G20 Zirvesi sırasında meydana gelen şiddet olaylarına ilişkin davada ilk karar çıktı. Savcının talebinden daha yüksek ceza veren mahkeme, polise şişe atan Hollandalı bir genci iki yıl yedi ay hapis cezasına çarptırdı.
Almanya’nın Hamburg kentinde Temmuz ayında yapılan G20 Zirvesi sırasında düzenlenen protestolara katılan göstericiler hakkında açılan davada ilk karar çıktı. Hamburg Yerel Mahkemesi’nde görülen davada 21 yaşındaki bir Hollanda vatandaşı, iki yıl yedi ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sanık hakkında savcılık bir yıl dokuz ay ceza talep etmiş, sanığın avukatı ise beraatini istemişti. Mahkemenin, savcının talebinden daha yüksek ceza kararı almasının duruşmayı izleyenler tarafından hayretle karşılandığı bildirildi.
Sanık toplumun huzurunu bozma, ağır ceza gerektiren yaralama, görevdeki memura ağır saldırma ve direnmekten suçlu bulundu.
POLİSE ŞİŞE ATTI
Mahkemenin hâkimi, sanığın 6 Temmuz akşamı Hamburg Schanzenviertel’deki gösteriler sırasında polis memurlarına iki şişe attığı ve bunun yanı sıra yakalanması sırasında cenin pozisyonunu alarak direniş gösterdiği kanaatine vardı.
Hâkim, savcının talebinden daha yüksek ceza verilmesi kararına gerekçe olarak görev başındaki memurların korunmasına yönelik yasanın sertleştirilmesini gösterdi. İlgili yasa, G20 Zirvesi öncesinde 30 Mayıs 2017 tarihinde yürürlüğe girmişti.
Polisin spontane düzenlenen bir gösteri sırasında görev tanımları içinde davrandığına işaret eden hâkim, mahkemelerin karar alırken yasa koyucular tarafından korunan kişilerden yana olduğunu ifade etti. Hâkim, verilen cezaya temyiz yolunun açık olduğunu da dile getirdi.
ŞİŞELER BERLİNLİ POLİSE İSABET ETMİŞTİ
Hollandalı göstericinin attığı şişelerden birinin Berlin’den Hamburg’a destek için giden polis memurlarından birinin kaskına, diğerinin ise bacağına isabet ettiği belirtildi. Polis memurunun baş ağrısı çektiği ancak bunun için hastaneye giderek tedavi olmadığı veya rapor almadığı kaydedildi. Polisin, şişeleri atan kişiyi izleyerek gözaltına aldığı ifade edildi.
Sanığın avukatı ise savunmasında, müvekkilinin kimliğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinin mümkün olmadığını, o sırada Hollandalı gencin 15 kişilik bir grubun arasında bulunduğunu hatırlattı. Avukat, bu nedenle de sanığın toplum huzurunu bozmakla suçlanamayacağını savundu.
Avukat, daha önce ceza almamış müvekkilinin polis tarafından yakalanması sırasında cenin pozisyonunu almasının ise kendini koruma mekanizması olduğunu belirtti.
Savcı ise ceza talebine gerekçe olarak bu tür suçların önlenmesinin önemine dikkat çekerek, potansiyel suçlular için caydırıcı olması gerektiğini ifade etti. DW Türkçe
