İNGİLTERE… “Biz evkaf malıyız, kendimize iyi bakmalıyız”

Ressam Metin Şenergüç anısına düzenlenen eserlerinin yer aldığı sergi, 27 Ocak Pazar günü anma kokteyliyle açıldı. Sergi 22 Şubat’a kadar “146 Kingsland High St E8 2NS” adresindeki Homefinder – an other place’da hafta içinde 10-17 arasında, cumartesileri ise 10-13 arasında görülebilecek.

Metin’in kuytuluklarda çiçek açmasını başaran iyi bir ressam ve iyi bir yazardı. Ayrıca toplumdaki belki de tek sanat eleştirmeniydi. Metin’i genç yaşta kaybetmek biz sosyalistlere Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi vücudumuzun evkaf malı olduğunu bu nedenle iyi bakmamızı gerektiğini hatırlatmalı. Birbirimizin kıymetini bilmemizi ve başka hayatlar için mücadele ederken kendimizi de unutmamalıyız.

***

Kuzey Kıbrıs’ta vicdani ret tartışılıyor. Büyük olasılıkla vicdani ret hakkı tanınacak. Sosyal medyada vicdani ret isteyenlere karşı bir linç kampanyası başlatıldı. Bu ilkel yazıları gördüğümde aşağıdaki paragrafı yorum olarak yazıyorum:

“Et yemeyene zorla et yedirmek işkencedir… Dünya vicdani ret’i uzun süre ayrıntılarıyla araştırdı ve tanımak zorunda kaldı… Amerika’yı yeniden keşfetmenize gerek yok! Siz yalnızca ‘bu hakkın kötüye kullanılmasını nasıl engelleyebiliriz’ diye konuşabilirsiniz belki. Bu hakkı reddetmek gericilik ve çağdışılıktır. Birazcık evrensel olun, dünyada olup bitenin farkına varın yahu…”

***

“Türk Eğitim Birliği ve Gönüllüler” adıyla Türkiye’de küçük Öykü Arın’a uygun ilik için Londra’da başlatılan kök hücre kampanyasına Britanya Alevi Federasyonu ve DAY MER’in de destek vermesiyle şimdiye kadar bin 500’e yakın tükürük örneği alındı. Kampanya 10 Şubat günü Croydon Cemevi, 3 Şubat Pazar günü de Brighton Cemevi’nde sürecek. Türkiye’de tahlil edilecek örneklerde küçük Öykü’nün yanı sıra ilik nakli bekleyen diğer hastalara uyum sağlanırsa bu kez kan örneği alınacak.

DAY MER Yönetim Kurulu Üyesi Arif Bektaş, geçen yıllarda DAY MER Festivali’nde düzenledikleri “kök hücre” kampanyasına da 3 bin katılım olduğunu söylemişti. Bu da gerçekten sevindirici bir haber. Toplumun bu duyarlılığı bir alkışı hak etti kanısındayım.

***

Metropolitan Police, 29 Ocak saat 18.49’ta aldığı çağrı üzerine olay yeri Caledonian Road’a gittiğini, bıçakla ağır yaralanan Nedim Bilgin’in 19.15’te yaşamını yitirdiğini duyurdu. Polis açıklamasında 16, 17 ve 18 yaşındaki üç gencin gözaltına alındığı belirtilerek, olayın görgü tanıklarının karakola başvurmasını istendi.

Ne yazık ki çete savaşları ve intiharlar toplumu kemiren sorun olmayı sürdürüyor. Metropolitan Police verilerine göre; Londra’da geçen yıl 10 yıl öncesine kıyasla yüzde 15 artışla 154 cinayet işlenmiş. The Independent’in aktardığı uzman görüşlerine göre de; bu kaygı veren artışın başlıca nedenleri arasında bütçe kesintileri sonrası halkın yoksullaşması ve polis sayısının azalması yer alıyor. O halde Nedim Bilgin’in katilleri içinde hükümeti de sayabiliriz sanırım…

***

Geçenlerde bir dostum aracıyla A406’da giderken arkadan çarpan minibüsün yol açtığı kazadan dolayı hastanelik oldu.  Arkadaşlarının önerisiyle bizim toplumdaki bazı kaza davası avukatlarını arayıp minibüs sürücüsüne tazminat davası açmak istediğini söyleyip şartlarını sormuş. Konuştuğu kaza davası avukatları, kazanılacak tazminatın yüzde 25’ini ücret olarak aldıklarını belirtmişler. Dostumun İngiliz ortağı ise “bu garip ücret”e şaşırmış ve sigorta şirketinin önereceği başka bir avukatla görüşmesini istemiş. O da öyle yapıp toplum dışından bir avukatlık firmasını telefonla aramış. Karşıdaki ses, “O sizin tazminatınız, biz niye ondan pay alalım ki? Bu etik dışı. Davayı kazanırsak karşı taraftan avukatlık ücretimizi alırız, kazanamazsak da ‘başarısızlığımız sayar’ kimseden bir talebimiz olmaz. Kazanamazsak kazanç da yok! – No win, no fee” demiş.

Bunları “toplumun bir avukatı” olarak bazı (!) avukatlara karşı sizi uyarmak için yazıyorum. Kaza davasında hak edeceğiniz tazminatı kuşa çevirtmeyin…

***

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Venezuela’da “rejim” olarak nitelendirdiği Maduro hükümetine son verme zamanının geldiğini ve bütün seçeneklerin masada olduğunu söyledi. Maduro, Chavez’den sonra başkan seçilmesine karşın ülkede yolsuzluk, rüşvet ve enflasyon zirve yapmıştı. Maduro, Chavez’İ aratan çapsız ve arkasında durulacak bir lider değil ama durum emperyalist dış güçlerin müdahalesini de asla haklı kılmaz.

Bizim toplumda da “N’olcak bu Venezuela’nın hali” toplantısı yapılacak. Arkadaşım Mesut Akın’ın yöneteceği toplantı 4 Şubat Pazartesi 18’de “665 High Road Tottenham N17 8AD” adresindeki Fieldseat / Kit@pEvi’nde yapılacak. Toplantıda görüşmek üzere…

 

2269010cookie-checkİNGİLTERE… “Biz evkaf malıyız, kendimize iyi bakmalıyız”
Önceki haberNecdet Topcu, Beşiktaş bayrağıyla uğurlandı
Sonraki haberSağ otoriter eksene karşı ‘enternasyonal ilerici cephe’ gerekli
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.