Hristofyas’ın tuzak önerisi

Hristofyas’ın “İki bölgeli, iki toplumlu federasyon” derken aklında BM’nin söylediğinden ve bizim düşündüğümüzden daha başka bir görüntü olduğu kesin.

Aklında hep, görüşmelerde Türklere kazık atmak ve müzakerelerin sonucunda da adada “Mutlak Rum Yönetimi” kurmak olduğu çok açık.

Müzakereler sürecinde hangi başlık olursa olsun her yaptığı öneri art niyetli. İyica düşünüldüğü ve analiz edildiği vakit, sözlerinin arkasındaki tuzak ortaya çıkıyor hemen.
Zaten artık bir yanlışlıkla yaptığı öneri iyi niyetli bile olsa, bunun arkasında ne gibi bir kazık var diye uzun uzun düşünmek gerekiyor.

Başkanların son toplantısında Rum lider Dimitris Hristofyas, müzakere masasına federal devletin başkan ve başkan yardımcısının seçilme yöntemine ilişkin, Cumhurbaşkanı Talat’ın bir kaç hafta evvel yapmış olduğu Kıbrıs Türk ve Rum senatoları tarafından ayrı ayrı çoğunluk oyları ile tek liste halinde seçilsin önerisine karşı olarak yeni bir öneri koydu.
Hristofyas bu yeni karşı önerisinin temeli olarak da “ada nüfusunun yüzde yirmisinin Kıbrıslı Türk olduğu” gerekçesini dile getirdi.

Hristofyas’ın yeni karşı önerisine göre, görev süresinin bir bölümünde Başkanlık diğer bölümünde de Başkan Yardımcılığı yapacak olan Kıbrıslı Türk adayın seçilmesinde Rum seçmenler de oy verecek ve bu oylar Kıbrıs Türk Devletindeki oyların yüzde yirmisi değerinde olacak. Aynı şekilde Kıbrıslı Türkler de Rum aday için oy kullanacaklar ve bu oyların toplama etkisi de yüzde yirmi olacak, yani beşte bir.

Kulağa çok hoş gelen ve BM parametrelerindeki “Siyasi Eşitlik” kavramını öne çıkarır gibi gözüken bu önerinin altı bataklık, daha doğrusu tam bir çirkef.

Bu öneri ile Kıbrıs adasındaki Türk nüfusunu, toplamı içinde 230,000 adet Rum olmayan kişiyi de “Kıbrıs vatandaşı” olarak barındıran Rum nüfusunun yüzde yirmisi ile kısıtlamak amacını taşımakta.

Rumların “KKTC’de binlerce yerleşik var, Türkiye’ye geri dönsünler” iddiaları AB de ve BM de pek taraftar bulamayınca, çareyi müzakerelerin içinde bir yere, müzakerelerin sonundan kurulacak olan yeni devlet içinde Kıbrıs Türk nüfusunun kısıtlanmasını sağlayacak maddeler koymakta buldular.

İlk önerileri de adanın nüfusunun sadece yüzde yirmisinin Türk olduğu iddiası ile Başkanlık seçimlerinde ortak liste, aynı gün ortak seçim ve adadaki iki toplumun oylarının karşılıklı olarak birbirlerinin oylarını yüzde yirmi oranında etkileyebileceği bir öneri sundular.

Hedefleri hem adada tek halk olduğunu gözler önüne sermek hem de Kıbrıs Türk nüfusunu yüzde yirmi ile kısıtlamak. Geri kalanlar Türkiye’ye dönsün çığlıklarının da bu anlaşmadan sonra ayyuka çıkacağından hiç şüphe yok.

Matematiksel olarak düşünüldüğünde, teklifin yapıldığı gün adadaki Rum nüfusu, içindeki Rum yerleşiklerle birlikte 750 bin ise, ki doğru rakam 500 bin Kıbrıslı Rum ve 250 bin Pontus’lu, Rus, Yunan’lı, Lübnan’lı, Kürtler ve üçüncü ülke vatandaşlarıdır, Kıbrıslı Türk nüfusu da bu önerideki yüzde yirmi oran ile 150 bine düşürülmektedir.

Bu önerideki ikinci tuzak ise “Ortak seçim”de, Kıbrıs Türk tarafındaki “Toplam seçmen sayısı” ve Türklerin seçimlere katılım oranı ile ilgili.

Türk tarafında seçimlere katılım oranı ne kadar az olursa, Rum tarafından aktarılacak yüzde yirmi oy’un oranı da, kullanılan oy ile kıyaslandığında o denli artış gösterecek ve sonucu belirleyici olacak.

Örneğin Türk tarafında seçimlere katılım oranı yüzde altmış olarak gerçekleşirse, Rum tarafından aktarılacak “toplam seçmen sayısının yüzde yirmi oranındaki” oyların etkisi, yüzde yirmi yerine yüzde otuz üç olacak.

Eğer yapılacak seçimler Temsilciler Meclisi veya Senato seçimleri ise, Kıbrıs Türk tarafında üçte bir oranında Rumların destekledikleri kişiler Temsilciler Meclisine veya Senatoya seçilecekler demektir.
Bu öneri bence derhal reddedilmelidir.

________________

* Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com

658220cookie-checkHristofyas’ın tuzak önerisi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.