Türkiye’de 24 Haziran’da genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için yurtdışında da gümrüklerde 7 Haziran Perşembe sonrasından seçim gününe kadar, Londra’daki sandıklarda ise 16-19 Haziran arası 4 gün oy kullanılabilecek.
Seçim Analisti ve İstatistik Uzmanı Filiz Aydın Koç, önceki seçimler üzerinden araştırmalar yaparak seçimlerde “yurtdışı oyların” etkisini inceledi.
OdaTv’de yayınlanan araştırmaya göre; 1 Kasım 2015 seçimlerinde yurtdışı seçmen sayısı 7 Haziran’a göre 28 bin artarak 2.866.979’dan 2.895.206’ya yükseldi. Filiz Aydın Koç’un incelediği veriler şöyle: “1 Kasım’da katılım gümrük kapıları ile birlikte %44,79 olarak gerçekleşti. Yurt dışı seçmenlerinin oyları AK Parti’nin oyunu %49,3’den %49,5’e, HDP’nin oyunu %10,6’dan %10,8’e yükseltirken, CHP’nin oyunu %25,6’dan %25,3’e MHP’nin oyunu %12’den %11,9’a, diğer partilerin oyları toplamını da %2,53’ten %2,52’ye düşürmüştü.
Son olarak 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Halk Oylamasında ise; kayıtlı seçmen sayısı 1 Kasım 2015’e göre 74 bin artarak 2.972.676’ya yükseldi… Gümrük kapıları ve sandık sonuçları ile birlikte katılım %47,9 olarak gerçekleşti, “Evet” oy oranı %59,1, “Hayır” oy oranı ise %40,9 olarak gerçekleşti. Yurt içi sonuçlarına göre “Evet” oy oranı %51,2 iken, yurt dışı oyları eklendiğinde %51,4’e yükseldi, “Hayır” oranı da %48,8’den %48,6’ya gerilemişti.
Yurtdışı oyları, hem cumhurbaşkanı adaylarının oy oranlarına etkisi hem de milletvekili seçimlerinde 87 seçim çevresine, yurtiçindeki ağırlığı oranında ‘oy sayısı’ eklenip, yurtdışı genelinde partilerin oy oranlarına göre dağıtılması nedeni ile seçim sonuçlarına önemli etkiler yapacaktır. Geçmiş genel seçimlerde görüldüğü gibi ana sonuca etkisi küçük görünmekle birlikte, partiler açısından oyların başa baş olduğu seçim çevrelerinde sonucu değiştirmesi bakımından oldukça önemlidir.
Yukarıda söz edildiği gibi geçmiş seçimlerdeki yurt dışı oy oranlarına partiler bazında bakıldığında; AKP ve HDP lehine ve CHP ve MHP’nin aleyhine etki göstermektedir.
24 Haziran’da da 3 milyonu bulması beklenen seçmenin yarısı (%49,7) Almanya’da. Birleşik Krallık’ın oranı ise yalnızca %1,5 dolayında. Almanya’nın AKP’nin oy deposu olması hatırına “yurtdışı oy hakkı” verildiği unutulmamalı.
Yurtdışı seçmenin Türkiye’deki seçmene göre sandığa ilgisi ise neredeyse yarı yarıya. 2014 seçiminde %8,3, 2015’teki iki seçimde 36.8 ve 44.78 ile 2017’deki referandumda 47.9 oranlarında. Yüksek Seçim Kurulu’na göre 1 Kasım 2015 seçimlerinde yurtiçi katılım oranı yüzde 87,34, yurtdışı katılım oranı yüzde 44,78 oranındaydı. Ne yazık ki Birleşik Krallık’taki bu oran yüzde 40’da kalmıştı.
Büyük olasılıkla at başı bitecek, belki de fotofiniş ile kazananı saptanacak olan 24 Haziran seçimlerinde, yurtdışı seçmenin oyları her zamankinden çok önemli.
Türkiye’de 2002’den bu yana iktidardaki AKP, AKP’lileri pembe tabloya inandırabilir belki ama gerçekte raydan çıkmış bir ekonomi, itibarı sürünen bir dışişleri, OHAL sopasına yaslanan bir iktidar, parası pul olmuş bir ülke, fırsat eşitliği kalmamış bir eğitim, dökülen bir sağlık sektörü, geleceği olmayan gençlik ve yurtdışına kaçmaya çalışan bir halk, mutsuz bir Kürt coğrafyası tablosuyla karşı karşıyayız. Kendileri bile itiraf ettiler metal yorgunluklarını.
Londra’da yaşayan Türkiye kökenliler olarak yaşadığımız ülke demokrasisi, çevre bilinci, alım gücü ve insan-hayvan-çocuk haklarıyla Türkiye’yi kıyaslama şansımız var. Soygun talan, yolsuzluk ve yüzsüzlüğü de unutmamalı. Bize düşen de “Artık tamam gari” demek… Bu kez T A M A M . . .