmış, buna rağmen projede belirtilen imalatların önemli bir kısmı sözleşme bedeli doldurulduğu için tamamlanamamış, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon imalatları ise sözleşmeye dahil olmasına rağmen hiç yapılmamıştır. Tüm bu eksikliklere karşın Kars-Tiflis Demiryolu hattı ticarete açılmıştır.

GENEL MÜDÜR SİNYALİZASYONA DAİR BİLGİ VERMEDİ

TCDD Genel Müdürü’nün geçtiğimiz günlerde TBMM KİT Komisyonu’nda 8 Temmuz’da gerçekleşen ve 25 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Çorlu Tren Faciası üzerinden yaptığı açıklamaların gerçekle bağdaşmadığı açıkça gözler önüne serilmiştir. Genel Müdür yaptığı açıklamalarda hızlı tren hatlarının tamamının 24 saat kamerayla izlendiğini ve güvenliğin en üst seviyede olduğunu ifade etmiştir. Sinyalizasyona dair bilgi vermeyen Genel Müdür altyapı ve bakım işlemlerine dair yapılan yatırımlardan bahsetmiştir. Oysa dünyadaki raylı ulaşım sistemleri dikkatli incelendiğinde en temel gereksinimin ve olmazsa olmazının sinyalizasyon sistemi olduğu görülmektedir.”

‘BİLİMİ HİÇE SAYAN İKTİDAR SEÇİM ŞOVU YAPIYOR’

AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca özellikle de seçim dönemlerinde “büyük” projelerini apar topar işletmeye alarak bilimi ve tekniği göz ardı ettiğinin görüldüğüne dikkat çekilen EMO’nun açıklamasında, “Kamunun kaynaklarını sorumsuzca ve ederinin üstünde bedellerle ihale eden siyasal iktidar bilimi ve tekniği hiçe sayarak, seçim şovlarıyla süslediği projeleri işletmeye almış ve yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmıştır. Bu da yetmezmiş gibi yurttaşlarımızın gündelik yaşamlarını direkt ilgilendiren yatırımlarda kesintiye gitmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2019 yılı bütçesi 7.7 milyar liradan 12.5 milyar liraya çıkarılarak, yatırımcı bakanlıkların bütçesini de 4’e katlamıştır. Bütçede Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesi yüzde 56, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı`nın bütçesi ise yüzde 56.5 oranında azaltılmıştır.

RANT ODAKLI YAKLAŞIM VATANDAŞIN CANINA MAL OLUYOR

AKP iktidarının sicili kabarıktır: Mühendislik hataları ile dolu, kentsel ulaşım ilkelerine aykırı olduğu defalarca bildirilmesine rağmen yerel seçimler öncesi alelacele açılan teleferik ve YHT gibi riski yüksek, mühendislik ve bilimin gereklerinin yerine getirilmesi gereken projelerde, kamunun çıkarlarını değil, rant odaklarının karlarını ve seçimleri kazanmayı hedefleyen yaklaşımlar, yurttaşlarımızın hayatlarını kaybetmesine yol açmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

BAKAN VE GENEL MÜDÜRE İSTİFA ÇAĞRISI

13 Aralık’ta yaşanan kazanın asıl sorumlusu olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ve TCDD Genel Müdürünün istifa etmeye çağrıldığı açıklamada, sinyalizasyon başta olmak üzere demiryolu seferlerinin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için gereken altyapı eksiklikleri acilen tamamlanması gerektiğinin de altı çizildi.

 

2255660cookie-checkFacia gibi kazanın nedeni ortaya çıktı
Önceki haberAB tek kullanımlık plastiği yasaklıyor
Sonraki haberBeyaz Saray: Trump, asker çekeceklerini Erdoğan’a iletti
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.