ABD’nin ilk Afrika kökenli Başkanı olarak bu kararı alan Obama bu adımı attığı için çapraz ateş altında kaldı. Askerî müdahale dahil olmak üzere Washington yönetiminin daha fazla işe el atmasını isteyenlerin karşısında, Amerikan vatandaşlarının parasını Kongo’da tecavüze uğrayan kadınlar için “çarçur edilmesine” muhalif olanlar iki taraftan Başkan’ı “çapraz ateş altında” bıraktı.
Kongo’da 14 yıl süren iç savaş sırasında, sayısı tam olarak bilinenemekle beraber, 700 bin civarında kadın ve genç kızın, hatta bebek yaşında kız çocuklarının tecavüze uğradığı Birleşmiş Milletler araştırma komisyonlarınca savaş suçu olarak kayıtlara geçmişti. Tecavüzlerin sadece kadınlara değil, erkek çocuklarına da yapıldığı bu raporlarda yer aldı. Kongo’da iç savaş ardından yeninden yapılandırılmış yönetim ve Joseph Kabila hükümeti tecavüzlere dur diyemedi. Hâlen Kongo’da güvenlik sorunları ve artarak süren tecavüz olayları yaşanıyor. BM askerlerinin gelecek yıl Kongo’dan geri çekilmesi üzerine tekrar eski yoğunluğunda tecavüzlerin başlamasından da korkuluyor.
Geçen yıl ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Kongo’yu ziyareti sırasında tecavüzden etkilenen toplumun yaralarını sarmak ve polis teşkilatını geliştirmek üzere vaat edilen 17 milyon Dolar para Washington tarafından gönderildi. Ancak hem içte hem dışta Obama’nın aldığı bu karar eleştiriyle karşılaşırken, bir yandan da Amerikan iç siyasetinde Obama’ya karşı ya da yandaş olsun tüm taraflara, Kongo üzerine yönetimi kıyasıya eleştirmek olanağı verdi. Obama ve hükümeti “ne yapsa yaranamaz” durumda kalmakta olduğunu son zamanlarda dile getiriyordu.
Öte yandan Uluslararası gözlemciler ve bölgede görev yapan Batılı gazeteciler, Kongo’da durumun iç savaşı aratmayacak ölçüde vahim olduğunu bildiriyor. Kırsal alanda kadınlara yönelik cinsel saldırıların bir toplumsal alışkanlık gibi kök saldığı, bundan sonra köklü dönüşümler yapılamazsa artık durumun iyileştirilemeyeceğinden kaygı duyuluyor.
