Kılıçdaroğlu-Soylu arasındaki metamfetamin tartışması: Türkiye bir rota mı? Uyuşturucuyla mücadele ne durumda?

Cihan ÇELİK / Evrensel İstanbul – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar” iddiası son dönem Türkiye’nin nasıl uyuşturucu rotası olduğuna dair iddiaları yeniden anımsattı.

Kılıçdaroğlu, dün Twitter hesabından yayımladığı videoda uyuşturucu ve yoksul çocuklara etkisine ilişkin konuştu. İktidarın, Türkiye’ye giren kara paraya göz yumduğunu söyleyerek “Türkiye’de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bugün size Sarayın kara para ile bu zehiri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Kirli paranın sonucudur bu” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “uyuşturucu satıcılarının bacaklarının kırılması” sözlerini hatırlatarak “Breaking Bad Süleyman, ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur” suçlamasında bulundu. Soylu da buna karşılık, uyuşturucuya bağlı ölümlerin azaldığını söyledi, “Bu konuda hem suç duyurusunda buluştuk, hem tazminat davası açacağız” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 Ekim 2022 tarihindeki açıklamasında da 941 olan uyuşturucuya direkt bağlı ölümlerin 2021 yılı sonu itibarıyla 270’e düştüğünü, Türkiye’de uyuşturucu satışı ve kullanımı nedeniyle hapis cezası alanların sayısı 15 Temmuz 2016’da 35 bin iken, şu anda sayının 115 binin üzerine çıktığını açıklamıştı. Soylu bu mücadele yöntemleri ile Türkiye’nin bir rota olmaktan çıktığını savunmuştu.

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in siyasetçiler, bürokratlar, iş insanlarını da içine alan suçlama videoları çektiğinde, Türkiye’nin uyuşturucu konusunda hem pazar hem de geçiş rotası olduğu gündeme gelmişti. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi rakamları da Türkiye’de yakalanan kokain miktarında büyük artış olduğunu gösteriyor. Ancak yakalanan uyuşturucu miktarı ve yakalanan şüpheli arasında orantısızlık söz konusu. Örneğin iktidar milletvekilleri uyuşturucu ile mücadeleye ilişkin verilen önergeleri reddederken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçtiğimiz yıl ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu’ olarak duyurduğu ve kamuoyunda ‘Bataklık’ adı verilen operasyona ilişkin tek tutuklu sanık yok. Limanlarda ele geçirilen uyuşturucu miktarlarını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun son iddialarını Gazeteci Timur Soykan ile konuştuk.

SOYKAN: TÜRKİYE BİR MAFYA ÜSSÜNE DÖNÜŞTÜ ADETA
1) Son dönem yakalanan uyuşturucu miktarı çok dikkat çekici. Bununla birlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiyede cari açığın kirli para ve uyuşturucu ile kapatıldığı iddialarına katılır mısınız?

Türkiye’de AKP iktidarı hep bir sıcak para bağımlısı oldu. Bu paranın özellikle gelişmekte olan ülkelere aktığı iktidarı boyunca AKP’nin, rantını yaratabilmek, sürekli eser ziyareti sergileyebilmek, köprü yapıyoruz diyebilmek ve yolsuzluk düzeni inşasında sıcak paraya çok ihtiyacı oldu. Ama 2008’den itibaren Türkiye sıcak para girişinde büyük bir düşüş yaşandı ve bu noktada iktidarın hamleleri varlık barışları çıkartmak oldu. Yani yıllardır devam eden varlık barışları söz konusu. Nereden gelirse gelsin para, kaynak sorulmayacağı ve hatta vergi muafiyetleri getirileceği yönünde vaatlerle Türkiye’ye döviz, sıcak para çekilmeye çalışıldı. Paranın kaynağını sorgulamadığınız zaman bu, Türkiye’ye bir şekilde kara paranın girişi anlamına geliyor. Bu dünyadaki mafya örgütlenmeleri, suç örgütlenmeleri için de bir davet niteliği taşıyor. Kara para ile birlikte mafya yoğunlaşması da oldu. Türkiye bir mafya üssüne dönüştü adeta. Bu sıcak paranın ihtiyacı ile doğan ve kara paralara kapı açan siyaset, bir şekilde Türkiye’de kara paranın, kayıtdışı ve kolay paranın çok yaygınlaştığı bir süreç oluşturduğunu söylemek mümkün.

