Ken Loach ile Sezen Aksu ve ekabirler…

Mustafa Yalçıner / Evrensel – Liderini değiştirerek kendisini “yenileyen” İngiliz İşçi Partisi, geçtiğimiz yılın ağustosunda Ünlü Film Yönetmeni Ken Loach’ı partiden attı. Partiden uzaklaştırıldığında 85 yaşında olan Loach, biri 2006’da İrlanda Bağımsızlık Savaşı’nı, diğeri 2016’da hastalığına rağmen “malulen emekli” edilmeyen Daniel Blake’in acı hikayesini anlatan filmleriyle Cannes Film Festivali’nde iki kez büyük ödülü kazanan dokuz film yönetmeninden biri.

Seçimi kazanamayan, “sol” vurgulu Eski Lideri Jeremy Corbyn’in yerine asalet unvanı sahibi bir “Sir” olan Keir Starmer’ı getiren İşçi Partisi, yeniden Irak Savaşı suçlusu Blair’in yoluna, iyice sağa dümen kırmıştı. Sir, önce Corbyn’in üyeliğini askıya aldı, yetinmedi, Ken Loach’ı attı partiden.

Oysa, Loach’ın partiden atılması akıllı adam işi olamazdı. Partinin solculuğunun kanıtlarından bir “vitrin” isim olan Loach’ın İşçi Partisine ancak olumlu katkısı olur, ama hiç zararı olamazdı. Partiye şan katacak bir olumlayıcı ismi uzaklaştırmak ancak gerici “sir”lerin aklına gelebilirdi. Ünlenmek için “Zemzem Kuyusu”na işeyen çıkmıştı. “Benim dediğim olur”u kanıtlamak ve liderliğine karşı çıkacaklara gözdağı vermek için Starmer da en olmadık işleri yapabileceğini göstermekteydi. Şan mı kazanacaktı? Sadece adı kötü anılırdı Loach’ı atmakla, ama ona başkalarının “ibret” alması gereken tutumlar lazımdı. Hiç düşünmeden attı Ken Loach’ı!

Türkiye’de “ibretlik” tutumların yanında “sanatseverlik” de etkili. Ekabirler pek severler sanatı! “Anıt” deyince cami, müzik deyince mehteran akıllarına gelir, resim ve heykeldense fazlasıyla hoşlanırlar. Hele kadını pek el üstünde tutar, kutsallaştırır, ama fabrikaların tüm emzirme odaları ve kreşleriyle İstanbul Sözleşmesi’ni de kaldırırlar.

İngilizlerin gadre uğrayan bir Ken Loach’ı varsa, bizde sayısızdır.

İlk akla gelenlerden Metin Akpınar’ı, 80’ine merdiven dayamışken mahkeme kapılarında süründürmüşler, dik duran Akpınar hapisten zor kurtulmuştur. Müjdat Gezen de öyle. Güldürü Ustası Cem Yılmaz da, göz akımız Besteci Piyano Virtüözü Fazlı Say da Türkiye’de sahne alamaz olmuşlardır. Gençlerin gönlünde taht kuran Tarkan da aynı şekilde. Tümü, başka ülkelerden davetler alır ve salonları doldururlar, ama Türkiye’de “sakıncalıdırlar”!

Cezaevlerini mekan tutmaları dayatılan gazetecileri saymıyoruz bile. Sokak ortasında çevrilip saldırıya uğrayan ve vurulup öldürülenleri de.

En son, sıra “Minik Kuş” Sezen Aksu’ya gelmiştir. Fellik fellik aranmaktadır troller. Sezen’in 5 yıl önce kaleme aldığı bir şarkı sözünü bulmuşlardır. Adem’le Havva’ya cahil demiştir. Nasıl cahil olmasınlar, ilk insanlar oldukları iddia edilmektedir. Ne okul vardır ne medrese, cahilliklerini giderecekleri. Sezen de bunu demiştir. Vay sen misin diyen! Trollerden başlamış, Bahçeli’yle sürmüş, en son Erdoğan dahil olmuştur: “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir.” Amma görev ha –Sezen Aksu’nun dilini koparmak!

Korku mu salınacak, ibret olsun mu isteniyor?

Ama yanlış zamanda yanlış kişiler seçilmesi adettendir. Zamanında başkaları, Kenan Evren hesap sorduğunda, “Aydınlar Bildirisi”ni imzaladıklarını inkar edip aralarından “Ben kira kontratı sanmıştım” diyen de çıkmıştır. Ama zaman farklıdır, ekabirler gidici görünmektedir ve sanatçılar da gerçek sanatçılardır. Herkes Kılıçdaroğlu değil tabii, tehdit gelince “Biz zaten sokağa çıkmayacaktık” desin. Sezen Aksu’nun “Konu ben değilim, konu memleket” deyip şarkı sözü yazarak verdiği “Avcı” yanıtı çerçeveletip duvara asılacak türdendir: “Kim yolcu kim hancı, dur bakalım”! Ve: “Beni öldüremezsin / Sesim, sazım, sözüm var benim / Ben derken ben herkesim.” İçeri buyur etsen bir türlü, görmezden gelsen bir türlü!

Evet, Sezen herkestir! Böyle dik durup lafını esirgemeyen, şüphesiz herkestir. Kim olduğunu bilmekte, halkından emin, dikilmektedir!

İbret olması nerede kaldı, nerede korku salmalar? Artık kaçınılmaz sonu geciktirmeye yönelik her çaba tersi sonuç vermekte, direnişi büyütmektedir.

2579870cookie-checkKen Loach ile Sezen Aksu ve ekabirler…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.