Halkın Fatiha okuduğu türbe Diriliş dizisinden sonra küfürlerin hedefi oldu!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Konya’nın Ilgın ilçesinde Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek’in mezarı diye tanıtılan tarihi kümbet, Diriliş fanatiklerinin hedefinde…
 
Konya’nın Ilgın ilçesinde 13. Yüzyılda yaptırılan Emir Sadeddin İsa Kümbeti, TRT ekranlarında yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisinde kötü bir karakter olarak işlenen Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek’in mezarı olduğu söylentisiyle vandalizmin hedefi haline geldi. Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad döneminin ünlü bir mimarı ve devlet adamı olan Vezir Sadeddin Köpek’in mezarının Ilgın’da olduğu iddiası, Diriliş Ertuğrul dizisinden etkilenen gençleri harekete geçirdi. Diriliş fanatikleri, Emir Sadeddin İsa kümbetinin videolarını çekip ‘Sadeddin Köpek’in mezarı diyerek internette yükledi. Hükümete yakınlığıyla bilinen Haber7 bu videolardan birini “İşte Sadeddin Köpek’in mezarı” diye yayınladı. Diriliş Ertuğrul dizisinde Ertuğrul karakteri tarafından kılıçla başı kesilerek öldürülen Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek karakterinin mezarı olduğuna inanılan Ilgın’daki kümbet ise diziden sonra bir anda ilgi odağı haline geldi. Ilgınlı Tahir Dilek, “Vatandaşlar bu kümbetin yanından geçerken daha düne kadar Fatiha okuyup geçiyorlardı. Diriliş Ertuğrul dizisinin ardından küfür ederek geçiyorlar” diye konuştu.
 
DİRİLİŞ DİZİSİNDEN SONRA HEDEF HALİNE GELEN SELÇUKLU VEZİRİ
Anadolu Selçuklu Devleti’nin 13. Yüzyılda yaşayan devlet adamlarından biri olan Vezir Sadeddin Köpek, aynı zamanda usta bir mimardı. Konya’daki Zazadin Han Kervansarayı ile Beyşehir Gölü kıyısında I. Alaaddin Keykubad tarafından yaptırılan Kubadabad Sarayı’nın mimarı olarak bilinen Sadeddin Köpek’in devlet yönetimindeki tartışmalı yaşamı yaklaşık 800 yıl sonra TRT’de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisinde işlenince adı yeniden gündeme geldi. Dizinin geçtiğimiz ay yayınlanan bölümlerinde işbirlikçi, hain ve düzenbaz bir karakter olarak canlandırılan Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek, Ertuğrul karakteri tarafından kılıçla başı kesilerek öldürülmüştü. Gerçekte Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde kendisine kurulan davet tuzağı sonucu Beyşehir’de öldürülen Sadeddin Köpek’in ölümünün Ertuğrul Gazi ile bir ilgisi bulunmuyor.
‘KÖPEK’E PUSU KURMAK İÇİN BELEDİYEDEN OTOBÜS İSTENDİ’ İDDİASI
Dizinin 115. Bölümünde Sadeddin Köpek’in Sivas’a geleceğini öğrenen fanatiklerin, Taşlıdere mevkiinde Selçuklu vezirine pusu kurmak için Sivas Belediyesi’nden otobüs talep ettiği iddialarının yayılması üzerine Sivas Belediyesi sosyal medya hesabından bir açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Belediyenin yaptığı açıklamada, Sadeddin Köpek’e pusu kurmak için vatandaşların belediye otobüsleriyle Taşlıdere’ye taşınacağı konusunun doğru olmadığı belirtilerek, “Çılgın Sivaslı Alpler, lütfen senaryoya müdahale etmeyelim” ifadelerine yer verilmişti.
SELÇUKLU VEZİRİNİN MEZARINI ARAMAYA BAŞLADILAR
Ancak pusu kurma fikriyle yetinmeyen dizinin fanatikleri, Sadeddin Köpek karakterinin öldürüldüğü bölümün ardından bu kez de Selçuklu Vezirinin mezarını aramaya başladı. Kimi kaynaklarda Konya’nın Ilgın ilçesinde olduğu öne sürülen Sadeddin Köpek’in mezarını bulmak için harekete geçen Diriliş Ertuğrul fanatikleri, ilçede 1286-1287 yıllarında inşa edilmiş olan Emir Sadeddin İsa Kümbeti’nin videolarını çekerek internete yüklediler. Videolarda kümbetin Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek’e ait olduğunu ileri süren gençlerin bu tarihi yanılgısını tekrarlayan hükümete yakın Haber7 internet sitesi ise 19 Nisan tarihinde o videolardan birini “İşte Emir Sadeddin Köpek’in mezarının bulunduğu yer” başlığıyla yayınladı. Videoyu izlemek için (http://www.haber7.com/yasam/haber/2598463-sadettin-kopegin-mezari-nerede-hangi-ilde-ozel-videosu)
‘DÜNE KADAR FATİHA OKUNAN KÜMBETE DİZİDEN SONRA KÜFÜR EDİYORLAR’
Ilgın’daki Emir Sadeddin İsa Kümbeti bu videoların yayınlanmasının ardından tarihi televizyon dizilerinden öğrenen kültür vandallarının hedefi haline geldi. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Ilgınlı Tahir Dilek, “Vatandaşlar bu kümbetin yanından geçerken daha düne kadar Fatiha okuyup geçiyorlardı. Diriliş Ertuğrul dizisinin ardından küfür ederek geçiyorlar” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.
SELÇUKLU TARİHİ UZMANI: ‘MEZARININ YERİ BİLİNMİYOR’
Havuz medyasında “Günümüzün Fethullah Gülen’i” benzetmesi de yapılan Vezir Sadeddin Köpek’in mezarının yeri kesin olarak bilinmiyor. Selçuklu tarihi ve sanatı konusunda bilimsel çalışmaları bulunan Türkiye’nin önde gelen Selçuklu uzmanlarından bir akademisyene yaklaşık 800 yıl sonra mezarı tartışma konusu haline getirilen Sadeddin Köpek’le ilgili ayrıntıları sorduk. Ilgın’da hedef olan kümbetin Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek ile bir ilgisinin bulunmadığını dile getiren başvuru kaynağımız, konuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı: “Sadeddin Köpek’in mezarının yeri bilinmiyor. Ilgın’da bahsi geçen kümbet Sadettin Köpek’e ait değildir. Sadeddin Köpek’in mimar olduğunu biliyoruz. Konya Zazadin Han Kervansarayı ile Isparta Yenişarbademli’deki Malanda köşkünün onun yaptığını biliyoruz. Malanda köşkünün kendisine ait olduğu söyleniyor. Kubadabad Sarayını da onun yaptırdığı söyleniyor. Sultan I. Alaaddin Keykubad, görüp çok beğendiği arazide sarayı inşa etme görevini Sadeddin Köpek’e vermiş.
 
