Gül üretiminde dünya lideriyiz, tanıtımda sınıfta kalıyoruz!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE  – Bulgaristan ve İran gülün imajını satarken Türkiye’yi dünya lideri yapan gül üreticileri yıllardır destek bekliyor…
GÖLLER YÖRESİNDE GÜL VE KİRAZ ZAMANI
Haziran, Göller Yöresi’nde gül ve kirazın ayı. Bölgenin kalbi konumundaki Isparta Türkiye’nin de gül bahçesi olarak biliniyor. ‘Rose damascena’ olarak bilinen Isparta’daki yağlık gül üretiminde Mayıs ortalarında başlayan hasat, yükseltiye göre haziran sonuna kadar sürüyor. Gül bahçelerinde sabahın ilk ışıklarıyla başlayan hasat hem çok keyifli ama bir o kadar da zahmetli. Tek tek ve elle toplanan gül çiçekleri, güneşin yakıcı etkisine maruz kalmadan ve daha üzerindeki çiy damlaları kurumadan alım merkezlerine, oradan da yöredeki damıtma tesislerine götürülüyor.
 
DÜNYA GÜL ÜRETİMİNİN MERKEZİ ISPARTA
Dünyada Türkiye’nin dışında en çok gül üreten ülke Bulgaristan. Bunun dışında İran, Fas, Çin, Hindistan gibi ülkelerde de gül üretimi yapılıyor ancak yılda 15 bin ton dünya üretiminin yüzde 65’ini Türkiye karşılıyor. Türkiye’deki üretim ise Isparta merkezli Göller Yöresi’nde (Burdur, Afyonkarahisar ve kısmen Denizli) yoğunlaşıyor.
 
BULGARİSTAN’DAN GÖÇ EDEN TÜRKLER GETİRDİ
1870’li yıllarda Bulgaristan’dan Anadolu’ya göç eden Türklerin Isparta’ya yerleştirilmesiyle başlayan bölgedeki gül üretimi, bugün bölgeyi dünya gül üretiminin merkezi haline getirdi. Isparta kent merkezinde ‘Gülcü’ ve ‘Gülistan’ ve ‘Gül Evler’ adıyla anılan mahalleler, gülün kentin sosyal dokusuna nasıl işlediğinin de bir göstergesi.
 
8 BİN ORTAKLI ÜRETİM KOOPERATİFİ GÜLE YÖN VERİYOR
Türkiye’nin tek gül üretimi kooperatifi olan Isparta’daki GÜLBİRLİK, sektörün en önemli alıcısı konumunda. 8 bin civarında üretici ortağı bulunan GÜLBİRLİK dışında yaklaşık 15 civarında özel işletme de gül çiçeği işleyerek parfüm, kozmetik ve gıda sektörünün ham madde ihtiyacını karşılıyor.
DEĞERİ ALTINLA ÖLÇÜLEN GÜLYAĞI İHRAÇ EDİLİYOR
Değeri altınla ölçülen gül yağı en önemli ihraç ürünü. 2016 yılında gül yağının kilosu 11.250 Avro olarak açıklandı. yalnızca GÜLBİRLİK’in ihraç ettiği gül yağından yaklaşık 16 milyon Dolar gelir elde edildi. GÜLBİRLİK bünyesinde kurulan ve ‘Rosense’ markasıyla gül ürünleri üretimi yapan firmanın kısa sürede Avrupa’dan Çin’e dünyanın pek çok ülkesinde varlık göstermesi,  gücünü üretimden alan yerel markaların küresel pazarda ayaklarının nasıl sağlam basabileceğini de gösteriyor.
 
OSMANLIDAN BUGÜNE GÜL PAZARI FRANSIZLARIN ELİNDE
Osmanlı döneminden bu yana kokusuyla ünlü Isparta gülünün en büyük alıcısı, dünyanın koku pazarını elinde bulunduran Fransızlar. Geçmişte köylerde odun ateşiyle kaynayan imbiklerde geleneksel yöntemlerle kaynatılarak elde edilen gül yağı ve gül suyunu satarak geçimini sağlayan üreticiler bugün topladıkları gülleri modern tekniklerle damıtma yapan fabrikalara satıyor.
 
TÜRKİYE GÜL ÜRETİCİSİNİ YETERİNCE DESTEKLEMİYOR
Türkiye, Isparta’da yoğunlaşan gül üretimiyle dünya lideri konumunda. Ancak gül tarımına yeterli destek verilmeyince üreticiler giderek zorlanıyor. Örneğin 2008 yılında 8 bin 400 ton gül çiçeği üreten Türkiye’de bu rakam 2014 yılında 6 bin 750 tona düşmüş. Türkiye’nin en yakın rakibi Bulgaristan’da ise 2008 ve 2014 rakamları aynı: 6000 ton.
 
ÜRÜN VE İHRACAT DESTEĞİ SAĞLANMALI
150 yılı aşan bir üretim geleneğine sahip olan gülcülükte bir borsa yok. Cılız desteklerle bugünlere ulaşan ve her türlü zorluğa karşın azimle üretimi sürdürerek Türkiye’yi dünya lideri yapan gül üreticileri acilen desteklenmeli. Doğrudan ürün desteği, ihracat desteği ve değişen iklim koşullarına karşı sigorta desteği ile güçlendirilerek üreticinin geleceğe umutla bakması sağlanmalı. Oldukça hassas bir ürün olan gülün üretildiği alanlar korunmalı, başta mermer ve taş ocakları gibi üretimi doğrudan olumsuz etkileyen girişimlere izin verilmemeli.
 
