KIBRIS’TAN… Rumları sevmeyen ölsün

Bunu ben değil Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti sözcüsü Yorgos Lillikas söyledi. Tabii benimki kadar açık ve net değil politik bir dille söyledi.


İngiltere Dış İşleri Bakanı Jack Straw, Çarşamba günü İngiltere Avam kamarasında bir konuşma yapıp adadaki çözümsüzlüğün nedeni olarak Kıbrıs’lı Rumları açıkça gösterdi ya işi bitti artık.
Bırakın Jack Straw’ı, o olsa gene neyse, koskoca İngiltere’nin de, üstünde güneşin batmadığı İngiliz imparatorluğunun da işi bitti.


Kıbrıs Rum Yönetimi, “benden olmayan ölsün” felsefesi ile, kendisini desteklemeyen BM Güvenlik Konseyi üyesi İngiltere’yi,  Kıbrıs sorununa ilişkin yeni bir prosedür içinde görmek istemiyor.
Gerekçe son derece açık ve net. Papadopulos’a göre,  İngilizler adadaki Türklerin tarafını açıkça tuttukları için objektif bir arabuluculuk rolü oynamaları neredeyse imkansız ve bu nedenle de çözüm müzakerelerinin tamamen dışında kalmaları gerekli.


Bu kadar yıldır, işlerine giderken Kıbrıs’lı Rumlar tarafından yollardan toplanıp öldürülen masum Türkleri görmeyen İngiltere,  103 köyde yaşayan Türklerin ölüm tehdidi ile göç etmeye zorlanmasını görmeyen İngiltere, 1963-1974 döneminde Türk çocuklarına verilecek diye Türk gettoları içine sütün bile sokulmasına izin vermeyen Rum Hükümetini görmeyen İngiltere iyi idi ve Kıbrıs sorununa ilişkin yeni bir prosedür içinde yer alabilirdi ama şimdi Rumları desteklemedikleri için olmaz.


Rumları desteklerken, başka ülkelere örnek olabilecek denli objektif olduğu kabul edilen İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 18 kasım 1983 tarihinde KKTC’nin ilanından sadece ve sadece 3 gün sonra “Veto” kullanmayarak KKTC’nin tanınmaması kararı olan 541 (1983)  no.lu karara “Evet” diyen İngiltere, sonra da  11 Mayıs 1984 tarihinde gene Güvenlik Konseyinde 550 (1984) no.lu Kıbrıs adasında bir tek tanına devletin Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti olduğunu pekiştiren karara “evet” diyen İngiltere, çok iyiydi ve Kıbrıs’la ilgili her tür görüşmede yer alabilirdi ama bu son yaptığında sonra olmaz.


İşte Rumların felsefesi bu.
Şimdi yeni taktikleri ve stratejileri bu. Ne yapıp edip, aleme ibret olsun diye İngiltere’yi Kıbrıs görüşmeleri dışında bırakmak. Böylece bir daha artık hiçbir devlet Rumların çıkarların taş koymaya cesaret edemeyecek.


Yalnız iş daha burada bitmedi tabii.
Sırada ABD’de var.
ABD Dış İşleri Bakanlığı Müsteşar yardımcısı Matthew Bryza, Şubat sonuda adaya geliyor.
Eğer Bryza KKTC Cumhurbaşkanı M. A. Talat ile makamında görüşürse ve bir de görüştükleri yerde KKTC bayrakları olursa ve de üstüne üstlük çıkışta hele hele bir de ortak basın toplantısı yaparlarsa, bilin ki Papadopulos Bryza’yı aforoz edecek. Kendisine ölümlerden ölüm beğen diyecek ve tedbirini de alacak.
Nedir bu tedbir?
Aynen İngiltere’yi Kıbrıs sorununa ilişkin yeni bir prosedür içinde görmek istemediği gibi, ABD’yi de böylesi bir prosedür içinde görmek istemediğini söyleyecek ve böylece BM Güvenlik Konseyi üyesi ABD ve İngiltere’yi saf dışı bıraktıktan sonra, geriye kalan Rusya,  Fransa ve Çin ile paşa paşa Kıbrıs sorununu çözecek.


Aç tavuk rüyasında kendisini arpa ambarında görürmüş. İşte Papadopulos’da şimdi aynen aç tavuk gibi. ABD ve İngiltere’yi saf dışı bırakıp, Rusya ve baryası ile Kıbrıs sorununu çözmek hayalini kuruyor.


_______________


* Prof. Dr.
 

654090cookie-checkKIBRIS’TAN… Rumları sevmeyen ölsün

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.