Dün beni ilk defa Çağlayan’da meydana çıkardılar. Lise ve üniversite yıllarımda bile hiçbir yürüyüşe katılmamıştım. Sadece Hürriyet’te çalışırken Çetin Emeç’in öldürüldüğü haberi gelince valiliğe kadar yürümüştük. Kızım küçücüktü. Dün Çağlayan’a artık üniversite öğrencisi olan kızımla birlikte gittik. Daha doğrusu kızım beni Çağlayan’a çıkardı.
Sanki bir şeyi protesto etmeye değil de kutlamaya gitmiştik. Nasıl coşkuluyduk, nasıl hevesliydik, nasıl birvücuttuk öyle…
Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttu…
Sloganlar da bu ruh halimizden nasibini aldı. “Satılmış medya” derken büyük bir binanın tepesine konuşlanmış medya mensuplarına baktı herkes. Aramızda dolaşmaya çalışan kameramanlara bakarak, “Tayyip’i alana Aydın Doğan bedava” diye bağırdı tüm katılımcılar hep bir ağızdan…
Herkesin ama istisnasız herkesin elinde bir bayrak vardı. Bayrak satışlarından bile katılımcıların sayısı ortaya çıkar kanımca…
Saat 12.00’de oradaydık. Sahnenin kurulduğu alana ulaşamadık. Anonsları, şarkıları, konuşmaları duyamadık bile. Saat 17.00 gibi mitingin bittiğini düşünerek harekete geçen kalabalıkla birlikte Taksim’e kadar yürüdük…Şişli’de Atatürk Müzesi’nin önünde durarak İstklal Marşı’mızı söyledik büyük bir gururla…
“Millet ayıldı, imam bayıldı”, “Tayyip bize gemi alsana”, “Çankaya yolları, şeriata kapalı” sloganlardan bazıları…
Katılımcıların çoğunluğu kadın ve gençti. Şık, kendinden emin, neşeli, esprili, özgüvenli, sağduyulu bir kitle vardı Çağlayan’da… Hiçkimse hiçbir partnin ya da derneğin adamı değildi. ”Tayyip baksana, kaç milyonuz saysana” ya da “Arınç baksana, göz kararı saysana” diye eğlenceli sloganlar da atıldı…
Uyuyan medya hala sesimizi duyurmaya üşeniyorsa, derslerini gazete ve dergilerini almayarak, radyo ve televizyonlarını izlemeyerek verelim derim ben naçizane…
Sınıfta kalan büyük bir haber kanalı var bence. O saatlerde “tekrar” belgeseller yayınlamakta ısrar eden, ismi lazım değil. Anladınız siz onu!
Bazı köşe yazarları dünyanın hiçbir yerinde mitinglerin canlı yayınlanmadığından bahsediyor. Doğrudur. Kimse medyadan böyle bir şey beklemiyor zaten. Gözlerini kapamalarına çok alıştık, karalamasınlar yeter. Gerçi BBC bile zaman zaman canlı yayın yapmış ama olsun!
Medyaya, “Gölge etme başka ihsan istemem senden” diyoruz biz sadece.
“Çarşı, Gül’e karşı” diyen sevgili arkadaşlarım, hepimiz Tandoğan’ız, Çağlayan’ız.
Ötesi yok, kupayı da alacağız, ligi de, iktidarı da..!
