Kızılderililerin su savaşı!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Trump’un da hissedarı olduğu ortaya çıkan şirketin inşa ettiği petrol boru hattına karşı ABD’nin tüm Kızılderili kabileleri birleşince ordu alarma geçti…
 
ABD’nin Kuzey Dakota eyaletinde yaşayan Kızılderili yerlilerin sularını ve topraklarını korumak için yaşam alanlarını etkileyecek petrol boru hattına karşı Nisan ayından bu yana sürdürdüğü direniş devam ediyor. Texas merkezli Energy Transfer Partners adlı şirketler birliği tarafından inşa edilen Dakota Access Petrol Boru Hattı projesinin su kaynaklarını ve koruma altındaki yaşam alanlarını tehdit edeceği gerekçesiyle aylardır eylem yapan Kızılderililere yönelik Amerikan kolluk kuvvetlerinin sert tutumu ABD Senatosunun da gündemine geldi. Amerikan ordusu ise Standing Rock Sioux Kabilesi liderine bir mektup göndererek eylemcilerin kampının 5 Aralık’a kadar kapatılmasını istedi.
 
İşte Donald Trump’ın seçim zaferinin şokunu henüz atlatamamış olan ABD’deki Kızılderili isyanından ayrıntılar…
ABD’deki başkanlık seçimlerinden zaferle çıkan Donald Trump başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, bu sonucu hiç de beklemeyen Amerikan kamuoyunda Kanada’ya kaçış planları konuşulmaya başlamıştı. Seçim şokunu atlatmaya çalışan ABD kamuoyunun uzun süredir gündeminde olan Kuzey Dakota’daki Kızılderili protestoları ise bu kez Trump’un da adının karışmasıyla iyice hızlandı.
kizilderili1
BAŞKAN TRUMP’IN O ŞİRKETTE HİSSESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
ABD’deki yaygın medya kuruluşlarının tıpkı Türkiye’nin Gezi sürecinde olduğu gibi ‘Penguen medyası’ tavrına bürünmesi Kızılderili eylemlerindeki gerçeklerin Amerikan kamuoyuna ulaşmasına engel olamadı. Alternatif haber kaynaklarının gündeminde çiçeği burnunda Başkan Trump’ın, Kızılderililerin aylardır protesto ettiği Dakota Access Petrol Boru Hattı’nı inşa eden Texas merkezli Energy Transfer Partners şirketinde yaklaşık 50 bin hisse senedine sahip olduğunu gündeme getirdi. Trump’un ayrıca boru hattının dörtte birine sahip olan ‘Phillips 66 Mıdstream’ şirketinde, 100 ila 250 bin arasında hisse senedine sahip olduğu belirtiliyor.
KIZILDERİLİ KABİLELERİ SULARINI KORUMAK İÇİN BİRLEŞTİ
Petrol boru hattından etkilenecek olan Kuzey Dakota’da bulunan Standing Rock Sioux Kızılderililerinin eylemlerine geçmişte birbiri ile ihtilaflı olan pek çok kabile de destek veriyor. Amerikan yerlileri uzun yıllardır ilk kez birlikte büyük bir mücadele yürütüyor. Ancak Navajo, Hopi, Apache, Lakota, Dakota, Comanche, Cherokee, Crow, Cree, Oglala Sioux ve Tlingit gibi kabilelere üye yerlilerin birlikte verdiği su mücadelesi merkezi Amerikan medyası tarafından görmezden geliniyor ya da etkisizleştirme yoluna gidiliyor.
18 MİLYON İNSANIN SU KAYNAĞI TEHDİT ALTINDA
Ancak tüm bunlara rağmen dünyanın dört bir yanından ve Amerikan kamuoyundan yerlilerin eylemine destek yağıyor. İnşası süren Dakota Access Petrol Boru hattının, 18 milyon insanın su kaynağı olan Missouri Nehri’nden geçmesi planlanıyor. 3. 8 milyar Dolara mal olması beklenen boru hattı tamamlandığında ise günde 470 bin varil ham petrol taşınacak olması yerli halkın tepkisini çekiyor.
kizilderili2
POLİSİN GÖSTERİCİLERE SERT MÜDAHALESİ SENATO’NUN GÜNDEMİNDE
Geçtiğimiz Nisan ayından beri süren Kızılderili eylemleri ise son haftalarda iyice hızlandı. Kuzey Dakota’daki Standing Rock Sioux’larını kutsal alanları, su kaynakları ve topraklarını tehdit eden petrol boru hattının inşasından geri adım atmayan şirketin çalışmalarını engellemek için sık sık polisle ve yerel güvenlik güçleriyle çatışan yerlilere yönelik sert müdahale ABD senatosunun da gündemine geldi.
SENATÖR BOOKER: ‘ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMI ÖNLENMELİ’
New Jersey Senatörü Cory A. Booker, Kızılderili eylemleri sırasında polisin göstericilere ve gazetecilere yönelik orantısız güç kullanımını Amerikan Senatosu’nun gündemine taşıyarak konuyla ilgili önlem alınmasını talep etti. Yerel halkın sularını ve topraklarını korumak amacıyla petrol boru hattına karşı barışçıl eylemler yaptığını kaydeden Booker, buna karşın güvenlik güçlerinin agresif bir tutum içinde olduğuna dikkat çekerek göstericilere yönelik orantısız güç kullanımının önlenmesini istedi.
AĞUSTOS’TAN BUYANA 500’ÜN ÜSTÜNDE YARALI VAR
Sık sık polisle ve yerel güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalan göstericilere biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ediliyor. Gösterilerde çok sayıda yerli polisin sert müdahalesi sonucu yaralandı. Ağustos ayından bu yana gözaltına alınan göstericilerin sayısının ise 500’ü aştığı belirtiliyor.
ORDU YETKİLİLERİ 5 ARALIK’A KADAR KAMPIN BOŞALTILMASINI İSTEDİ
Gösterileri sona erdirmek isteyen Amerikan Kara Kuvvetleri yetkilileri, protestocuların kamp kurduğu Cannonball Nehrinin kuzeyindeki alanın 5 Aralık’a kadar boşaltılmasını istedi. Ordu yetkilileri, kış koşullarının şiddetini arttırdığına işaret ederek göstericilerin güvenliğini gerekçe gösteriyor. Alanın güneyinde yeni bir kamp yeri öneren ordu yetkilileri, mevcut kamp yerinin halka kapatılacağını, girenler hakkında ise yasal işlem yapılacağını duyurdu.  Ancak Sioux Kabilesi lideri Dave Archambault, kampta kalmayı planladıklarını açıkladı. Protestocular ordunun bu talebinin yaşanan gerginliği daha da tırmandıracağına dikkat çekerken, Sioux kabilesi üyesi Isaac Weston, uluslararası haber ajanslarına verdiği demeçte, “Biz bu toprakların koruyucularıyız. Topraklarımızı ve suyumuzu korumak için buradayız. Bizi buradan çıkartamazlar. Bunun için her türlü hakkımız var” diye konuştu.
2033800cookie-checkKızılderililerin su savaşı!
Önceki haberGöletler kuruyor, bakanlık inşaat derdinde!
Sonraki haber“Birleşmiş Milletler”: Neo-kolonyalizmin ve balkanlaşmanın hizmetinde bir örgüt
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.