Göbeğimizi kaşıyarak demokrasi yaşatılamaz

“Göbeğini kaşıyan adam” kavramı, çevresinde olup bitenlere duyarsız, küçük çıkarlar peşinde koşan, toplum çıkarlarını değil, kişisel çıkarlarını düşünerek evinde zamanının çoğunu Alaturka magazin yarışmaları izleyerek geçiren bir tipleme olarak değerlendirilebilir.


Demokrasilerde kurumların ve devletin görev ve sorumlulukları olduğu kadar, bireylerin de görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.


Demokrasi, bireylere ve topluluklara haklar ve özgürlükler vermekle kalmaz, sistemin niteliğini korumak, güçlendirmek ve siyasal sisteme katılmak görev ve sorumluluğunu da yükler. Bu açıdan değerlendirildiğinde demokrasiyi yaşatmak, her vatandaşın, sivil toplum örgütlerinin ve örgütlü toplumun görevi ve sorumluluğudur.


Peki, nasıl koruyup yaşatacağız demokrasiyi ?


Halkın kendi kendisini yönetmesi anlamında demokrasi, elbette ki, doğrudan doğruya bütün karar alma süreçlerine katılmak biçiminde söz konusu olamaz. Nüfusun az olduğu kent devletlerinde, örneğin Antik Yunan’da, yetişkin erkeklerin tamamının katıldığı bir doğrudan demokrasi modeli görülmekteydi. Ne var ki, bu sistemler de köleler ve kadınlar ile yabancıları dışlayan yapısı nedeniyle eşitsizliğe dayalıydı ve bugün anladığımız anlamda demokrasi sayılamazlardı.


Bugün benimsediğimiz ve yaşattığımız bir siyasal sistem biçimi olarak (temsili) demokrasi, üç temel ilkeye dayalı olarak yaşatılabilir ve kalıcı kılınabilir. Bu üç ilke, “temsil”, “sınırlandırma” ve “güçler ayrılığı” ilkeleridir.


Halkın temsil edilmediği, karar alma organlarının Anayasa ve yasalar ile özellikle insan hakları ile sınırlandırılmadığı, yönetimin güçler ayrılığı ilkesine dayandırılmadığı sistemlere bugün için demokrasi demek olanağı yoktur.


Demokrasi, bireylere sayısız hak ve özgürlükler ile güvenceler ve yönetime katılma olanakları verir. Bu güzellikleri yanında, her bir birey olarak demokrasiye karşı görev ve sorumluluklarımız bulunmaktadır.


Demokrasilerde 18 yaşını doldurmuş her birey, siyasal sistemin korunması ve güçlendirilmesi ile sorumludur. Bu sorumluluk, seçimlerde oy kullanmak, halka dayanan yönetim biçiminin korunması ve her şeyden önce de sistemin yenilenmesi ve geliştirilmesi konusunda bireysel ve toplu olarak görevlerimizi yerine getirmek biçiminde özetlenebilir.


Seçimlerde oy kullanmayan, ülkenin siyasal kurum ve kurallarını gözetmeyen, sistemin gelişmesi ve yenilenmesi için çaba göstermeyen toplumların, demokrasiyi hak etmesi ve onun nimetlerinden yararlanması söz konusu olamıyor. Bu tür toplumlarda demokrasiyi yaşatmak, kalıcı kılmak ve güçlendirmek de kolay olmuyor.


Demokrasilerde birey, sistemin kendisine tanıdığı hakları korumalı ve geliştirmeli, çevresinde gelişen olaylara duyarlı olmalı, ülkenin değişim ve dönüşüm sürecinde dünyaya uyum sağlaması için üzerine düşen sorumlulukları zamanında ve etkin biçimde yerine getirmelidir.


Bu sorumluluğun gereği olarak, demokratik sistemi korumayı ve güçlendirmeyi amaçlamayan, bireysel çıkarlar ile hareket eden gruplardan oluşmuş, ülkesinin değişim ve dönüşüm sürecine ayak uydurmayı başaramayan siyasi partilerin desteklenmemesi de her birimizin görevi olmalıdır. 


Seçimlerde korku ile oy toplamaya çalışan, halkı yanıltmayı alışkanlık haline getirmiş, bireysel ve grup çıkarlarını toplum çıkarlarının üstünde tutan, değişmeyen ve yenilenmeyen siyasi partiler, demokrasiye de büyük ölçüde zarar verirler.


Demokrasiye inanmış bireyler olarak demokratik siyasal sisteme karşı görevimiz, demokratik ilkeleri özümsemiş, toplum çıkarlarını savunan, değişime ve dönüşüme ayak uyduran siyasi partileri desteklemekten geçer. Dar grup çıkarlarını kollayan, değişime ve dönüşüme direnen, ulusal çıkarları korumaktan aciz, halkın korkuyla oyunu çalmaya çalışan siyasi partilerin desteklenmemesi de üzerimize düşen görevlerden bazılarıdır.


Demokrasiye inanmış her bireyin en başta gelen görevi ve sorumluluğu, göbeğini kaşıyan adam olmaktan uzaklaşmak, katılımcı demokrasinin güçlenmesi için kendi sorumluluğunu yerine getirmek ve en önemlisi de demokratik ilkeleri koruyan ve güçlendiren siyasi partileri desteklemektir.


Demokrasilerde Göbeğini Kaşıyan Adam’ın da sorumlulukları vardır.


____________


Yrd. Doç. Dr. Birol Ertan
[email protected]


 

703270cookie-checkGöbeğimizi kaşıyarak demokrasi yaşatılamaz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.