Yüksek mahkemenin Başbakan Boris Johnson’ın parlamentoyu beş hafta süreyle askıya alma kararını hukuka aykırı bulmasına geniş yer ayıran İngiltere basını, Johnson’a büyük bir darbe olarak yorumluyor.
Financial Times, manşetten gördüğü haberine “Johnson istifa çağrılarıyla karşı karşıya” başlığını atarken, Guardian manşetinde Johnson için “Kraliçeyi, halkı ve parlamentoyu kandırdı” diyor.
Times, kararın ardından New York’taki BM Genel Kurulu temaslarını kısa kesip ülkeye dönen Johnson için “Başbakan geri, kaosa uçuyor” diyor.
Yüksek Mahkeme’nin 11 yargıcının oybirliğiyle aldığı kararda, Johnson’ın hukuka uygun davranmadığını ve parlamentoyu askıya alma kararı ile “makul gerekçe olmadan Parlamento’nun anayasal işlevlerini yerine getirmesini engellediği” belirtilmişti.
Bu nedenle Parlamento’nun askıya alınması kararının geçersiz olduğu ve Avam Kamarası Başkanı’nın girişimi ile derhal toplanabileceği ifade edilmişti.
Kararı okuyan Mahkeme Başkanı Yargıç Brenda Hale, “parlamenter demokrasinin uzun süreyle askıya alınmasının”, “demokrasinin temel ilkeleri üzerindeki etkisinin aşırı” olduğunu söylemişti.
Guardian, Avam Kamarası Başkanı John Bercow’un bugün parlamentonun yeniden toplanması kararı almasının adından, muhalif milletvekillerinin Johnson’ın parlamento oturumunda sorgulamaya kararlı olduğunu söylüyor.
Henüz bir güvensizlik oylamasını gündeme getirmeyi düşünmeyen ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn’in de, diğer muhalif liderlerle başbakan üzerinde nasıl maksimum baskı kurulabileceğini görüştüğü kaydediliyor.
‘Johnson’ın onuru ve utancı yok’
Guardian, başyazısında “Demokrasiyi yasadışı bir şekilde tahkir etmekten suçlu bir başbakan gitmeli ama gitmeyecek” diyor.
Gazete “Onurlu bir başbakan istifasını sunar. Ama Johnson’un onuru ve utancı yok. Böyle bir meydan okumanın oluşturduğu emsal düşünülemez olmalı. İngiltere kendisinden ne kadar çabuk kurtulursa, o kadar iyi.” ifadelerini kullanıyor.
Daily Telegraph ise başyazısında mahkemenin kararını eleştiriyor. “Nihai yargıç seçmen olacak” başlıklı yazıdan dikkat çeken satırlar şöyle;
“Yüzyıllar boyunca, İngiltere Anayasası, mahkemeler, parlamento ve hükümet tarafından temsil edilen Kraliyet arasında hassas bir güç dengesi oldu. Bu denge, gerçek bir tartışma yapılmadan, tartışmaya yer bırakmayacak şekilde mahkemelerin lehine kaydı. Ancak yine de demokratik iradeyi gerçekleştirmeye çalışan Boris Johnson’un kimliğindeki yürütme. Nihayet şansı bulduklarında, seçmenler kimin doğru yolda olduğunu yargılayacak.”
