YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin pazarlık usulü ihale yoluyla hizmet alımına gittiği 1,5 milyonluk proje, çocuklara ve gençlere sanal gözlüklerle kentin doğal ve tarihi güzelliklerini tanıtmayı amaçlıyor…
Antalya Büyükşehir Belediyesi, çocuklara kentin tanıtmak için yaklaşık 1,5 milyonluk bir ihaleyle sanal gerçeklik gözlüğü satın aldı. İhale duyurusunda yer verilen bilgilere göre Büyükşehir Belediyesi Karaalioğlu Parkı içerisindeki Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde sanal gerçeklik gözlüğü ile çocuklara kentin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtacak.
Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı’nın ‘pazarlık usulü’ hizmet alımı yaparak gerçekleştireceği projeyle ilgili ihale 25 Mayıs 2023 tarihinde yapıldı. EKAP kayıtlarında teknik şartname ve sözleşme tasarısına yer verilmediği dikkat çeken ihaleyi, Ankara merkezli Aksan Bilişim Görüntüleme Proje İnşaat Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. kazandı. Yaklaşık maliyeti 1.439.475,00 TL olan pazarlık usulü ihalenin sonuç ilanında en yüksek ve en düşük teklifleri 1.419.500,00 TL ile aynı firmanın verdiği bilgisi yer alıyor.
AVM’LERİN VE SİNEMALARIN YENİ GÖZDESİ
Sanal gerçeklik gözlükleri bir tür simülasyon (benzetim) oyununun parçası olan dijital oyuncaklardan biri. Birçok AVM’de ve oyun salonlarında yıllardır kullanılan bu aparatlar, son yıllarda sinema sektörünün de tercihleri arasında. Yani isteyen herkes dilediği şekilde ve rahatlıkla bu tür oyuncaklara ulaşabiliyor. Sanal gerçeklik gözlüğünü takacak olan ziyaretçiler, örneğin Antalya’daki bir antik kenti sanal olarak gezecek ya da denizin altına dalış yaparak sudaki canlıları sanal olarak görmüş olacak. Ancak gözlüğü çıkarıp kentin sokaklarına çıktığında ise çarpıcı bir gerçeklikle karşı karşıya kalacak.
YAKLAŞIK 1,5 MİLYONLUK BÜTÇEYLE SANAL GERÇEKLİK GÖZLÜĞÜ
Bir kamu kuruluşu olan ve görevi gereği kentin öncelikli sorunlarını çözmesi beklenen Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 1,5 milyon TL para harcayarak sanal gerçeklik gözlüğü ve bununla ilgili diğer araçları satın almasının kentin tanıtımına ve çocukların, gençlerin, halkın eğitimine ne gibi bir katkı sunacağı tartışma konusu.
SORUNLAR GERÇEK, GÖZLÜKLER SANAL
Antalya son aylarda büyük bir trafik ve ulaşım sorunuyla baş başa. Hemen her gün vatandaşlardan ulaşımla ilgili şikâyetler yağıyor, tepkiler yükseliyor. Yaklaşık 45 dereceyi bulan kavurucu sıcakların ortasında otobüslerin bazılarında klimalar çalışmıyor, insanlar işinden evine, evinden işine gitmekte zorlanıyor. Antalya’nın ulaşım sorunu oldukça acı ve can yakıcı bir gerçekliği ortaya koyuyor.
KARAALİOĞLU PARKI’NIN BİR YILDIR YAŞADIĞI TAHRİBAT UNUTULMADI
Sanal gerçeklik gözlüğü ile çocuklara Antalya’nın tanıtımının yapılması planlanan Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nin de içinde bulunduğu kentin toplumsal belleği niteliğindeki Karaalioğlu Parkı’nın son bir yıldır yaşadığı tahribat da aynı şekilde çok acı ve can yakıcıydı. 1. Derece sit alanı olan Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin önündeki alanın yapılaşması da öyle.
ANTALYA’NIN KRONİKLEŞEN SORUNLARI NASIL ÇÖZÜLECEK
Gazipaşa’dan Kaş’a, Kaledran Çayında Eşen Çayı’na 642 kilometrelik kıyı uzunluğuna sahip Antalya’nın doğal çevresinde yaşanan, yaşanmakta olan ve bekleyen tehditleri sıraladığımızda ortaya ürkütücü bir tablo çıkıyor. Kent halkının nefes alacağı alanlar giderek işgal ediliyor, çevre ve kıyı tahribatı artıyor. Kitlesel göç alan kentlerin başında gelen Antalya’nın üzerindeki baskı, merkezden çevreye doğru taşan bir yanardağın lavları gibi. Kuşkusuz bu devasa sorunların müsebbibi de çözüm mercii de tek başına Antalya Büyükşehir Belediyesi değil. Muhalefet partilerinin kazandığı belediyelerin iktidar tarafından kimi baskılara maruz kaldığı da biliniyor. Ancak muhalefet belediyelerinin “iktidar bizi çalıştırmıyor” mazeretine sığınması da tümüyle doğru bir yaklaşım değil.
