Hakan Kılman: Müzikte de sağlıklı beslenmeye özen gösterin

Trombon sanatçısı Dr. Hakan Kılman, Türk kültüründeki “Müzik ruhun gıdasıdır” sözünün çok doğru bir tanımlama olduğunu vurgulayarak, “Nasıl sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorsanız, müzikte de ruhunuz’a sağlık verecek müziği tercih edin” dedi.

Dr. Hakan Kılman, 28 Ocak Salı akşamı Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde (DAY MER) “Müzik ve İnsan” başlıklı bir söyleşide bulundu. Kalabalık katılımın olduğu gecede Kılman müziğin doğuşundan günümüze kadar yolculuğunu anlattı.

Kılman, müziğin bütün sanat dallarından en eskisi olduğu savlarını “İnsandaki ilk ritmin kalp ve ilk müzik enstrümanın ses, ilk melodilerin de annelerin çocuklarını sakinleştirmek için söyledikleri ninniler olduğunu söyleyebiliriz. En eski enstrüman ise  antik kazılarda ortaya çıkan 43 bin yıl öncesine ait hayvan kaval kemiğinden yapılan üzeri 3 delikli flüt oldugu biliniyor” diye aktardı.

İlk enstrümanın görsel ve işitsel bilgilerini sinevizyon ile sunan Kılman, “Bulunan bu enstrüman bizlere o yıllarda da müzikteki aralıkları bildiklerini, bu da o dönem insanlarının matematik ve ölçüm bilgisine sahip olduklarını gösteriyor. İnsan zekası, varolduğu her dönemde kendisine kılavuz olduğu söylenebilir. İlkelligin ölçüsü maddesel zenginlikten çok sağlıkta tedavi seviyesi denilebilir” dedi.

Kılman, çivi yazılı tabletelerin keşfedilmesiyle en eski medeniyet olarak bilinen Sümerler’de, dini tapınaklardan, dügün, bayram ve cenaze törenlerine kadar müziğin hayatın icinde var oldugunu ve kullanılan müzik enstrumanlarının ileri derecede gelişmiş olduğunu anlatarak, “Tabletlerde 10 enstruman isminin oldugu, nota yazımının bulunduğu bununla birlikte müzik eğitimi veren okulların olduğu görülüyor” diye konuştu.

Akadlar ve Asurlular’ın ticaret kolonilerinin, yazı ile birlikte enstrümanları da Anadolu’ya getirdiklerini belirten Kılman şunları söyledi:

“Müziğin doğuşunu antik Yunan’a bağlamak doğru değildir. Pythagorasin bulduğunu idda ettigi notaların ve müziğin matematik olduğu fikrinin, Sümer tabletlerinin bulunması bu buluşların Antik yunandan daha eski bir tarihe ait olduğu ortaya çıkmıştır… M.S ilerleyen yüzyıllarda Katolik kilisenin sadece dini müziğe izin verdigini, halkın kendi müziğinin Rönesans’a kadar açılım gösteremedigini, 15’inci yüzyılda matbaanın bulunması, ulusalcılığın başlaması, bilimsel alanda bulunan icatların, müziği de etkilediğini, local olarak bilinen bestelerin sınırlar ötesine yayılmasını sağladığını ve müzisyenlerin ulusal ve evrensel olarak ün sahibi olmalarının yolu açtığını biliyoruz.”

Kılman, Barok dönem ile beraber operaların, enstrumental müziğin, virtüoz çalgıcıların ortaya çıktığını belirterek “Bu dönemde müzik okullarının yaygınlaştığını, bestecilerin kompozisyonlarında artık din dışı olayları ve günlük hayatın konularını anlatmaya başladığını ve 18’inci asra gelindiğinde sanatçının artık kendi dünyasını ve fikirlerini eserlerine yansıtmaya basladığını görüyoruz” dedi.

Müzikte kilisenin yasakçı “karanlık” dönemine karşın Barok dönemi “altın”, klasik dönemi “özgür”‘ ve arkasından gelen romantik dönemi “sıçrama” olarak niteyen Kılman, “J.S Bach ile baslayan değişim, Mozart ve Beethoven sayesinde özgürlüğe kavuşmuş ve çağdaş formunu almış. Wagner ile günümüze kadar uzanacak yeni bir dönem başlamıştır” diye devam etti.

MÜZİK RUHUN GIDASI

Kılman, Türk kültüründeki “Müzik ruhun gıdasıdır” sözünün çok doğru bir tanımlama olduğunu vurgulayarak, “Nasıl sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorsanız, müzikte de aynısını yapın..Bir ormanda susup doğayı dinlediğinizde, kafanızın içindeki sesin ve düşüncelerinizin durduğunun farkına varacaksınız. Müzik dinlemek de böyledir bu yüzden kendinizi mutlu edecek streslerinizden, yaşamın kaygılarından uzaklaştıracak müzikler dinlemeyi tercih edin” diye konuştu.

Günümüzde müzik dinleyecisinin bilinçli olması, bestecilerin ve de müzik icra eden sanatçıların daha bilgili eğitimli, düzgün ve ahlak sahibi olması gerektiğini söyleyen Kılman, Ortadoğu’daki kültürel yıkımı da ağır bir dille eleştirerek “Müzik de dahil uygarlıkların beşiği olan bu bölgelerde değil bombalar patlatmak kurşun atmak, yürürken bile adımlarımızı yumuşak atmalıyız” diye devam etti.

HAKAN KILMAN?

Trombon sanatçısı Dr. Hakan Kılman Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olduktan sonra Almanya ve ABD’de eğitim aldı. Bir süredir Londra’da yaşayan ve müzik eğitmeni olarak çalışan sanatçı, Londra’da bir cok senfoni orkestrasında, jazz Big Band’lerde ve orijinal projelerde yer alıyor.

2382480cookie-checkHakan Kılman: Müzikte de sağlıklı beslenmeye özen gösterin

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.