En sert tepkiyi gösteren Venezuela, bu saldırıya BM’nin tepkisizliğini bazı ülkelerin Nazi Almanyası’nın yaptıklarına karşı olan suskunluğuna benzetti.
Devlet Başkan Yardımcısı Jose Vicente Rangel, hükümet adına yaptığı açıklamada, BM’nin İsrail askeri saldırısına karşı hareketsiz kalmasının hiçbir haklı yönü olmadığını söyledi.
Rangel, ”İsrail devletinin, Filistinlilere ve Lübnanlılara yaptıklarına sessiz kalmak mümkün değil” dedi. Rangel, bu suskunluğun, Yahudi halkına karşı soykırım işleyen Nazizmin akıl dışılığına karşı hükümetlerin ve halkın sessizliğine eşdeğer olacağını söyledi.
İran’ı ziyaret eden Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez de Filistin ve Lübnan halkına karşı İsrail’in katliam yaptığını belirterek, ”İsrail’in faşist zulmünü” kınadığını açıkladı.
Chavez, ”İsrail seçkinleri, Yahudilere karşı Hitler’in yaptıklarını sürekli eleştiriyorlar. Gerçekten de Hitler’in yalnızca Yahudilere değil, tüm dünyaya yaptıkları eleştirilmeli. Ancak İsrail’in Filistin halkına yaptığı da faşizmdir” dedi.
ABD’nin İsrail’e verdiği desteği de eleştiren Chavez, ”ABD imparatorluğunu bozguna uğratıp dünyayı kurtaralım” çağrısı yaptı.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’ya bir mektup göndererek, saldırıya karşı duyduğu kızgınlığı dile getirdi. Silva, ”Onlarca kadın, çocuk ve yaşlının mağdur edildiği İsrail saldırılarıyla şoke oldum” dedi.
Silva, ayrıca ülkesinin acil bir ateşkesi desteklediğini açıkladı.
Nobel Barış Ödülü sahibi Kostarika Devlet Başkanı Oscar Arias da taraflara ertelemeden ya da koşullar öne sürmeden acil ve etkili bir ateşkes yapmaları çağrısında bulundu. Bölgede şiddet döngüsüne karşı çıkan Arias, İsrail ve Filistin’in ikinci, üçüncü fırsatı hak ettiğini söyledi.
