Kuzey Kıbrıs ve ırkçılık

Internet ortamında köşe yazarlığına başladığımda ilk yazılarımdan biri “Futbol, KKTC ve Irkçılık” başlığını taşıyordu. Ocak 2008 yılında yazmıştım bu yazıyı.

Yazımda KKTC’de top koşturan Afrika’lı futbolculara, ırkçı küfürler savurulduğu, onlara banana atıldığı yolunda basında çıkan haberleri değerlendirmiştim. Afrika’lı futbolcuların diğer futbolcuların da desteği ile eylem hazırlığı yaptıkları da haberlerde yer almaktaydı.

15 yıl önceki durumda iyileşme değil, giderek tehlikeli boyutlara varan bir kötüleşme görülüyor Kıbrıs’ın Kuzeyinde. Elbette Kıbrıs’ın Güneyinde ve tüm dünyamızda da, ama bugün konumuz Kuzey Kıbrıs. 

Sadece futbolda değil, yaşamın her alanında KKTCde kanıtlanmış ırkçılık var, ve bu her fırsatta çirkin yüzünü göstermektedir.

Geçen hafta sosyal medyadan izledik. Lefkoşa şehir merkezinde bir grup genç sokak ortasında Afrika’lı bir gence saldırıp onu acımasızca döverek hastanelik ettiler. Sosyal medyada saldırganları öven yorumları tiksinti ile okudum.

William A. Peter isimli Afrika’lı öğrenci gencin saldırıya uğrama nedeni olarak Gönyelide vukubulan bir olay gösterildi, ancak bu öğrencinin o olayla hiç ilgisi olmadığı sonradan anlaşıldı. İlgili bile olsaysaydı her aklına gelenin adalet uygulama girişiminde bulunması, polis görevini yüklenmesi elbette çok kaygı verici bir durumdur. Linç kültürünü Kıbrıs’a getirme girişimleri elbette kaygı ile karşılanmalı ve yetkilileri harekete geçirmelidir. 

Polisin olayın hemen ardından 6 kişiyi tutuklaması olumlu. Umarız hükümet ve bazı medya kuruluşları da sorumluluklarının bilincine varırlar ve kışkırtıcı olmaktan vazgeçerler.

Bu tür olayların arttığı bir zamanda “KKTCde ırkçılık yoktur” görüşünü belirtmeye devam edenleri anlamak geçekten çok zor. Yukarıda bahsettiğim yazımda belirttiğim gibi Kıbrıs’ta 15 yıl önce de ırkçılık vardı, 50 yıl önce de ırkçılık vardı. Her zaman ırkçılık vardı. Ben ve yüzlerce Afrika kökenli Kıbrıslılar bu gerçeği çok iyi biliyoruz.

Afrika kıtasından KKTC’ye öğrenci olarak gelenlere destek sağlayan ‘VOIS Cyprus’ grubu ve iki öğrenci derneğinin olayla ilgili çarpıcı basın açıklamasından bir kesit:

“Kuzey Kıbrıs’ta giderek artan ve yabancılara karşı korku, nefret ve önyargı olarak tanımlanan ırkçı ve yabancı düşmanı tutumların görmezden gelinmesi, bu şiddet ortamının önünü açmış ve hatta artmasına neden olmuştur. Bugün masum bir öğrencinin yaşadığı bu olayın temelinde bu ırkçı ve yabancı düşmanı tutumlar yatmaktadır.”

İki gün önce ödüllü Nijeryalı yazar Chigozie Obioma’nın “Orchestra of Minorities” isimli romanını bitirdim. Nijerya ve Kuzey Kıbrıs’ta geçen roman bazı deneyimlerden yola çıkarak Nijerya’lı üniversite öğrencilerin çeteler tarafından nasıl dolandırılarak Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelere gönderildikleri ve orada karşılaştıkları ırkçılığı anlatıyor. 2019 yılında yayınlanan ve birçok dillere çevrilen kitap dünyanın her yerinde okunmakta.

Son yıllarda KKTC’de ırkçılık konuları daha sık konuşulmaya başlandı. Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi gibi kurumlar Afrika’dan eğitim amacı ile gelen öğrencilerin karşılaştıkları korkunç ırkçılığı açık bir şekilde gözler önüne serdi. Merkez detaylı örnekler vererek olayları etkili bir şekilde araştırdı ve raporlar yayınladı. 

Merkez Direktörü Mine Yücel Haziran 2020 yılında basına bir açıklama yapmıştı. Bunu KKTC’de ırkçılığın olmadığı saçmalığını savunanlar mutlaka tekrar tekrar okumalıdır. Mine Yücel, ırkçılık ve insan ayrımcılığını kınadı (kibrismanset.com)  

İki yıl önce Afrika Gazetesi logosu ve “Black Lives Matter” konuları üzerine çok çekişmeli bir süreç yaşanmıştı. Bu konularda da özellikle “sol” çevrelerin kafa karışıklığı gündeme bariz bir şekilde oturmuştu. Bugün tüm bu olaylara rağmen ilerleme kaydedilmesi düşündürücü ve oldukça üzücüdür.

Adaya değişik kültürlerden gelen 10binlerce yabancı kişiler arasında muhakkak ki kriminal, kötü kişiler de bulunacaktır. Her kültürde olduğu gibi. Sözde öğrenci olarak adaya gelip de karanlık işlere karışan Afrika ve diğer yerlerden gelen öğrencilerin varlığı bilinen bir gerçektir. Yasalara aykırı davranan herkes gibi onlar da polis tarafından tutuklanmalı ve yargı tarafından cezalandırılmalıdır. Aynı zamanda her Afrika’lı kişiye delilsiz suçlu uygulaması yapılmamalıdır. Bu onlara karşı önyargıları körükler ve ırkçılığı artırır.

Özellikle üniversite sektörü ve ilgili hükümet sorumlu Bakanlıklıkları yüksek öğrenimi bir para makinesi olarak değil, ciddi akademik müesseseler olarak görmedikleri sürece ve üniversitelerin ve öğrencilerin sıkı denetimi yapılmadığı sürece sorunlar artarak devam edecektir.   

KKTCde nefret suçları ile ilgili ceza yasa maddesi bir an evvel güçlendirilmeli ve yasaya en erken bir zamanda ırk unsuru da eklenmelidir. Geçmişte TDPnin bu yoldaki önerilerini desteklemeyen ana muhalefet partisi CTP derhal bu konuları kararlılıkla ele almalıdır.

 

2633700cookie-checkKuzey Kıbrıs ve ırkçılık

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.