‘TELEVİZYON DİZİLERİYLE TARİHÇİLİK YAPILMAZ’
Türk tarihinin hepsi iyisiyle kötüsüyle ortak bir değerdir. Bir defa bunu söylememiz lazım. Bunu tarihimizden çıkartamayız. O zaman Taliban’ın yaptığı kültür mirası tahribatından bir farkı kalmaz yapılanın. Bunun adı vandalizm olur, başka bir açıklaması olamaz. Mısır devlet başkanının (Cemal Abdülnasır) söylediği ve Asvan Barajı’nın üzerinde yazılan bir söz var: ‘Ey Mısır gençleri, Tutankamon’dan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya kadar bu ülkeyi yönetenlerin hepsi senin atandır.’ Yani ne olursa olsun bu ülkenin tarihinde Sadeddin Köpek’in de hizmetleri var. Bunu yok sayamayız. Televizyon dizileriyle tarihçilik yapılmaz. Yapılırsa da sonuçta bir delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışmakla uğraşır dururuz.”
 
HEDEF HALİNE GELEN KÜMBET GERÇEKTE KİME AİT
Ilgın Şıhbedrettin Mahallesi’nde bulunan hedefteki tarihi kümbet, yakın zamana kadar gecekonduların arasında adeta kaybolmuş vaziyetteydi. Memluk devletinin Türk Sultanı Baybars’ın Anadolu’ya gönderdiği askeri kuvvetin başında bulunan Seyfeddin Balaban’ın oğlu Sadeddin İsa’nın yaptırdığı düşünülen kümbetin Arapça kitabesinde “Bismillahirrahmanirrahim, Büyük Sultan, fetihler babası Gıyaseddin Mesud bin Keyhüsrev’in Saltanatı yılarında emir Sadedin İsa bin Seyfeddin Balaban… 685 senesinde bu mübarek türbenin yapılmasını emretti” ifadelerine yer veriliyor.
‘ŞEYH BEDREDDİN TÜRBESİ’ OLARAK DA ANILIYOR
Anadolu Selçuklu Devleti dönemine ait kültür mirasıyla ilgili veri tabanı oluşturmak üzere başlatılan Anadolu Selçuklu Projesi (ASYEP) veri tabanında yer alan kümbetle ilgili bilgilere göre iki katlı olan yapı, sekizgen gövde üzerinde piramidal bir külahla örtülü. Kümbete bugün ‘Şeyh Bedreddin Türbesi’ denilmesi ise sonraları bu isimle bir zatın bu türbeye defnedilmesinden kaynaklanıyor. Ayrıntılar için: (http://www.anadoluselcuklumimarisi.com/asyep/veri-tabani?fid=197)
 
