İşte Türkiye’nin ilk millet bahçesinin hali!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya’da Atatürk Stadyumunun yıkılmasıyla yapımına başlanan ve Türkiye’nin ilk millet bahçesi olarak duyurulan proje iki yılda harabeye döndü. Evsiz mültecilerin barındığı millet bahçesinin havuzu kurudu, palmiyeler ise birer birer devriliyor…
Antalya Karaalioğlu Parkı bitişiğinde bulunan ve Atatürk’ün adını taşıyan şehir stadyumu, yaklaşık 50 yıl hizmet verdikten sonra 2016’da yıkılarak yerine 2018’de inşasına başlanan millet bahçesi yapıldı. Ancak dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından “Türkiye’nin ilk millet bahçesi” olarak duyurulan proje iki yılda adeta harabeye döndü. Bir zamanlar Antalya halkının resmi bayramları coşkuyla kutladığı Atatürk Stadyumu’nun yerine yapılan millet bahçesinin süs havuzu susuz kalırken, etrafına dikilen palmiyeler ise birer birer kuruyup devriliyor. Stadyum türbininin yerinde inşa edilen alan kentteki mültecilerin barındığı bir alana dönüşürken, yeşil alanlar da zaman zaman yabancı kökenli siyahi amatör futbolcuların antrenman sahasına dönüşüyor.

Antalya’da Cumhuriyet döneminde inşa edilen ve kent halkının en önemli sosyalleşme alanlarının başında gelen Karaalioğlu Parkı, aynı zamanda kent belleğinin de önemli bir parçası. 1935’te inşasına başlanan, 1944’te tamamlanan park, aynı zamanda edebiyattan sinemaya Antalya’nın yakın tarihinin en önemli mekânlarından biri.

ATATÜRK’ÜN ADINI TAŞIYAN STAD YIKILDI, MİLLET BAHÇESİ YAPILDI

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski hizmet binasının da bulunduğu Karaalioğlu Parkı’nın bitişiğinde inşa edilen Atatürk Stadyumu ise 1965’te hizmete açılmıştı. Spor karşılaşmalarının yanı sıra Antalya halkının milli bayram kutlamaları coşkusuna da ev sahipliği yapan Atatürk Stadyumu 2016 yılında çürük olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Karaalioğlu Parkı ve eski belediye hizmet binası ile birlikte toplam 137 dekarlık geniş bir alan Kent Müzesi olarak projelendirilmişti. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde gündeme getirdiği seçim vaatlerinden biri olan millet bahçeleri projeleri açıklanınca dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, seçimlerin hemen ardından 26 Haziran 2018’de bir açıklama yaparak yıkıla stadyumun yerine millet bahçesi yapacaklarını duyurdu.

ESKİ BAŞKAN TÜREL: ‘TÜRKİYE’NİN İLK MİLLET BAHÇESİNE DÖNÜŞECEK’

Türkiye’nin ilk millet bahçesini Antalya’da açacaklarını dile getiren Türel, açıklamasında şu ifadelere yer vermişti: “Projeye çok önce başlamıştık. Işıklar’daki yıktığımız eski stadyum alanında, yeşil alan ve meydan düzenlemesi çalışması yürütüyorduk. Karaalioğlu Parkı ve Kent Müzesi’nin de içinde bulunduğu toplam 137 dönümlük alan, Türkiye’nin ilk millet bahçesi olacak. Projeyi sene sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Proje kapsamında çalışmalar hızla devam ediyor. Türkiye’de ilk kez bir stadyumu yeşil alana dönüştürmek için yıktık. Peyzaj alanı, yürüyüş yolları, yeşil alanların imalat çalışmaları aralıksız sürüyor. Proje tamamlandığında eski stadyum alanı, yeşil alan ve meydan olarak Kent Müzesi ile Karaalioğlu Parkı’na dâhil edilecek. Spor salonu içi, kent müzesi olacak. Tarihi Büyükşehir Belediyesi binası, belediye müzesi olarak hizmet verecek. Fen işleri ve çevre sağlığı binaları da farklı müzelere ev sahipliği yapacak. Karaalioğlu Parkı içinde Kent Müzesi, meydanı, yeşil alanı, Türkiye’nin ilk millet bahçesine dönüşecek.”