“YAKALANAN KOKAİN VE UYUŞTURUCUNUN KAYNAĞINA GİDİLMİYOR”
2) Mersin limanında yakanan en büyük uyuşturucu operasyonu iddialarını yakından takip ettiniz. Bu davalardaki seyire dair ne aktarırsınız?

Türkiye’de yılda 1,5 ton kokain yakalanıyor normalde. Mersin Limanında yakalanan uyuşturucu 1,7 tondu ve bir hafta içerisinde yakalandı. Bu Türkiye tarihinin en büyük kokain yakalaması. Ama biliyorsunuz, Türkiye bir kokain rotasına dönüştürülüyor. Kolombiya’dan da 4,9 ton kokain gelmek üzere iken yakalanmıştı ve biz bunun kaynağı hala öğrenemedik. Şimdi 1,7 ton kokainde ise muz konteynerinde bulundu, o muz konteynerinin sahibi muz ithalatı yapan Özşimşekler isimli şirketti. Kokainin kendilerinden habersiz oraya konulduğunu iddia ettiler. Soruşturma kontrollü bir teslimata gitmediği, doğrudan konteynerde yakalandığı için bu savunmalarla devam ediyorlar. Türkiye’deki en büyük problem, yakalanan devasa miktarda kokain ve uyuşturucunun kaynağına gidilmemesi, baronların ortaya çıkartılmaması oluyor. Soruşturmalar da yüzeysel kalıyor. Bu dava da pek çok diğer dava gibi büyük operasyonlara dönüşmedi ve bizi kaynağına götürmeyen kısır bir operasyon oldu.

“UYUŞTURUCU DEVLETİ VE SİYASETİ KİRLETİR”
3) İçişleri Bakanı Soylu “Büyük mücadele içindeyiz” diyor, gerçekten de zaman zaman çeşitli operasyonlara tanık oluyoruz. Arkada daha büyük transferler mi var? Görünen tabloya ilişkin ne dersiniz?

Bir rivayettir, bilimsel bir veriye dayanmaz; yakalanan yüzde 10’udur derler. Hem suç aleminde böyle söylüyorlar hem pek çok güvenlik kaynağı da yakalanan uyuşturucunun yüzde 10’u olduğunu aslında yüzde 90’ının geçip gittiği bir genel kabul vardır. Türkiye’de yılda 20 ton eroin yakalanıyor. 5 tondan fazla metamfetamin yakalanıyor. 2 tonu aşan kokain yakalanıyor. Bunlar aslında Türkiye’de çok daha büyük sevkiyatlar olduğunun işareti. Tabiki yakalansın, daha çok yakalansın isteriz ama bir şekilde oransal olarak değerlendirdiğimizde o verilerden faydalanmak zorundayız. Çünkü yakalanmayanın ne kadar olduğunu bilmek mümkün değil. Ama Türkiye’de kokain ve metamfetaminde çok çok büyük bir artış söz konusu. Ve bu Türkiye’de bir alarm anlamına geliyor. Şunu da söylemek gerekiyor; özveri ile mücadele eden polisler ve güvenlik güçleri de var ama bir yandan bu uyuşturucuların geçişi yani her zaman uyuşturucu bürokrasi, devleti ve siyaseti kirletir. Çünkü çok büyük bir para söz konusu olur. Bu bir kirlilik işaretidir aynı zamanda kaçınılmazdır bu. Bunun yarattığı sonuçlarla yüz yüze Türkiye.

