ESEN YEL’İN HENÜZ YAZMADIĞI ÖYKÜ…
KARA MİZAHIN BELDEN AŞAĞI VERSİYONU…
Oh ne güzel.. Bu kez yasaksız bir işlem.. ( Yasaklısı az sonra..) Ben demokrasi diye buna derim işte..
Nah demokrasi! “Demokrasilerde çare mi tükenir yasaklamalar için..”
Don ne renk?
Asker yeşili!
Bordo ya da kırmızının tonları bayrağı çağrıştırdığı için.. Lacivert ve tonları gardiyan kıyafetlerini çağrıştırdığı için.. Bu renk donlara da izin verilmiyor.. Yalnızca renk adı verilse iş kolay.. Tonları da devreye girince demokrasinin tonları da devreye giriyor.. Hükümlünün yakınlarına bir kolaylık da sağlamıyor değil hani yetkililer.. Diyorlar ki:
“Yalnızca siyah, beyaz ve gri donlar getirebilirsiniz..”
***
AMACI DIŞINDA KULLANIM
F Tipi Cezaevlerinde uygulanan “Türk Tipi” demokrasi çeşitlemeleri koruma altına alınacak türden.. Belki de dünyada uygulamada olan son örneklerdir diye düşünüyorum.
Yasa maddesi midir, yönetmelik maddesi midir bilemiyorum.. Kutsal kitaplardan alınma mıdır.. Öyle bir madde var ki ellerinde cezaevi yöneticilerinin.. Yirmi birinci yüzyılın en son buluşu gibi.. Çağın bir numaralı verisi sanki.. Evrensel yaşamın altın anahtarı da denilebilir..
“Amacı dışında kullanılamaz!”
Bolu F Tipi Cezaevinde erkek tutuklular dışarıdan domates ve lahana aldırtıyorlar. Domatesler lahanalar bir güzel yıkanıyor. Plastik bidonlara konuyor. Üzerlerine su ekleniyor, tuz atılıyor.
Şimdi espri yapacağımı düşünüyorsanız büyük yanılgıya düşersiniz.. Erkek tutukluların yaptıkları bu sebzesel eylemde bir tuhaflık var mı? Yok diyorsunuz.. Ben de yok diyorum..
Ama cezaevinin ‘deha örneği’ yöneticileri bizim gibi düşünmüyorlar.. Onlara göre domates ve lahana doğal biçimiyle yenmek içindir. Kullanım amacı budur. Tutuklularsa bunları doğal durumlarıyla tüketmiyorlar. Turşu yaparak tüketmeyi amaçlıyorlar.. Ve işte evrensel yaşamın altın anahtarı madde, çizmelerini gıcırdatarak dikiliyor karşılarına..
“Domatesleri ve lahanaları amacı dışında kullanamazsınız..”
***
YİNE AYNI F TİPİ TİPİN BATSIN F TİPİ
Hükümlü TC vatandaşları su gereksinimlerini karşılamak üzere sekizer litrelik pet şişeler aldırtıyorlar. Bu şişelerdeki kaynak sularını içerek özgürlüklerinin tadını çıkarıyorlar. Boşalan pet şişelerin kimilerini birleştirip televizyon sehpası olarak kullanıyorlar. Kimilerini de çöp kutusu olarak..
Ve yine o sevgili madde çıkıyor karşılarına kamçısını çizmelerinde şaklata şaklata..
“Pet şişeleri amacı dışında kullanamazsınız..”
Ve hükümlülerin “yasadışı pet şişelerine” el konuyor..
***
Can Yücel çevirisi birkaç dize beynimin anarşist hücrelerini kışkırtıp duruyor..
“Taş var köpek yok / Köpek var taş yok / Taş var köpek var ama kralın köpek / Sıkıysa at taşı..”
Ve var gücümle fırlatıyorum taşı.. O nereye gideceğini çok çok iyi biliyor..
Esen Yel’in özel notu : Hükümlülerce, Dayanışma Ağı Derneği’ne gönderilen mektuplardan derlenerek hazırlanan bir rapordaki gerçek örneklere bağlı kalınarak hazırlandı yazı.
