Çiçek, Özdemir Sabancı suikastının faili olarak aranan Fehriye Erdal ve DHKP-C’lilerle ilgili karar veren Belçika temyiz mahkemesinden bir heyetin Türkiye’ye gelmesiyle ilgili olarak, “Bu ziyaret gecikmiş bir ziyarettir. Bu kadar zaman geçtikten sonra halen şimdi araştırdıkları konuyu araştırıyorlarsa bunlara ‘günaydın’ demek lazım” dedi.
Çiçek ile Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, AK Parti İl başkanları toplantısı için parti genel merkezine gelişlerinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Belçika’dan gelen heyetle ilgili soruları yanıtlayan Çiçek, heyet ile görüşmediğini söyledi.
“Bunlar teknik düzeyde heyet olduğu için daha çok muhatabı olan kuruluşlarla ve o seviyede görüşmeler yapıldığını” ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:
“Ama bu ziyaret gecikmiş bir ziyarettir. Bu kadar zaman geçtikten sonra halen şimdi araştırdıkları konuyu araştırıyorlarsa bunlara ‘günaydın’ demek lazım. Şimdiye kadar neredeydiler. Ama maalesef AB üyesi ülkelerin terör listesinde olan iki örgüte de Avrupa’da büyük ölçüde imkan sağlanıyor. Parasal kaynakları orada, bir kısım kararlar oradan veriliyor. Çünkü yöneticilerinin bir kısmı orada. Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı bir kısım isimler AB’nin binalarında rahatlıkla dolaşabiliyor, oralarda toplantılar yapılabiliyor. Ama buna karşılık bu örgütler bu ülkelerin listesindedir. Şunu hep söylemeye çalıştık, uluslararası samimi ve kararlı bir işbirliği olmadığı sürece ülkelerin kendi çaplarında yürüttükleri mücadele kesin sonucu almaya yeterli olmuyor. Bu, bunun çok açık göstergesidir. Bahsettiğiniz örgüt de maalesef Avrupa’da faaliyetlerini sürdüren bir örgüttür”
“Uluslararası alanda bizim yapabileceklerimiz var mı?” sorusunu Çiçek, şöyle yanıtladı:
“Zaten Dışişleri Bakanlığımız bu konuda bir çalışma başlattı. Bugün ben de bu toplantıdan geliyorum. Benim başkanlığımda İçişleri, Milli Savunma, Dışişleri Bakanımız… Adalet Bakanlığı’ndan da katılımlar olacak. Bir çalışma grubu oluşturduk. Önümüzdeki hafta sonuna kadar yapılanların dışında neler yapılabilir bunları açıkça ortaya koymamız lazım. Burada tabii sadece resmi makamların tepkileri tek başına yeterli olmuyor. Meslek kuruluşlarımızın da bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeleri ve mukabil meslektaşı kuruluşlara gerekli tepkiyi ortaya koymaları lazım. Mesela böylesine bir karar karşısında herhalde Türkiye Barolar Birliğinin söyleyeceği bir laf olmalıdır. Veya başka meslek kuruluşlarının olmalıdır. TOBB’un, TÜSİAD’ın olmalıdır. Çünkü bunların hepsinin muhatapları var. Terörü cesaretlendiren bu karara karşı meslek odalarının da söyleyeceği bir şeyler olması gerekir.”
Bir gazetecinin, “DHKP-C’nin liderlerinden Dursun Karataş’ın öldüğü iddiaları var” sözlerine Çiçek, “Bilmiyorum” yanıtını verdi.
Çiçek, anayasa değişikliği ile soruyu yanıtlarken de “Onlara girmem. Kendi görev alanımla ilgili konuda konuşurum” dedi.
ŞAHİN’İN AÇIKLAMALARI
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Belçika’dan gelen heyetle ilgili soruyu yanıtlarken, “Böyle bir heyetin geldiğinden haberim var ama henüz kendileriyle görüşme ve geliş nedenleri konusunda bir bilgi almış değilim. Görüşelim, niyetlerini öğrenelim. Ondan sonra bir değerlendirme yaparız” diye konuştu.
“Geç kalmış bir adım değil mi?” sorusu üzerine Şahin, “Hem de çok geç kalmış bir adım” dedi.
“(Cumhurbaşkanı kaygıları giderecek ek düzenlemeler yapmalı, anayasa değişikliklerini iade etmeli) şeklinde yorumlar var. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?” sorusu üzerine Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın işine karışmak bizim görevimiz değil, kendi takdiridir” ifadesini kullandı.
“Sabih Kanadoğlu’nun bir uyarısı oldu; ‘Laikliğe aykırı davranan partiler kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler’ diye. Bu uyarıya nasıl bir yanıt vereceksiniz?” sorusuna Şahin, “Hangi sıfatla bunu söylüyor? Sıfatı nedir, kendilerinin… “ yanıtını verdi.
