Watt, ‘ın ‘AB asla eskisi gibi olmayacak’ başlıklı yorum yazısında, Avrupa’nın genişlemesi konusunda en dramatik aşamanın Türkiye’yle ekim ayında başlayacak müzakere sürecinde yaşanacağı öne sürdü.
Brüksel’i belirsiz bir geleceğin beklediği ve AB kulübünün asla eskisi gibi olmayacağını vurgulayan yazar şu yorumu yaptı:
”Türkiye’yle müzakereler başlayıp sürerken; bu ülkenin birliğe üye olup olmayacağı konusunda güçlü tereddütler oluşturabilir. Fransızların hala ‘Hıristiyan kulübü’ olarak niteledikleri birliğe, Müslüman bir ülkeyi kabul etmenin yarattığı derin kaygı, hayır cephesini desteklemede o kadar güçlü bir faktördü ki, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanlar güçlenecektir.”
Öte yandan İngiltere’de yayınlanan ciddi gazeteler, Fransız halkının kararının İngiltere’de olası bir referandumu da gereksiz kıldığını yazdı.
GÜL: DOĞRUDAN İLGİSİ YOK
Öte yandan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Fransa’da AB Anayasası için düzenlenen referandumun, Türkiye ile doğrudan bir ilgisinin olmadığını savundu.
Sonucun 3 Ekim’de müzakerelerin başlaması için engel oluşturmayacağını vurgulayan Gül, ”Türkiye olarak, bizim fazla alınacak bir durumumuz yok. Yapmamız gereken şey kendi yolumuza devam etmemiz, 3 Ekim’e kadar Türkiye’yi en iyi şekilde hazırlamamızdır” dedi.
