Bundan 20 yıl önce, Hindistan modelini iyi anlamalıyız, biz de gençlerimizin kod yazmayı öğrenmeleri için çaba sarf etmeliyiz, teknolojiye önem vermeliyiz dediğimizde çok da fazla ilgi görmediğimizi hatırlayınca, kodlamaya bu denli önem verilen bugünleri görmenin verdiği mutluluğu anlatamam.
Henüz 2000’li yıllara gelmediğimiz o zamanlarda, siyasetçiler için bilgisayar sadece muhasebe kayıtlarının takibine yarayan bir aygıttı. İnternet ise çocukların “chat” yaptıkları, gereksiz bir ortam. Hutbelerde bile, internetin ne kadar tehlikeli olduğu, internette gençlerimizi bekleyen tehlikeler anlatılır, sanki interneti hiç kullanmasak gibi bir genel geçer anlayış vardı. İnternette yaşanan olumsuzlukları elbette göz ardı edemeyiz ama ne yazık ki, internet ülkemize eğlence ile girdi. Film izlemek, müzik dinlemek, oyun oynamak, tanımadığın kişilerle saatlerce sohbet etmekten başka kullanım alanı olmadığını sanarak tanıştı bir çok insan, internetle. Ama bu durum internetin suçu olamazdı. Bizim suçumuzdu.
İnternet okur yazarlığı adı verilen, interneti doğru kullanmaya yönelik kurslar henüz yoktu ve her şey kendi haline bırakılmıştı. Öyle ki, o zamanlarda yöneticiliğini yaptığım İnternet Kullanıcıları Derneği adına bir radyo programında konuştuğum yetkili, internetin bu kadar çok kullanılacağını düşünmemiştik cevabını vererek, beni daha da şaşırtmıştı. Alt yapı neden yetersiz sorusunun cevabı, bu denli kullanım artışını öngöremedik cevabını veremeyen yöneticilerimiz vardı o zaman…
Öyle ki, bir sorun olduğu zaman, Ankara’dan mühendisler beklenirdi ve dişini sık önerisinde bulunulurdu. Barındırma hizmeti verdiğim o zamanlarda, bakın internet olmadan ben işimi yapamam dediğimde ise, ne yapalım beyefendi yapabileceğimiz bir şey yok, az daha sabredin mühendisimiz gelecek cevabına söyleyecek bir söz bulamadığımız zamanlardı.
Belki de öyle zamanlarda, yazılıma önem verin, bakın Hindistan bu sayede ekonomisini düzeltti, gençlerini işsizlikten kurtardı, Dünya’ya bu alanda öncü oldu, biz de gençlerimizi bu konuda bilinçlendirirsek ve geliştirirsek, yükte hafif pahada ağır, katma değeri yüksek ürün ve hizmetler geliştirerek, ekonomimizi şahlandırma imkanı buluruz demenin doğru zamanı değildi. Ama yine de birilerinin bunu söylemesi gerekiyordu ve o birilerinin arasında olmak da mutluluk veriyordu. Belki de, bugünkü gelinen noktada dolaylı yoldan bir katkımız olduysa ne mutlu bize..
Eskilerde program yazmak ifadesi kullanılırken, artık kodlama ifadesi kullanılıyor. Sanırım hem daha havalı, hem daha teknik ve geniş bir ölçekte yapılan işi anlattığı için tercih ediliyor. Okullarda, çocuklarımız da Kodlama dersi görüyorlar. Peki bu kodlamanın kısa tanımı nedir? Özetle, bilgisayarlar başta olmak üzere makineler yapacakları işi bilemezler ve bunu onlara anlatmak gerekir. Programlar kullanarak, yapacakları işi anlatma sistematiğine kodlama adı verilir. Kodlama aracılığıyla, bilgisayar programları, oyunlar, web siteleri, cep telefonu uygulamaları, cep telefonlarında çalışacak oyunlar, insansız hava araçları, akıllı saatler, insansız otomobiller ve dahası da mümkün hale gelmiştir. Hal böyle olunca da kodlama daha önemli bir konumdadır, artık. Çünkü sadece muhasebe programı yazmakla kalmayıp, hem işinizi daha hızlı hale getirebilir, hem güvenliğinizi artırabilir, hem de stratejik üstünlük sağlayabilirsiniz.
Kodlamanın öneminin artmasıyla, kodlama dilleri de daha fazla merak edilir hale gelmiş olup, ASP, ASP.NET, PHP, C++, C# gibi farklı diller ortaya çıkmıştır. Ancak, şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim ki, kodlama dilleri evrensel olmakla birlikte, kendimize ait bir kodlama dili olmaması da ileride doğabilecek sorunların kaynağı olabilir. Çok mu zor bir kodlama dili oluşturmak? Elbette zor, ama imkansız değil. Kodlama dili öğrenmek zor mudur? Elbette emek gerektirir ama zor gözüyle bakmamak gerekir. İnanmak ve başlamak yeterli olacaktır. Hele hele bunca kaynağın olduğu bir ortamda hemen başlamakta fayda var düşüncesindeyim. 2020 yılına kadar, bilişim sektöründeki açık daha da büyüyecek ve % 45 oranında artacak. Uluslararası çalışan, tecrübeli bir programcının yıllık net kazancının 73.000$ olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, İngilizce öğrenerek, kendimizi geliştirmemiz iyi bir gelecek anlamına gelebilir. Buna rağmen yine de beyin göçünün olmasına gönlümüz razı gelmeyeceği için, siz kodlama öğrenin, İngilizcenizi geliştirin ama Türkiye’de kalın. Öyle ki, önümüzdeki günlerde bilindik birçok meslekten daha popüler hale geleceği gerçeğini göz ardı edemeyiz.
O zaman ne diyelim; “Haydi Gençler Kodlamaya”
Hakan TOPUZOĞLU / Eğitimci – Yazar / HT Bilişim Eğitim Danışmanlık