MİLLET BAHÇESİ DAHA BİTMEDEN HARABEYE DÖNDÜ

Antalya’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in açıklamasının ardından millet bahçesi projesi adım adım hayata geçirildi. Ancak Antalya millet bahçesi henüz doğru dürüst kullanılmadan adeta iki yılda harabeye döndü. Süs havuzunun dibi kurumuş balçıkla kaplanan millet bahçesinde havuzun kenarını süsleyen palmiyeler ise birer birer kuruyup devriliyor.

EVSİZ MÜLTECİLERE BARINAK OLDU

Kent halkının tepkisini çeken görüntüler bunlarla da sınırlı değil. Kentin kalbi sayılan bölgede yıllardır bitmeyen bir inşaat kirliliğinin olduğunu dile getiren vatandaşlar, yıkılan Atatürk Stadyumu’nun türbininin yerinde oluşturulan alanın kentteki evsiz mültecilerin barınma alanına dönüştüğünü belirterek bu görüntülerin Antalya’ya yakışmadığını dile getiriyor.

MİLLET BAHÇESİNİN SÜS HAVUZU KURAKÇIL PEYZAJA HİZMET ETMİYOR

Konuyla ilgili gözlemlerini aktaran bir mahalle yaşayanı, millet bahçesinin havuzunun kenarını süsleyen ancak bakımsızlık yüzünden kuruyan palmiyelerden birinin daha kesildiğini belirterek şunları dile getirdi: “Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bir süre önce kurakçıl peyzaj çalışmalarına başlandığını duyurdular. Elbette kuraklıkla mücadele yapılacak uygulamaların bütünlük içinde olması gerekiyor. Oysa eski stadyumun olduğu alanda inşa edilen büyük süs havuzunun kuraklıkla mücadeleye hizmet etmediği ortada. Dibi yosunlarla kaplanmış olan havuzun bakımı da yapılmadığı için hem görsel kirlilik yaratıyor hem de uyarı levhaları bulunmadığı için tehlikeye davetiye çıkarıyor. Bu, aynı zamanda çocuklar için de büyük risk oluşturuyor. Sıcak havadan bunalan küçük çocuklar yaşanabilecek tehlikenin farkında olmadan serinlemek için parktaki bu havuzlara girebiliyor. Elektrik kaçağı tehlikesinin yanı sıra kirli suları nedeniyle hastalık saçabilen havuzların su seviyesinin düşük olması da kaza tehlikesini beraberinde getirebilir.”

‘FİLTRELEME ÇALIŞMADIĞINDA SİNEK VE BÖCEK YUVASINA DÖNÜYOR’

Antalya gibi sıcak iklime sahip olan ve su buharlaşmasının yoğun yaşandığı kentlerde açık alanlardaki havuzların bakımının maliyetli olduğunu kaydeden mahalleli, “Havuzdaki suyun devri daimini sağlayamadığınız ve filtreleme sistemlerini çalıştırmadığınız zaman halk sağlığı problemlerine yol açıyor,  havuz sinek ve böcek yuvasına dönüyor. Kurakçıl peyzaj çalışmalarına başladığını belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sorunları daha bütüncül bir bakış açısıyla ele alması gerekiyor” görüşünü dile getiriyor.

ATIL BIRAKILAN BİNALAR İŞLEVİNE UYGUN KULLANILMALI

Antalya’da daha tamamlanmadan atıl duruma düşen millet bahçesinin yeşil alanlarının zaman zaman siyahi futbolculardan oluşan yabancı grupların antrenman sahası olduğuna işaret edilirken, park içinde işlevsiz kalan bazı binaların da bir an önce işlevine uygun şekilde kullanılması talep edildi. Söz konusu mekânlar arasında Bülent Ecevit Kültür Merkezi, eski belediye hizmet binası, kapalı spor salonu ve vatan kahvesi gibi binaları bulunuyor.

Türkiye’nin ilk millet bahçesi olarak duyurulan ancak gelinen noktada Karalioğlu Parkı’nın geçmiş yıllardaki bütüncül kullanımı ve işlevini aratan projenin bugünkü atıl durumu, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını da gözler önüne seriyor.

 

2549360cookie-checkİşte Türkiye’nin ilk millet bahçesinin hali!
Önceki haberSilahla ilgili suçları artırabilecek bir düzenleme
Sonraki haberSoylu mağduriyet(ler) – 12 Eylül
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.