Konya’daki Kılıçarslan Köşkü sökülüp yeniden restore edilecek!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Beş yıl önce tepki çeken restorasyon projesiyle gündeme gelen Konya’daki Selçuklu köşkünden kalan son miras, sökülüp yeniden restore edilecek…
Konya’da Alaaddin Tepesi’nin eteğinde bulunan Kılıçarslan Köşkü’nün geçmişi 12. Yüzyılın sonlarına uzanıyor. Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı II. Kılıçarslan tarafından 1155-1192 yılları arasında yaptırılan köşk, Kılıçarslan’ın torunu olan 1. Alaaddin Keykubad’ın kentteki kapsamlı imar faaliyetleri sırasında onarılıp genişletilerek ‘Seyran Köşkü’ adını aldı. Üç yandan balkonla çevrili olan köşkün ön cephesinde aslan heykelleri  ile antik döneme ait devşirme mimari parçalar yer alıyordu. 2018’de yaklaşık 4 milyon lira harcanarak restore edilen tarihi yapının bazı kısımları sökülerek yeniden restore edilecek. Kentin kalbi konumundaki Alaaddin Tepesi’nin tamamını kapsayan bir düzenleme için yapılan yarışmayla seçilen projeye göre köşkün üzeri cam örtü ile kaplanacak.

SELÇUKLU KÖŞKÜNDEN GERİYE TEK BİR DUVAR KALDI

Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde idari mekân olarak 17. Yüzyıla kadar işlevini sürdüren köşkten günümüze tuğla örgülü bir duvar ile bunu taşıyan bir kaide parçası ulaştı. Konya Büyükşehir Belediyesi, köşkün de bulunduğu tarihi bölgede 2015’te bir Arkeopark projesi başlatmıştı. Bu kapsamda restore edilen Kılıçarslan Köşkü’nün 1961 yılında yapılan beton şemsiye kaldırıldı ancak bu kez yapının kendisi doğrudan betonla kaplandı.

RESTORASYONDA DİPLOMA SKANDALI

Gökalp Proje Müşavirlik Ltd. Şti.’ne verilen ihale ile 13 Ocak 2015’te tarihi köşk kalıntısında başlatılan çalışmalar yaklaşık 4 milyon TL’ye mal oldu. Restorasyon çalışmalarında sona gelindiği dönemde köşkün tarihi dokusunun yok edilerek çelik ve camdan yapılan uygulama tarihi dokuyu bozduğu gerekçesiyle tepki çekmişti. Restorasyon sırasında bulunması gereken sorumlu arkeolog yerine, genç bir arkeoloğun diplomasının kullanıldığının ortaya çıkması ise skandal olarak nitelendirildi.

500 TL’YE KİRALIK DİPLOMA

Mayıs 2018’de konuyla ilgili gelişmeleri ele alan haberimizde, 500 TL karşılığında diploması kiralanan ve Noter taahhütnamesiyle yüklenici firmanın çalışanı gibi gösterilen arkeolog K. S., “Ben işe gidip çalışacağımı sanmıştım ancak sadece diplomamın kullanılacağını anlayınca taahhütnameyi iptal ettirdim. Diplomamın böyle bir olayla anılmasından dolayı çok büyük pişmanlık duyuyorum” ifadelerine yer vermiştihttps://gazeteciyazaryusufyavuzcom.wordpress.com/2018/05/17/milyonlar-harcayip-kilicarslan-koskunu-bu-hale-getirdiler/

UCUBE TARTIŞMASI

Konuyla ilgili haberimizin ardından tarihi köşkte uygulanan restorasyon “ucube” olarak adlandırılmış, hem Konya’daki yerel kamuoyunda hem de ülke gündeminde tepkiler ortaya çıkmıştı. Ancak hem belediye yetkilileri hem de kimi uzmanlar restorasyon projesinin aslına uygun olduğunu savunmuştu.

BELEDİYE UYGULAMAYI SAVUNDU

Konya Büyükşehir Belediyesi yetkililer ise yapılan uygulamayı savunan açıklamalar yaparak şunları dile getirmişti: “Köşkün korunmasına yönelik çalışmalar, mevcut köşk kalıntısına zarar vermeyecek yöntemlerle yapılmaktadır. Köşk burcunun dolgu altında kalan kısmı ortaya çıkartılarak, burcun gerçek ölçülerine yakın görsel algısı sağlanmıştır. Köşk kalıntısına ait önemli yapısal parçalar olarak tanımlanması gereken köşkün doğu yüzünde yer alan sırlı tuğlalar ile yapılmış konsol parçaları ve köşkün balkonu altındaki konsollar arasında yer alan tuğla motifli eğrisel yapı alnı özellikle korunmuştur. Köşk kalıntısı üstte koruyucu bir cam yüzeyle korunmuştur. Cam yüzey aynı zamanda köşkün eski balkon düzleminde olup, ince dört çelik sütunla taşıtılmıştır.”

