SU VE DEFNE ESKİOĞLU (HIGHGATE WOOD – 11’İNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİ) – Okulumuz her yıl olduğu gibi bu yıl Eylül’ün ikinci haftasında açıldı. İngiltere’deki diğer okullarda olduğu gibi bizim okulda da salgına karşı önlem olarak öğrencileri değişik gruplarda tutarak birbirleriyle iletişimlerini azaltmaya çalışıyorlar. Böylece bir grupta korona olursa diğer gruplara geçmesini engellemeye çalışılıyor.
Biz ikiz kardeş olarak 11’inci fakat farklı sınıflardayız. 11’inci sınıflar, diğer sınıflarda olduğu gibi farklı saatte okula girip çıkıyoruz. Ttenefüs ve yemek saatlerimiz de farklı. Böylece diğer yaş gruplarıyla karşılaşmamız planlanıyor ama ne yazık ki yine de yemeğe giderken, sınıfın dışında beklerken diğer öğrencilerle karşılaşıyoruz. Okulda 2 bin 500 öğrenci var. Okul yönetimi hükümetin kararıyla bütün önlemleri almasına karşın bu önlemlerin pratikte gerçekleştirmesi çok zor. Okulda ceza alan öğrenciler bir sınıfta kapalı kaldıkları için salgın önlemi gereği bu ilk iki hafta uygulanmadı. Yeni ceza uygulaması nasıl olacak henüz bilmiyoruz.
Okuldaki sınıf, odalar ve tuvaletlerde kapılarına yeni kilit sistemi konuldu. Kart anahtarlar yalnızca öğretmen ve “6 form” öğrencilerinde var. Dersteki bir öğrenci lavobayı kullanmak isterse, bilgisayardan çağrılan diğer öğretmen eşlik ediyor. Böylece gelen öğretmen, öğrencinin bir başka bir öğrenciyle iletişim kurmasını engelliyor.
Biz öğrenciler çocuğuz, mesafeli duramıyoruz. Yemekhanede yemek sırasında mesafeli oturmamıza karşın zil çaldığında bütün öğrenciler tek çıkışa koşuyor ve mesafe de unutuluyor. Hepimiz kapı ağzında sıkışıyoruz. Eğer birimizde korona varsa kesin diğerlerine de geçer. Okul önünde öğrenciler birbirlerini gördüklerinde salgını unutup normal zamanki gibi birbirlerine sarılıp öpüşüyorlar. Zaten oransal olarak “2 bin 500 öğrenci içinde taşıyıcı mutlaka vardır” diye düşünüyoruz.
“Okulda virüsün bulaşmasını engellemek çok zor” demiştik. Örneğin biz öğrenciler diğer gruplarla iletişimimiz aza indirilse de aynı öğretmenler farklı gruplarda derse giriyor. Ayrıca farklı gruplarda yer alan kardeş öğrenciler var. Öte yandan öğrencilerin çoğu toplu ulaşımla okula geliyorlar. Sadece öğrenci taşıyan otobüsler olmasına karşın bütün öğrenci grupları aynı otobüste birleşmiş oluyor. Okulda da farklı öğrencilerin aynı lavobayı, sıraları kullandığını ve aynı merdivenden inerken aynı trabzanı tuttuğumuzu söylemeliyiz.
Geçen hafta 10’uncu sınıflarda bir öğrenci korona kaptığı gerekçesiyle, sadece 10’uncu sınıflara mesaj atılarak bir günlüğüne okula gelmemeleri istendi. Hasta öğrencinin ailesi başta olmak üzere 40’ın üzerinde öğrenci de karantinaya alındığı belirtildi.
Özet olarak bu önlemleri taştan örülmüş bir kaleye benzetebiliriz fakat kapanması mümkün olmayan delikleri var. O zaman, giriş ve çıkışların engellenemediği bu kaleyi yapmanın hiç bir anlamı olmadığını düşünüyorsunuz.
İleriki günlerde diğer gruplarda da korona çıkacağını sanıyoruz. O gruplar yine bir gün okula gelmeyecek ama diğerleri okula gitmeyi sürdürecekler. Hükümetin kararını en iyi şekilde uygulamaya çalışan okul yöneticileri, çalışanları ve öğretmenler de risk grubunda. Onların da yapacakları farklı bir şeyleri olduğunu sanmıyoruz. Başka ne yapabilirler ki? Ne yazık ki okulda hafta içinde her gün 7 saat kapalı mekandayız ve önümüz de nezle-grip mevsimi kış…
Bütün öğrenciler okuldan evlerine yani risk grubundaki aile üyelerine korona taşımaktan endişe ediyor. Salgının bir an önce atlatılmasını diliyoruz.
