17 Ağustos 1999 ‘Marmara Depremi’ sonrasında yazdığı yazılardan dolayı gözaltına alınarak cezaevine konulan Yeni Asya gazetesi yazarı Cevher İlhan serbest bırakıldı.
Yeni Asya gazetesinin uzun süre Ankara Temsilciliği görevini de yürüten Cevher İlhan, Perşembe akşamı gözaltına alınmış ve Cuma günü öğleden sonra Ulucanlar Cezaevine konulmuştu.
İlhan’ın avukatı Mehmet Ali Şahin’in, TCK’nın değiştiği gerekçesiyle infazın durdurulmasını talep etmesini haklı bulan mahkeme, İlhan’ın tahliye edilmesine karar verdi.
Mahkemenin tahliye kararı üzerine İlhan, dün gece geç saatlerde cezaevinden tahliye edildi.
İlhan’ın Avukatı Mehmet Ali Aslan, infazın durdurulması ile ilgili verdikleri dilekçenin dikkate alındığını ve tahliyenin gerçekleştiğini açıkladı.
Aslan’ın açıklaması şöyle:
“Cevher İlhan’ın mahkum edildiği TCK 312. maddenin yeni şeklinde suçun vasfı ve tarifi değiştirildi. ‘Açık ve yakın tehlike’ ile ‘şiddete çağrı’ kriterleri getirildi. Yeni TCK’ya göre fiil kamu düzeni için tehlikeli ise suç oluşuyor. Müvekkilimizin gözaltına alınması üzerine iade-i muhakeme ve yeni kanunun tatbiki için dilekçe verdik. İstanbul 3 Nolu DGM’nin dosyalarının intikal ettiği İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu dilekçemizi değerlendirdi ve Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 402. maddesi ile halen yürürlükte olan TCK’nın 2. maddesinin hükmüyle (yeni kanunun lehte hükümler içermesi nedeniyle) infazın durdurulmasına ve iade-i muhakemeye karar verdi. Mahkemenin tahliye kararı cezaevine ulaştırıldı ve müvekkilimiz serbest bırakıldı.
İnfaz savcılıkları yeni kanuni düzenlemeyeri dikkate alarak, infaz konusunda bu kadar aceleci olmamalıydı. Yeniden yargılandığında beraat etmesi kuvvetle muhtemel olan bir olayda kanun değişikliği bilinmesine rağmen infaz için müvekkilimizin gözaltına alınıp cezaevine konulması hataydı. Bu hatadan dönülmüş oldu.
Olayda, artık hukuken var olmayan bir mahkemenin (İstanbul 3 Nolu DGM’nin) kararı infaz edilmeye çalışılmıştı. Bu yanlıştı, çünkü yeni kanuna göre suç, Asliye Cezalık bir suç oldu. Dolayısıyla bu konunun, yeni kanun çerçevesinde Asliye Ceza Mahkemesinde değerlendirilmesi gerekirdi ve bizim talebimiz de buydu. Bayram öncesi yapılan bir yanlış uygulamadan geri dönülmesi haliyle bizi memnun etmiştir.
Uygulayıcılar, kanunları daha dikkatle uygulamalıdırlar. Terör suçlarında bile bu ve benzeri değişiklikleri dikkate alıyorlar, ama ne yazık ki bu konu da dikkate alınmamıştır.
Bundan sonraki süreçte İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi ya kendisi duruşma açacak ve görevsizlik kararı vererek dosyayı Asliye Ceza Mahkemesine gönderecek, ya da 1 Nisan 2005’e kadar (yeni TCK’nın yürürlük tarihi) bekleyip o tarihte dosyayı yine Asliye Ceza Mahkemesine gönderecek. Değişen kanunlara göre yeniden yargılamadan başka bir yol yoktur.”
Açık Gazete: İlhan’a geçmiş olsun diliyor. Hukuk fakültesined ilk öğretilenlyerden biri ‘Kanunsuz suç olmaz’ ilkesidir. İlhan, bu kuralın Türkiye’de sıkca hatırlatılması gerektiğini de kanıtlamış oldu.
