Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde gelinen noktayı değerlendiren gazete, “müzakerelerde sonbaharda tren kazası yaşanabileceği” şeklindeki AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in uyarısına rağmen, tarafların böyle bir “kazayı” engellemek için hiçbir çaba harcamadıkları yorumunda bulundu.
Olası “tren kazasının” AB’nin genişlemesini istemeyenler tarafından memnuniyetle karşılanabilir bir durum olduğunu belirten gazete, “tren kazasının AB için stratejik bir başarısızlık olacağı ve Türkiye’nin de tamamıyla kalkınmış modern bir ülke olma niyetini geriye çekeceği” değerlendirmesinde bulundu.
Financial Times, Türkiye’nin AB’nin Kıbrıs ile ilgili taleplerini yerine getirmediğini savundu ve bu durumun Aralık ayına kadar bir ihtilafa yol açabileceğini kaydetti. AB’nin insan hakları, azınlık hakları, ifade özgürlüğü, işkence ve ordu üzerinde sivil kontrolü gibi konularda yeterli çalışmaların yapılmadığına dair Türkiye’ye eleştiride bulunduğunu belirten gazete, Ankara’nın ise Türkiye söz konusu olduğunda çıtanın daha da yükseğe kaldırıldığı gerekçesiyle Avrupalıları kötü niyetli olmakla suçladığını yazdı.
Her iki tarafın da bir noktaya kadar haklı olduğunu belirten gazete, tarafların geri adım atmaları ve gelinen durumu zihinlerinde gözden geçirmeleri gerektiğini kaydetti.
Financial Times, Batı ile İslam dünyası arasında gerginlik yaşandığı bir dönemde AB’nin Türkiye’ye kucak açması gerektiğini, “bunun sonucunda elde edilecek ödülün küçük olmayacağını” belirtti. Gazete, Türkiye’nin de buna karşılık daha fazla çalışması, 301. maddeyi kaldırması ve gerekli yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini yazdı.
