Waldheim, 1972’den 1982’ye kadar Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini üstlenmiş, 1986’dan 1992’ye kadar Avusturya Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmüştü.
Genel Sekreterliği döneminde, Kıbrıs sorununun çözümü için Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanı ardından Türk ve Rum heyetleri arasında 1975-1976 yıllarında yapılan Viyana görüşmelerine başkanlık etmişti.
Viyana Görüşmeleri’nde ‘Nüfus Mübadelesi Anlaşması’ üzerinde uzlaşılmış; bu anlaşmayla, adanın güneyinde kalan Türkler kuzeye, kuzeyinde kalan Rumlar da güneye geçmişti.
Waldheim, ayrıca Orta Doğu sorunu ve Güney Afrika’daki ırkçılık temeline dayalı rejim ile siyahi çoğunluk arasındaki problemlerin çözümü için de çaba sarfetmişti.
Ancak 1986 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi için yürüttüğü kampanya sırasında, Waldheim’ın adı savaş suçu işleyen bir Nazi birimine üye olduğu iddialarına karışmıştı.
Nazi lekesi
Tarihçiler, Waldheim’ın İkinci Dünya Savaşı öncesinde hizmet verdiği Nazi birimi ve Alman ordusunun 1942 ila 1943 yıllarında Selanik’te Yunanlı sivillere karşı uyguladıkları mezalimle ilgili gerçekleri söylemediğini belirtmişti.
Waldheim, bu iddiaları devamlı olarak reddetmiş, askeri bir istihbarat subayı olmadığını söylemişti.
Kurt Waldheim, Avusturya’nın cumhurbaşkanı seçilmesine karşın, bazı ülkelerde hoş karşılanmadı.
Seçilmesinden bir yıl sonra, ismi ABD’ye girmesi yasaklı kişiler listesine alındı.
Cumhurbaşkanı olarak neredeyse hiçbir dış ülke ziyaretinde bulunmadı.
Vatikan ise bir istisna oluşturdu; kendisi de Katolik olan Waldheim iki kez Vatikan’ı ziyaret etti.
Kurt Waldheim’ın bir de uzun ömürlü bir mirası var.
Kendisinin ve eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın yazılı mesajları, iki Voyager uzay gemisinden boşluğa bırakılan Golden Plakları’ndaki görüntü ve seslerin içinde yer alıyor.
Dolayısıyla, güneş sistemi sona erdiğinde dahi Waldheim’ın mesajı evrende gezinecek olabilir. – BBC
