IMDB: 6,5
Rotten Tomatoes: % 44
Manalı Filmler: 9,0
Çoğunlukla insan, yoldan çıkar, kişiliğine, dünyada bulunuş amacına aykırı hareket etmeye başlar. İçindeki sesi duymazdan gelir, örneğin ofis yolundayken ayaklarının geri geri gitmesine aldırmaz. Kendini korumak kaygısıyla “her koyun kendi bacağından asılır” şiarını benimser, şefkat, merhamet gibi duygularına sırt çevirir. Sistemin tuzağına düşmenin bedeli ağırdır: Kişinin ruhsal gelişimi durur, neşe ve coşkusu kaybolur, hayatı bir “esarete” dönüşür ve sonuçta kilitlenir…
Sistemin sesi o kadar güçlüdür ki, durumunun farkına varamayabilir kişi, aslında bataklıkta debelenirken cennette olduğunu sanabilir …
Çoğunlukla hayat, böyle yaşayanları zorla yola sokar. Örneğin bir felaket gelir başlarına, “Cast Away / Yeni Hayat”taki uçak kazası gibi. Veya ölümcül bir hastalık (“The Doctor / Doktor”daki gibi)… Ağır bir depresyon dönemi de olabilir o kilidin anahtarı, uzun bir hapis veya ölüme yaklaşma deneyimi de… Amaç kişinin eski hayatını sürdüremez hale gelmesi, her şeyi yeniden değerlendirmeye, iç sesini dinlemeye, yeni bir hayat kurmaya zorlanmasıdır.
Kimisi inatlaşır hayatla, mutsuz ölür; bazısı da bu ikinci şansı akıllıca değerlendirir, mutluluğun yolunu bulur…
“Henry Hakkında” böyle bir hikaye. Hırslı, bencil, kötücül, egosantrik bir avukatın geçirdiği dönüşümün öyküsü. Tesadüfen bir soygunun içine düşen Henry’nin –kendi inadı ve insanları aşağılaması yüzünden- yediği iki kurşun, hem bedenini, hem beynini zedeliyor. Hafızasını da kaybeden Henry, konuşmayı, yürümeyi tekrar öğrenmek, karısıyla, kızıyla bile yeniden tanışmak zorunda kalıyor. Paranın satın alabileceği her şeye sahipken, insanlara muhtaç hale geliyor, çünkü yardım almadan ayakkabısını bile bağlayamıyor. Bulunduğu bu yeni yerde paranın, iş alanındaki başarının bir önemi kalmıyor Henry için, eskisi gibi yaşarsa çok mutsuz olacağını fark ediyor, kendini dönüştürmek, kendine yeni bir yol ve yaşam inşa etmek durumunda kalıyor.
Filmi beğenmeyen eleştirmenlerin haklı olduğu noktalar var, örneğin karakterler yüzeysel, hikaye çok bildik yollar izliyor vs, fakat filmin puanının bu kadar düşük olmasının temel nedeni “Amerikan hayat tarzı”na muhalif oluşu. Aynen 1988 yapımı “Rain Man / Yağmur Adam” gibi “Henry Hakkında” da 80’lerde neredeyse tüm dünyada iktidara gelen Yeni Sağ’ın savunduğu içi boş muhafazakar değerlere karşı çıkıyor, maddi değerlerin sistemin iddia ettiği kadar önemli olmadığını ve mutluluk getirmeyeceğini savunuyor.
Yapıldığı dönemde film, ABD’de “müslüman mahallesinde salyangoz satar” konumuna düşmüş ve bunun bedelini ödemişti. Fakat şimdi, Türkiye’den bakınca, işlediği her tema ve anlattığı hikaye bakımından büyük önem arz ediyor, “mutlak izlenmeli” notunu hak ediyor…
Meraklısına:
“Henry Hakkında”, yeni binyılda “Lost” gibi popüler dizilerle çok ünlü olan Jeffrey Jacob Abrams’ın ikinci senaryosu. Kariyerinde “Fringe” gibi ilginç işler de bulunan Abrams’ın yönettiği son film ise “Super 8”.
Regarding Henry / Henry Hakkında
Yönetmen: Mike Nichols
Senaryo: J. J. Abrams
Yapımcılar: Mike Nichols, Scott Rudin
Oyuncular: Harrison Ford (Henry Turner), Annette Bening (Sarah Turner), Bill Nunn (Bradley), Rebecca Miller (Linda), Bruce Altman (Bruce), Elizabeth Wilson (Jessica), Donald Moffat (Charlie Cameron), Mikki Allen (Rachel Turner), John Leguizamo (İçki dükkanındaki soyguncu)
1991 ABD yapımı, 108 dakika
Gösterim tarihi: 29 Kasım 1991
DVD firması: Tiglon / Paramount Pictures