BAKANLIĞIN GÜL ÇİÇEĞİ RAPORU DA AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR
Bütün bu beklentiler devletin ilgili kurumlarınca da bilinmesine karşın, çözüme yönelik somut adım atılmaması en önemli sorunların başında geliyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılı için hazırladığı ‘Gül Çiçeği Raporu’nun sonuç bölümünde şöyle deniliyor:
 
‘GÜL ÇİÇEĞİ KÜLTÜR ÜRÜNÜ, DEVLET KORUMASINA ALINMALI’
“Sınırlı bir bölgede üretimi yapılan gül çiçeği bir kültür ürünü olarak ele alınmalı ve bu kapsamda devlet desteğine ve korumasına tabi olmalıdır. Birlik ve kooperatiflere ürün teslimatı yapan ortaklarına yapılabilecek ürün alım desteği ve bölgenin önemli ürünü olan gül çiçeğinden elde edilen ürünlerin ihracatında teşvik verilmesi yerinde olacaktır. Bu teşvikten Kooperatif ve yerli firmaların ayrıcalıklı olarak faydalandırılması gerekmektedir. Bölgedeki kurum ve kuruluşların işbirliğiyle bu potansiyelin kullanılması, parfüm ve kozmetik sanayinde gelişilmesi hem bölge hem de Türkiye için çok yararlı olacaktır.
 
‘ÜRETİCİLERİNİN ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ ARTIRILMALI’
Gül hasadı zamanında yapılan kültür turlarının bölgeye yayılması projesi ile birlikte, Gül çiçeğinin tarım ürünü olması dışında, turizm öğesi olarak da markalaşmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Sonuç olarak yağ gülü tarihi geçmişiyle birlikte kültürel bir değerdir. Hem yurtiçi hem de uluslararası pazarlarda gül üreticilerinin rekabet gücünün artırılması, gül yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi ve geliştirilmesi kırsal kalkınma ve sürdürülebilirlik açısından oldukça önemlidir.”
 
BULGARİSTAN GÜL FESTİVALİYLE BU KÜLTÜRÜ YAŞATIYOR
Bulgaristan’da gül üretiminin öne çıktığı Kazanlık kenti, Osmanlı döneminde bölgeye yerleştirilen Türklerin yoğun  olarak yaşadığı küçük bir şehir olarak biliniyor. Ancak Kazanlık’ta halen sürdürülen geleneksel gül üretimi bugün Avrupa’nın her yerinden turisti hasat zamanı bölgeye çekiyor. Kazanlık’ta her yıl Haziran ayı başında yapılan gül festivali, Bulgaristan için önemli bir turizm potansiyeli oluşturuyor. Kazanlık gül festivaline son yıllarda Türkiye’den de çok sayıda ziyaretçi gidiyor.
 
İRAN’IN GÜL ŞEHİRLERİ TURİSTİK CAZİBE MERKEZİ
Bugaristan gibi gül çiçeğini gelenek ve kültürle harmanlayıp dünya pazarında kendisine yer edinen ülkelerden biri de İran. İran’daki gül üretiminde de yine Türklerin ağırlıklı olarak yaşadığı bölgeler öne çıkıyor. İsfahan eyaletine bağlı Gamsar, İran’ın ‘Şehr-i Gül’ü olarak biliniyor. Bu bölgede üretilen güllerden elde edilen doğal gül suyu dünyaca tanınıyor. Tarihi dokusuyla bilinen Kashan kenti de İran’ın önemli gül üretim merkezlerinden biri. İran’daki gül damıtma işleminin büyük ölçüde geleneksel yöntemlerle yapılıyor oluşu, turistik bir cazibe de yaratıyor. Kültür turisti denilebilecek ziyaretçileri ağırlayan İran’ın gül şehirleri, kitle turizminin biçimleyiciliğinden uzak kalarak kültürel dokusunun da korunmasını sağlıyor.
‘KOKUSUNU EL ALIR, ZAHMETİ ÜRETİCİYE KALIR’ OLMAMALI
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi İran’ın güllerinin kokusu da Fransız şirketler aracılığı ile parfüm olarak dünya kadınlarına sunuluyor. 1980’li yıllarda Isparta’da ‘Halı ve Gül Festivali’ olarak başlayan ancak giderek pop ve arabesk şarkıcılarının boy gösterdiği bir kasaba panayırına dönüşen etkinlikler son bir kaç yıldır yapılmıyor. Ancak coğrafyayla bütünleşen kırsaldaki üretim kültürünün giderek daha çok önem kazandığı bir dönemde Isparta çevresinin bu benzersiz potansiyelinin değerlendirilememesi büyük bir kayıp. Kentin en önemli gül üretimi merkezlerinden biri olan Güneykent kasabası ile lavanta üretimiyle öne çıkan Kuyucak köyünde yerel halkın özverisiyle ortaya konulan çabaları saymazsak dünyanın en önemli koku kenti olması gereken Isparta’nın çiçeklerinin deyim yerindeyse kokusunu el alıyor, zahmeti ise üreticiye kalıyor.
2095820cookie-checkGül üretiminde dünya lideriyiz, tanıtımda sınıfta kalıyoruz!
Önceki haberTürkiye betonlaştırılan çayırlarına ağlıyor!
Sonraki haberİNGİLTERE… Adalete güven daha fazla nasıl sarsılır?
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.