Tepedeki tek adam kapıları açtık, Avrupa’ya gönderiyoruz açıklamasından hemen sonra binlerce kişi Edirne sınır kapısına ve Ege sahillerine koşturması hükümetin bu işi daha önceden planlandığı anlaşılmaktadır. Planı hazırlayan ve uygulayan kimse evrensel hukuk kurallarıyla belirlenmiş sınır kapılarına onbinlerce insanı yığması organize suçtur, cezası ağırdır.
Mülteci konumundaki Suriyeliler olmak üzere Irak, İran, Tunus, Afganistan, Bangladeş, Pakistan ve diğer Asya ülkelerinden gelen göçmenleri Reis istedi diye sınır kapılarına taşıyamzasınız. En alttaki polis ve askerden en üstteki cumhurbaşkanı ve komutana kadar kim ortak olduysa ağır bir insanlık suçu işlediğini unutmasın.
Ülkelerinde devam eden çatışmalar nedeniyle, yurtlarından göç etmek zorunda kalan, göçmenlerin Türkiye’de geçirdikleri süre boyunca, sistematikleşmiş sömürü, temel hak mahrumiyetleri, nefret söylemi ve ayrımcılığa tabi tutulması evrensel hukuka aykırıdır. AKP/MHP hükümeti, asker, polis ve tepedeki diktatör bu uygulamalara göz yumarsa yabancı düşmanlığı yapmaktadır, suçludur.
İnsan tacirleri yüksek miktarda dolar karşılığında mültecileri Ege denizine veya sınır kapılarına taşıyor ve polis ve jandarma müdahele etmiyorsa, insanların ölümüne yol açtıkları için öncelikle kolluk kuvvetleri suçludur. Mutlaka suç duyusunda bulunmaları gerekir.
Dört buçuk milyonun Türkiyeye göç etmesinin nedeni ülkedeki yozlaşmış militarist rejimdir. Kendi halkına karşı baskıcı, antidemokratik uygulamaları sürdüren rejim, para vererek, silahlandırarak, sınırdan geçirdikleri ve destek oldukları eli kanlı ÖSO ile yürüttüğü vekâlet savaşları sonucunda Suriye enkaza çevrildi. Bu savaş olmasaydı askerler şehid olmazdı, yüzbinler ölmez ve milyonlarca insan göç etmezdi, Kürtler özgür olurdu, suriyeliler barış içinde demokratik bir ülkede yaşayabilirdi.
Savaş durursa göçte kendiliğinden durur.
İlerici devrimci tüm enternasyonalist güçler savaş politikalarına, dünyayı ve Ortadoğu’yu ölüm bataklığına çevirenlere, kin ve nefretten beslenen yabancı düşmanı ırkçılara mücadele vererek toplumu kuşatan gericiliğe, diktatörlüğe ve baskı düzenine, her türlü şiddete karşı, barışı, özgürlüğü, adaleti, eşitliği, bir arada yaşamı savunmaya devam edecektir.
XXX
Karadan geçmeye çalışanlar Yunan güvenlik güçlerinin biber gazlı, joplu, tazyikli su saldırısıyla karşılaşıyor. Denizden ve nehirden Yunan sahil botlarını, jiletli telleri, güvenlik güçlerini geçmeyi başarabilenler ise ırkçıları buluyor karşılarında. Kışın ortasında bir cehennem yaşıyorlar.
Aslında İdlib’de düğümün çözülmesine sebebiyet veren gelişme stratejik Sarakib kentinin rejim güçlerinin eline düşmesi oldu.
Erdoğan, Suriye’de giriştiği savaşta tek başına kaldı. Daha birkaç ay önce Rusya ile geliştirdikleri stratejik ilişkinin Batı’da kıskançlık yarattığı imasında bulunan Erdoğan’ın elinde işe yarayıp yaramayacağı ya da ters tepme ihtimali de yüksek mülteci kartı kaldı.
Erdoğan ve kurmaylarının hergün sınırı geçen mülteciler hakkında açıkladıkları dakika ve skor da Avrupa üzerinde etki oluşturmuyor. Bu rakamların sınırı geçenler değil, sınıra götürülenler ya da teşvik edilenler olduğu görülüyor.
