AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyeleri, Türkiye’yi uluslararası standartların altında kalındığı gerekçesiyle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, gözlemcilere “haddinizi bilin” diyerek tepki gösterdi ve Türkiye’nin bildiği yolda yürüyeceğini ilan etti.
21 Şubat 2018’de Meclis’e sunulan son teklif, bu yolun nereye çıkacağı konusunda epey ipucu veriyor.
Nisan 2017 referandumunda en şaibeli konu, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasıydı.
26 maddelik teklif, bu yasadışı uygulamayı, gelecek seçimlerde yasal hale getiriyor.
Önerilen değişiklikler arasında sandık kurulu başkanlarının ve görevlilerinin devlet memuru olması, siyasi parti temsilcileri ve bağımsız gözlemcilerin oy sandıklarındaki işlevlerinin sınırlandırılması da var.
Ayrıca, mülki amirlerin talebiyle ve güvenlik gerekçesiyle sandıklar başka yere taşınabilecek. Kolluk güçleri, oy sandıklarının bulunduğu alana girebilecek.
Muhalefet partileri, iktidar partisi ve müttefiğinin öngördüğü bu değişikliklerin gerçekleşmesi durumunda seçim güvenliğinin ve güvenirliliğinin tehlikeye gireceğini, seçime hile karıştırılması olasılığının güçleneceğini savunuyorlar.
Bunların yanısıra, geçtiğimiz haftalarda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan soyağacı sorgulama servisinde görülen yanlışlıklar da bir başka endişe konusu. Kayıtlara ulaşan pek çok birey, yıllar önce ölen yakınlarının kayıtlarda sağ gösterildiğine tanık oldu.
CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen, ölmüş şahısların kayıtlarıyla oynanarak nüfusta yeni bir vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulduğunu ve bu yolla, sahte oy kullanarak ya da mükerrer seçmen üreterek seçime hile karıştırılabileceğini ileri sürmekte.
Seçim kurallarının yeniden şekillendirilmesine ek olarak, iktidar partisi AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi MHP arasında bir seçim ittifakı kurulmasına olanak sağlayacak değişiklikler de resmileştirilmeye çalışılıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un “şeytan ittifakı” diye tanımladığı bu işbirliği, AKP’nin, beklediği seçmen desteğini bulamayacağı endişesinden kaynaklanıyor olabileceği, ya da İngiliz Financial Times gazetesinin yorumuyla ‘ acı gerçeklerin zorladığı seçim aritmetiği’ diye görülebileceği gibi, iktidarın sandık üzerinden atmaya niyetlendiği sert bir şut diye de nitelenebilir.
Unutulmamalı ki, bu, iktidarın oyunu centilmence oynamadığı, standartların altına düştüğü söylendiğinde kuralları tümden değiştirme yoluna gitmesinin ilk örneği değil.