KENTİN ÖNCELİKLERİ DOĞRU OKUNAMIYOR
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 1,5 milyon TL bütçe ayırarak sanal oyuncak ve bunlarla ilgili hizmet satın alması, kentin büyük ve ağır çevre sorunlarıyla boğuştuğu, doğal ve kültürel mirasın tehdit altında olduğu bir dönemde önceliklerin doğru okunamadığını gösteriyor.
KENTLERİ UZAKDOĞU PAZARININ ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRMEK
Bu tür projeleri belediyelere pazarlamakta mahir olan firmalar, kentlerin ihtiyaç analizlerinin doğru dürüst yapılamadığı yönetimlerin gözdeleri arasında. Daha önce Falezlerin ışıklandırılması projesinde olduğu gibi Zihni Sinir projesi denilebilecek türden girişimler yerel yönetimlerin, daha doğrusu üst yöneticilerin dünya görüşünü, beğeni ve bakışını da özetliyor. Üstelik Melih Gökçek’in kişiliğinde simgeleşen bu tür belediyecilik anlayışının başkentte yarattığı travmayı daha tam olarak atlatamamışken. Çin’den, Tayvan’dan, Vietnam’dan ve Hong-Kong’tan ithal edilen ucuz teknolojilerin çöplüğü haline getirilen kentlerde, kent halkının yaşadığı gerçek sorunların kalıcı çözümü için yeterli adımı atmayan yerel yönetimlerin bu tür sanal gerçeklik oyunlarına yönelmesi akıl alır bir şey değil. Sanal gerçeklik gözlüğü ihalesini alan firmanın ortaklarından birinin Vietnamlı olması, pazarın nasıl şekillendiğinin de bir göstergesi gibi.
ÇEVRE VE İNOVASYON KAVRAMLARININ İÇİ BOŞALTILDI
Çevre ve inovasyon kavramları son yıllarda içi en fazla boşaltılan ve amacı, anlamı dışında hemen her alanda kullanılan ve hızla tüketilenler arasında. Sıfır atık da benzer şekilde bir tür göz boyama ifadesi. İnovasyon, yeni ve yaratıcı fikirlerin, buluşların en hızlı ve ekonomik yolla hayata geçirilebilmesini tanımlıyor. Ancak Türkiye’de benzeri merkezlerde elma sirkesi ya da sabun yapıp turşu kurma eğitimleri verilerek hem inovasyon kavramının kendisine, hem de bizzat sirke ve turşuya haksızlık yapılıyor. Özel okullardan sağlık kuruluşlarına, yerel yönetimlerden koca bakanlıklara kadar son 15-20 yılda bu kavramların içi fena halde boşaltıldığı için oyuncu Hakan Ural sırf ekran yüzü olduğu için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca çevre konusunda konferans verecek bir ünlü olarak görülebiliyor.
KAMUDA HİZMET SATIN ALMA HASTALIĞI YEREL YÖNETİMLERİ SARDI
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sanal gerçeklik gözlüğü ile eğitim vermeye, kenti tanıtmaya soyunması, yerel yönetimlerin kendi bünyelerindeki uzman personeli de doğru ve akılcı kullanamadığını gösteriyor. Kurum bünyesinde onlarca çevre mühendisi, arkeolog, mimar ve farklı alanlardan uzman istihdam edilse de kurum bünyesinde yapılabilecek iş ve hizmetlerin “hizmet satın alma” yoluyla dışarıdan temin edilmesi hem kamu kaynaklarının doğru kullanılmadığını hem de kamu zararına yol açıldığını gösteriyor.
BİR SÜRE SONRA ÇÖP OLACAK CİHAZLARA MİLYONLAR HARCANIYOR
Yapılan ihale ile alınacak cihaz ve aparatların da bir süre sonra çöp olacağı kaygısı da cabası. Çünkü büyük paralar ve emek harcanarak oluşturulan Soba Müzesi, Oyuncak Müzesi, Sinema Müzesi gibi mekânlar için satın alınan “oyuncakların” akıbetine bakıldığında bu kaygının hiç de haksız olmadığı ortaya çıkıyor.
Bu habere emoji ile tepki ver