“TEHLİKE ÇOK BÜYÜK”
4) Türkiye neden bir rota durumunda?

Afganistan üzerinden eroinin Avrupa’ya gönderilmesi tarihsel bir olgu, 1960’lardan beri var. Dünyadaki eroinin neredeyse yüzde 85’i Afganistan’da üretiliyor. Afganistan’dan İran’a, oradan Türkiye, Türkiye’den Balkanlara oradan Avrupa’ya yayılıyor. Buna Balkan güzergahı diyoruz. Dünyanın en büyük eroin güzergahıdır. Onun için Türkiye onlarca yıldır bu uyuşturucu konusunda çok önemli bir güzergahın göbeğinde yer alıyor. Bu ölçüde de bir kirli örgütler, uyuşturucu baronları ve uyuşturucu yapılanmaları da söz konusu. Onlar Avrupa’da da etkililer.

İkincisi yine Avrupa’da etkili olduğu için bu Türkiye bağlantılı yapılar, Latin Amerika’dan kokainin getirilmesinde de Avrupa’da etkili isimler oldular. Ve en son dönemde Avrupa’da çok büyük yakalamalar oldu kartellere ve uyuşturucu çetelerine, gizli mesajlaşma sistemleri ifşa edildi. Onun üzerine çok büyük yakalanmalar oldu Avrupa’da. Bir şekilde kokain de Türkiye’den yeni bir rotaya giriyor hem Ortadoğu pazarına hem Avrupa’ya ulaşmak için. Metamfetaminde durum biraz daha farklı çünkü metamfetamin bütün Türkiye’de yaygınlaşan bir uyuşturucu. Eskiden Kuzey Amerika’da en çok üretilirken, şimdi küçük laboratuvarlarda dünyanın her yerinde üretilebilir. Afganistan’da son dönemde bir bitki var hammadde olarak kullanılan. Afganistan’da ucuza çok ciddi metamfetamin üretimi yapıyorlar. İran’da da Suriye’de de Irak’ta da metamfetamin yoğunlaşması var ve metamfetamin Türkiye’de pazar olarak değerlendiriliyor. Türkiye transit geçiş rotası olarak değil, bir pazar olarak hedefleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dikkat çektiği gibi metamfetamindeki artış çok çok önemli. Çünkü bir yıl içinde 4 kat artış gördük. Bir tonken 4 tona çıktı. Geçen sene de 5 tona ulaştı bu miktar ve sokakta çok kolay satılabilen ve bağımlılığı çok ciddi sıkıntı olan uyuşturucu. Yani metamfetamin eroin kadar bağımlılığı olan özellikle yoksul mahallelerde yayılan bir uyuşturucu biçimi. Onun için tehlike çok büyük.

HEM HEDEF HEM DE TRANSİT ROTA
Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu, Türkiye’nin uyuşturucu konusunda hem hedef hem de transit rota niteliği taşıdığı tespitini içeriyor. Kolombiya, Peru ve Bolivya’da yetişen bitkiden elde edilen kokain aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler üzerinden Avrupa’ya geçiyor. Türkiye’de de Mersin başta olmak üzere uyuşturucu yakalamaları daha çok limanlarda gerçekleşti. Raporda “2020 yılında şimdiye kadarki en yüksek miktar olan 214,6 ton kokain AB ülkeleri, Türkiye ve Norveç tarafından ele geçirilmiştir” bilgisi yer alıyor.

Raporda ayrıca, Türkiye’de 2021 yılında 2 bin 961 kokain olayı gerçekleştiği, 4 bin 714 şüpheli yakalandığı, 2 bin 841 kilogram kokain ele geçirildiği bildiriliyor. Bu rakamın bugüne kadarki en yüksek miktar olduğunun da altı çiziliyor. 2021 yılında ele geçirilen kokain miktarı bir önceki yıla göre yüzde 44,9 artarken olay sayısında yüzde 15,1, şüpheli sayılarında ise sadece yüzde 6 oranında artış meydana gelmesi Türkiye’nin kokain için önemli bir koridor olduğunu ortaya koyuyor.

Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının 2021 yılı açıklamasına göre de en çok kullanılan yol; Afganistan-İran-Türkiye-Balkanlar güzergâhı olurken Kolombiya ve Güney Amerika’dan gelen uyuşturucular da Türkiye üzerinden dağılıyor.

“TÜRKİYE’NİN KARA PARA KONTROLÜ ZAYIF”
İspanya’nın önemli gazetelerinden El Pais 2021 yılındaki haberinde Latin Amerika ile Avrupa ve Ortadoğu arasındaki ‘yeni kokain rotasının’ Türkiye’den geçtiğini öne sürdü. Gazetenin haberinde, “Türk mafyaları, Galiçya’da Sito Miñanco veya Meksika karteli Sinaloa ile ittifaklar kurarak, bu uyuşturucunun Avrupa ve Ortadoğu’da dağıtımında ağırlık kazandı” denildi. New York’taki Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve organize suçla mücadelede kurumlar ile hükümetlere danışmanlık yapan Edgardo Buscaglia, “Sinaloa, işlerini her suç türünde çeşitlendiren bir çok uluslu şirket haline gelmiş durumda. Türkiye onlar için düşük maliyetli bir ülkeyi temsil ediyor çünkü önemli bir bölgesel ekonomi, Avrupa’yla yakından bağlantılı, aynı zamanda sermayeye aç ve kara para kontrolleri zayıf” dedi.

BAZI VAKALAR
Kolombiya: Kolombiya’nın Buenaventure Limanı’nda 9 Haziran 2020’de gerçekleştirilen operasyonda 4,9 ton kokain bulundu. Rotanın Türkiye olduğu kaydedildi. Kolombiya Ulusal Başsavcılığı Türkiye makamlarına başvurdu.Brezilya: Ağustos 2021’de Brezilya Polisi, Sao Paulo kentindeki Leite Lopes Havaalanı’nda bir Türk jetine operasyon yaptı. Operasyonda en az 25 bavul dolusu, 1304 kilo kokain bulundu.

Ekvador: 7 Şubat 2022’de Ekvador’un Guayaquil sehrindeki limanda yapılan denetimlerde, varış noktası Türkiye olan bir muz konteynerinde yaklaşık 44 paket saf kokain bulundu. Ekvador Narkotik Birimleri, dedektör köpeklerin yardımıyla tespit edilen uyuşturucunun, konteynerin dışındaki soğutma paneline saklandığını ve toplamda 43 kilo 856 gram olduğunu kaydetti.

Haziran 2021’de Mersin Limanı’nda Ekvador’dan Türkiye’ye gelen bir muz yüklü gemide 1 ton 300 kg. kokain bulunduğu açıklandı. Bu miktarın Türkiye’de o güne kadar bir seferde yakalanan en fazla kokain olduğu belirtildi.

ÖNERGE AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
Mayıs 2022’de İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray tarafından “Türkiye’de uyuşturucu kullanımının engellenmesi ve uyuşturucu ticaretinin siyasi bağlantılarının araştırılması” amacıyla Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi sunuldu. ‘Türkiye’de uyuşturucu kullanımının engellenmesi ve uyuşturucu ticaretinin siyasi bağlantılarının araştırılması’ önergesi, Meclis Genel Kurulu’nda AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP’li Sevda Erdan’ın da uyuşturucu ile mücadele amacıyla 7 ay önce TBMM’ye verdiği araştırma önergesi gündeme alınmadı.

2643990cookie-checkKılıçdaroğlu-Soylu arasındaki metamfetamin tartışması: Türkiye bir rota mı? Uyuşturucuyla mücadele ne durumda?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.