Erdoğan, Ulusa Sesleniş Programında, şunları söyledi:
”Şuculuk buculuk davası güderek halkımızı birbirine düşürmeye, birliğini, dirliğini, huzurunu bozmaya çalışanlar, nasıl kör bir karanlığa saplandıklarını elbette anlayacaklardır. Fakat hamdolsun ki, bu millet, her türden oyunu arifane sezgisiyle önceden algılayarak bozan büyük bir millettir.”
Söğüt Şenlikleri’nde söylediklerinin bir kez daha altını çizmek istediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
”Kavmiyet davası, kabile kavgası gibi cahiliye gelenekleri, hiçbir zaman ayağımıza zincir olmadı, olamadı. Millete kör ideolojilerin at gözlükleriyle bakanlar, tarihe dinamizmini ve hayatiyetini yitirmiş bir kadavra gibi bakanlar, içimizde dipdiri yaşayan bu ruhu, bu idraki anlayamazlar. Bu bir yaşama üslubudur, hayat felsefesidir. Çağımızın etkin araçları eliyle kendi kıt akıllarınca tahrikler, provokasyonlar, ajitasyonlar tasarlayabilirler. Fakat kaya gibi sağlam duran, kan kardeşi, can kardeşi olmuş bu büyük milletin ruh köküne nifak tohumlarını eriştiremezler.”
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de, sağlıklı, şeffaf, sosyal boyutu olan, üretimi, istihdamı, yatırımı gözeten bir özelleştirme anlayışını hakim kıldıklarını belirterek, bugün özelleştirmelerin arkasında kararlılık, cesaret, samimiyet ve her şeyden önce milletin iradesinin olduğunu söyledi.
Erdoğan, ”Kuşkusuz bundan da rahatsız olanlar olacaktır. Dedikodulardan, yalanlardan medet umanlar çıkacaktır. Neden? Çünkü hiç kimse eline kartviziti alıp, ‘ben falancanın yakınıyım’ diyerek haksız kazanç, haksız iş elde edememektedir” dedi.
Türkiye’nin önünde tarihi bir dönüm noktası bulunduğunu, AB ile müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim 2005’in, Türkiye için yeni ve unutulmaz bir tarih olacağını vurgulayan Erdoğan, ”Hükümetimizin yoğun, samimi ve kararlı çalışmaları neticesinde, Türkiye artık Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerine başlamak üzeredir” dedi.
