Yazıya bir soruyla başlamak istiyorum:
Ramazan ayında iftar çadırlarında doyurulan insanlar bayramdan sonra nasıl doyuyorlar?
Aslında bu soruya verilecek doğru cevap, söz konusu iftar çadırlarının varlığının sebebini de açıklamaya yetecektir.
Konuya, bir manzarayı çizerek girelim. Diğer illerde olduğu gibi her sene Ramazan ayında ilimizde de iftar çadırları kurulur. Bu iş adeta moda oldu. Moda diyorum çünkü ne çalışma tarzıyla ne adetlerimize ne de inancımıza uygun olmadığı bilinmelidir.
Ellerinde tabaklar sıraya girenler, sanki aldığı yemek karşılığı kameralara malzeme olan reklam figüranları gibi…
Çadırlara her gün gelenlerin hemen aynı insanlar olduğu iddia edilir.
Ola ki gerçek muhtaçlar oralara uğramayı bile düşünmemiştir. Muhtaç olanlar onurlarını da kaybetmiş insanlar değil ki…
Verilecek birkaç lokma için insanları siyasi, ideolojik pazarlamaya malzeme yapmak ne kadar insanidir? Bu soruyu herkes lütfen kendisine sorsun.
İnsanlarımızın geçmişte iftihar duyarak uyguladığı “gizli sadaka” inancı nerede kaldı?
Yaptığı yardımları anlatan veya gösterenlerin ayıplandığı toplum nereye gitti?
Dün zenginlerin kendi evlerinde yaptığı ve herkesin davet edildiği, yemeklerin zengin – fakir birlikte yendiği ve dualar edildiği sahneleri neden terk ettik?
Ya bugün, yemek parasını karşılayanların isimlerinin çadır üzerinde yazıldığı, insanların onurlarının yerlere düşürüldüğü, teşhir edildikleri çadır sahneleri…
“Alın şu kadar parayı, çadırın üstüne ismimi yazın, bu akşam yemekler benden” mantığını sorgulamak zamanı geçti bile…
Hem neden? Yarın o insanlardan ne istemek için?
Medeni toplumlara yakışan, insanları bir yere üst üste yığıp, onları topluma teşhir edip yemek yedirmek değil, onları kendi evlerinde doyurmaktır.
İnsanlarımızın asaletine yakışan, muhtaçların kendilerini kimin doyurduğunu bilmedikleri, teşhir edilmedikleri, onurlarının korunduğu ortamlardır.
Her yıl ramazan ayında sahnelenen bu bir çeşit tiyatro çadırları artık son bulsun.
Ey, yardım sevenler; fakirleri siz tespit edin, evlerinin önüne yardım paketlerini koyun, kapıyı çalın ve derhal orayı terk edin. Kapıyı açan muhtaç insanlarımız
Paketi alırken getirenleri görmesin ve onlara samimi dualar etsin.
Bunu yapamaz mıyız? Neden olmasın?
Hem de şimdi…
