Arif BEKTAŞ / Evrensel Londra – İngiltere’de hükümet hâlâ birçok servisiyle halka ücretsiz hizmet sunan NHS’yi satmak için hizmet veremez hale getirmeye çalışıyor. Halkı ikna etmek için bilerek ve isteyerek halkını ölüme itiyor.
İngiltere’de son yıllarda, özelleştirilmesinin yolunu açmak için, bilerek ve isteyerek hizmet veremez hale getirilen Ulusal Sağlık Servisi (NHS) büyük bir kriz yaşıyor. Salgına, artan masraflara ve işçi ücretlerine yıllarca zam yapılmamasına rağmen 2022-2023 sağlık bütçesini artırmayan hükümet, daha önceki iktidarlar gibi söz vermekten öteye gitmiyor.
2022 yılında rekor düzeyde insan hayatını kaybetti. Geçmiş yıllara göre fazladan ölüm sayısı 700 bine yakın. Bunun sebebinin, Kovid-19’un yanı sıra, yetersiz ambulans, yatak, doktor ve hemşire olduğu belirtiliyor. Bütün bunların da kaynağının hükümetin sağlık politikaları olduğuna dikkat çekiliyor.
İŞÇİ AÇIĞI EN AZ YÜZDE 10,7
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, sağlık hizmetinde bir milyon 500 binden fazla işçi çalışıyor. Yıllardır yeni hastane inşa edilmezken, en az 20 yeni ve tam kapasiteli hastaneye ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
1989 yılında 299 bin olan hastanelerdeki yatak sayısı 150 bine kadar indirildi. Sağlık otoritelerine ve Britanya Sağlık Derneğine göre NHS’nin en az 100 bin yatağa ihtiyacı var. Bir çok hastanede, koridorlar hasta odaları olarak kullanılıyor ve buradaki hastalar sedye üzerinde tedavi edilmeye çalışılıyor.
Sağlık emekçileri, günde en az 12 saat çalışmak zorunda kalıyorlar. Buna rağmen zam taleplerini Sunak hükümeti reddediyor. Sağlık alanında çalışan emekçilerin bir çoğu başka alanlarda buldukları işlere yöneliyorlar.
NHS’ye göre, sağlık alanında en az yüzde 10,7 oranında işçi açığı var. Yani, en az 160 bin sağlık emekçisinin acilen işe alınması gerekiyor. Ama hükümet sadece 250 milyon sterlin ayırarak bakım evlerindeki hizmeti güçlendirmeye çalışıyor.
BİR AYDA 54 BİN 532 KİŞİ EN AZ 12 SAAT ACİL SERVİSTE BEKLEDİ
Aralık 2022’de en az 2,3 milyon kişi acil servislere giderek acil tedavi talebinde bulundu. Birleşik Krallık tarihinde bir ay içinde bu kadar kişi ilk kez acil tedavi talebinde bulunuyor. Öte yandan, salgın ve grip gibi hastalıkların da etkisiyle, aralık ayında rekor düzeyde acil servis telefonları arandı ve ambulans istendi.
Yine aralık ayı verilerine göre, Birleşik Krallık’ta kayıtların tutulduğundan bu yana acil serviste en uzun süre beklemeler yaşandı. Aralıkta 54 bin 532 kişi en az 12 saat acil serviste tedavi bekledi.
Öte yandan acil serviste beklerken ölenlerin sayısında da rekor düzeyde yükselme yaşandı. Personel yetersizliği, acil servislerde hastalara bakılmasını engellerken, bir diğer nedense yetersiz hasta odaları ve yatak sayısı. Birçok sağlık emekçisi, acil servislerde bekleme salonunda hastaya ilk müdahaleyi yaparken, yatak olmadığı için tedaviye alamadıklarını belirtiyor.
Romford Hastanesi’nde çalışan bir doktorun BBC’ye verdiği ropörtajda, “Hastanemiz hastalarımızla ilgilenemez hale geldi. Derhal çözüm bulunmalı. Benim ailemden kimsenin bu hastanede tedavi edilmesini istemiyorum” demesi dikkat çekti.
AMBULANS BEKLEME SÜRESİ REKOR DÜZEYE ULAŞTI
Birleşik Krallık’ta ambulans bekleme süresi de rekor düzeye ulaştı. Ölümcül olmayan trafik kazaları, evlerde yaşanan kesik ya da kırıklar için saatlerce gelemeyen ambulanslar, aciliyetine göre hasta almaya gidiyorlar.
Birinci sırada, kalp krizi ya da beyin kanaması hastaları var. Hükümetin hedeflediği süre, bu hastalar için en geç 18 dakika. Ama aralık ayında bu süre rekor düzeye çıktı. Beyin kanaması ya da kalp krizi geçirdiği tahmin edilen hastalara ortalama 90 dakika sonra ulaşılıyor.
Bunun en büyük sebebi, ambulans işçilerinin yetersizliği. Hükümet, ambulanslarda çalışacak doktor, hemşire ve şoförlerin sayısını çoğaltacağına, askeriyeden geçici destekler almaya çalışıyor. Bu askerler de diğer sağlık işçilerinin ayağına dolanmaktan başka bir işe yaramıyorlar.
Rekor düzeyde yaşanan sorunların hepsinin tek kaynağı hükümettir. Daha fazla bütçe ile, daha fazla doktor, hemşire, hasta bakıcı, bakım evi çalışanını işe alması gerekiyor. Yeni hastaneler inşa etmesi ve yoğun bakım dahil, yatak sayısında ciddi bir artışın sağlanması gerekiyor.
Bu çözümleri hükümet de biliyor. Fakat, hâlâ birçok servisiyle halka ücretsiz hizmet sunan NHS’yi satmak için böyle hizmet veremez hale getirmeye ve “Ne yapalım, satmak zorunda kaldık” demeye çalışıyorlar. Bütün olumsuzluklara rağmen, halkın ezici bir çoğunluğu NHS’nin özelleştirilmesine karşı çıkıyor. Hükümet, halkı ikna etmek için bilerek ve isteyerek halkını ölüme itiyor.