PROF. DR. HAŞİM KARPUZ ‘ASLINA UYGUN’ DEMİŞTİ

Belediye yetkililerinin açıklamasına paralel olarak Prof. Dr. Haşim Karpuz da yapılan uygulamayı savunan ifadeler kullanmıştı. Selçuklu dönemi konusunda uzman olarak görülen isimlerden biri olan Prof. Dr. Haşim Karpuz, tartışmalara konu olan Kılıçarslan Köşkünde yapılan restorasyonun aslına uygun olduğunu savunarak şunları Karpuz, şu görüşleri dile getirmişti:

‘AYKIRI BİR DURUM YOK, HAFIZAMIZ YADIRGIYOR’

“İnsanda bir algı var ve gördüğümüz olayları, varlıkları hafızamıza kaydediyor. O varlıklar değişince, bina yıkılınca, bu sefer hafızamız yadırgamaya başlıyor. Şimdi beton şemsiyeyi bile koruyalım deniliyordu. Bu rastgele yapılmıştır diye düşünülebilir; ancak öyle bir şey yok. Bu restorasyon Venedik tüzüğüne göre yapılıyor. Yapının aslını bilmiyorsak veya aslına özgün malzeme bulamıyorsak, yeni malzemeyle yapılabilir. Eski fotoğraflara baktığımızda da restorasyonun aslına uygun olarak yapıldığını görürüz. Şimdilik aykırı bir durum yok.”

PROJE YARIŞMASI DÜZENLENDİ

Daha önce yapılan ve tepki çeken restorasyonun üzerinden 5 yıl geçti. Konya Büyükşehir Belediyesi tarihi Selçuklu köşkü kalıntısını yeniden restore etmeye hazırlanıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin tarihi dokusunu yeniden canlandırmak amacıyla düzenlenen 250 bin TL birincilik ödülü konulan “Konya Alaaddin Tepesi 2. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanı Mimari Fikir Projesi Yarışması” sonuçlandı. Cafer Bozkurt, Nevzat Sayın, Dr. Armağan S. Güleç Korumaz, Ömer Dabanlı, Prof. Dr. Nevzat Çevik, Doç. Dr. Muharrem Çeken ve Prof. Dr. Mehmet Uysal’dan oluşan yarışma jürisi, Kılıçarslan Köşkü’nün yeniden restore edilmesini de kapsayan proje yarışmasında Dr. M. Batu Kepekcioğlu’nun projesini birinci olarak seçti.

‘YENİDEN ŞEHRİN ODAĞI OLACAK’

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, amaçlarının Alaaddin Tepesi’nin tarihi dokusuyla yeniden şehrin odağı haline gelmesi olduğunu belirterek, “Alaaddin Tepesi, 2. Kılıçarslan Köşkü ve arkeolojik alanının korunması, tarihi ve kültürel geçmişin ön plana çıkartılması için önemli bir yarışma düzenledik. Birbirinden değerli eserlerin değerlendirmeye alındığı yarışmadan çıkan sonuç şehrimizin yarılarına damga vuracak. Dar’ül Mülk Konya’mız için hayırlı olsun” dedi.

‘ZARAR VERMEDEN’ SÖKÜLECEK

Binlerce yıldır kentin kalbi konumundaki Alaaddin Tepesi’de uygulanması planlanan projenin raporunda, Kılıçarslan Köşkü’nden günümüze ulaşan son kalıntı ve yapılacak uygulama hakkında şu bilgilere yer veriliyor: “Köşkün mevcut taş bazası tarihiymiş gibi bir algı yaratsa da aslında beton şemsiye döneminden kalan betonarme temeller kaplanarak oluşturulmuş. Köşkün geometrisiyle asimetrik oluşu da bu sebepten. Tarihiymiş gibi görünen bu bazanın, köşke zarar vermeyecek kadar kısmını sökmek, dışına sağlam temelli bir destek yapmak, bu desteğin de çağdaş bir tasarım olduğunu belli etmek gerekiyor. Tasarladığımız bu yeni destek bazası üzerinde, köşkün görünürlüğünü engellememek, tepe ve Ulu Cami silüetini baskılamamak için strüktürel cam ile taşınan bir üst örtü tasarladık. Bu ‘müze vitrini’nin erişilemez, yaklaşılamaz olmaması adına kontrollü şekilde içine girilen, köşkü çok yakından görmeye imkân veren bir yürüyüş yolu oluşturduk. Köşkün, özellikle kerpiç kısımların ısı ve nem dengesini sağlamak ve içinde bulunduğu havayı temiz tutmak için aktif ve pasif iklimlendirme sistemleri tasarlandı. Pasif sistemde baza içindeki menfezlerden, filtreler ile içeri giren havanın, üst örtüdeki menfezlerden dışarı çıkması hedeflendi.

2677110cookie-checkKonya’daki Kılıçarslan Köşkü sökülüp yeniden restore edilecek!
Önceki haberFransa’da emeklilik “reformu”na öfke büyüyor
Sonraki haberDışişleri’nden ABD İnsan Hakları Raporu’na tepki
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.