ZEKİ KINACI: ‘GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİNE YÖN VEREMEZ’
Çocukluğunun Emir Sadeddin İsa Kümbeti’ne bitişik evde geçtiğini söyleyen Ilgınlı Zeki Kınacı, “Eskiden burada bazılarında Roman vatandaşlarımızın da yaşadığı gecekondular vardı. Bu gecekondular 2,3 yıl önce kamulaştırılarak yıkıldı. Kümbetin çevresinde bir düzenleme yapılacağı söyleniyor. Ancak bu dizinin ardından ertelenmiş diye duyduk. 1970’li yıllarda bu kümbetin külahı yıkıktı. Sonra onarıldı. Çocukluğumuzda içine güvercinler, üzerine de leylekler yuva yapardı. Bu bizi çok mutlu ederdi. Ancak yıllardır bu kümbet ilgisiz kaldı. Bu atıl hali bizi üzüyor. Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez. Bu kümbetin çevre düzenin bir an önce yapılmasını ve korunarak ziyarete açılmasını istiyoruz” diye konuştu.
VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KÜMBET İÇİN PROJE HAZIRLADI
Çevresi molozlarla dolu olan şantiye görünümündeki tarihi kümbette hiçbir güvenlik önlemi ve uyarı levhası bulunmuyor. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilisi ise Emir Sadeddin Kümbeti’nin restorasyonu ve çevre düzenlemesi konusunda Konya Büyükşehir Belediyesi ile bir protokol hazırlandığını belirterek çalışmalara yakın zaman içerisinde başlanacağını dile getirdi. “Tarihi yapının içinde yatanın kim olduğundan çok yapının kendisine yönelik bir koruma anlayışı içerisinde” olduklarını dile getiren yetkili, “Zaman zaman benzer tartışmalar oluyor. Konya’daki Şems-i Tebrizi Türbesi ve Cami ile ilgili de benzer tartışmalar yaşanmıştı. Ancak bütün bunlar konunun tarihsel yönü. Biz yazılı belgelere göre yapıları ön plana alıyoruz. Burada korunması gereken yapının kendisidir” ifadelerini kullandı.
Ilgın Emir Sadeddin Kümbetiyle ilgili çalışmaların Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edildiğini belirten yetkili, tarihi yapının yakın zaman içinde atıl halden kurtarılacağını da sözlerine ekledi.
SELÇUKLU SARAYINDA EMİRLER SAVAŞI DÖNEMİ
Diriliş Ertuğrul dizisinde Ertuğrul karakteri tarafından başı kılıçla kesilerek öldürülen Selçuklu Veziri Sadeddin Köpek, Sultan I. Alaaddin Keykubad döneminde av emiri, mimar ve komutan olarak görevler yaptı. Ancak adı bugün bile tartışma konusu yapılan vezirin Selçuklu sarayının önde gelen emirlerine yönelik entrikaları ve kimi emirlerin ölümüne neden olan uygulamaları onun sarayda kurduğu otoritenin yarattığı rahatsızlığa bağlanıyor. Aynı dönemde Mübarizeddin Behramşah ve Seyfeddin Ayaba gibi güçlü emirlerin de saray üzerinde uzun yıllar büyük otorite kurdukları biliniyor. Emir Seyfeddin Ayaba’nın konağında günde 80 baş koyun kesilirken Sultan’ın konağında bütün saray halkı için 30 baş koyun kesildiğini aktaran ünlü Selçuklu tarihçisi İbn-i Bibi, ‘Selçukname’ adlı kitabında Sadeddin Köpek’le ilgili şu bilgileri veriyor: “Köpek’in annesi Şehnaz Hatun Konya’nın saygın kişilerinden birinin kızı idi. Keykubad’ın babası 1. Gıyaseddin Keyhüsrev onu görmüş, selvi boyuna, erguvan renkli yüzüne hayran olmuştu. Şehnaz saraya götürüldükten bir süre sonra iki aylık hamile olarak geri getirilmiş ve hile ile bakire gösterilip Köpek’in baba bildiği bir kişi ile evlendirilmişti.
 
2. GIYASEDDİN KEYHÜSREV’İN EMRİYLE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Bu öyküye dayanarak kendisini sultan soyundan ve sarayın varisi olarak gören Sadeddin Köpek’in ölümü de mimarı olduğu Beyşehir Gölü kıyısındaki Kubadabad sarayında gerçekleşti. 1237’de Alaaddin Keykubad’ın Kayseri’de av etinden zehirlenerek ölmesinin ardından tahta geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, sultanın emriyle kendisine kurulan içkili bir eğlence daveti tuzağıyla öldürülen Sadeddin Köpek’in cesedi bir kafese konularak Kubadabad Kalesi’ne asıldı. 1239’da gerçekleştiği sanılan Köpek’in öldürülmesi olayının ardından halkın kale burcunda asılan cesedi görmek için toplandığı sırada kafesin ipi koptu ve altındaki bir kişinin ölümüne neden oldu. Dönemin tarihçisi İbn-i Bibi, bu olayı duyan 2. Gıyaseddin Keyhüsrev’in “o alçağın kötü ruhu, öbür dünyadan gelip insanlara zarar veriyor” dediğini naklediyor.
 
2193380cookie-checkHalkın Fatiha okuduğu türbe Diriliş dizisinden sonra küfürlerin hedefi oldu!
Önceki haberUzakları özlemek
Sonraki haberYargıtay’dan ‘izin ücretleri’ için emsal karar
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.