Çin Devlet Başkanı Hu Jintau, Kosta Rika, Peru ve Küba’yı ziyaret ederken, Rus meslekdaşı Dmitri Medvedev de, Rus Nükleer gemisi “ Büyük Petro”nun, Venezuela Deniz Kuvvetleri ile birlikte yapacağı bir manevrayı izlemek üzere programında Brezilya, Peru ve Küba’nın da bulunduğu bir resmi ziyaretler dizisinin ilk ayağı Venezuela’ya doğru yol alıyordu. Daha bir ay önce, geliştirilmiş iki rus nükleer bomba uçağı Venezuela hava kuvvetleriyle bir gösteri yapmak üzere Venezuala’ya uçmuştu.
1 Kasım’da Brezilya Dış İşleri Bakanı Celso Amorim, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula Da Silva’nın davetini iletmek üzere Tahran’a gidip İran Devlet Başkanı Mahmut Ahmedinecad ile görüştü.Geçen yıl, Ahmedinecad, Latin Amerika’yı ziyaret eden ilk İran devlet başkanı olarak yola çıkmış ve Hugo Chavez, Daniel Ortega, Evo Morales ve Rafael Correa ile görüşmüştü.
ABD büyükelçisini kovduktan kısa bir süre sonra Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, İranlıların vize almadan, serbest olarak Bolivya’ya girip çıkabileceklerini ve Kahire’de bulunan Bolivya Büyükelçiliği’nin Tahran’a taşınacağı kararını almıştı.
Latin Amerika ve İran ilişkilerinin yakınlaşması ile yeni bir hava güzergahı, Karakas- Şam- Tahran seferlerinin konması, bölgede yaşayan İranlılara yeni ve daha kolay bir ulaşım sağladı.
İran basını, görevine yeni başlayan Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo’yu “Şeytanların Düşmanı” diye tarif ederken , ABD, Hizbullah’ın bölgedeki lideri olmakla itham ettiği Paraguay Dış İşleri Bakanı Alejandro Hamed Franco’nun ABD’ye girmesini ve herhangi bir Amerikan hava şirketiyle uçmasını yasakladı.
Yine son zamanlarda Venezuela-Beyaz Rusya işbirliğiyle Minsk’de kurulan Venezuela Rus Bilim ve Teknik Operasyonlar Merkezi açıldı. Beyaz Rusya silah endustrisinin en iyi müşterilerinden olan Venezuela’nın bu ülkeyle geliştirdiği ilişkiler öylesine yakınlaştı ki, Rusya’nın, ödemesi gereken miktarı ödemediği için Beyaz Rusya’nın doğalgazını kesmek için yaptığı tehditler, Chavez’in yeni arkadaşı Lukashenko ile yaptığı bir telefon görüşmesiyle mutlu sona bağlandı. Üstelik de, Hugo Chavez, Beyaz Rusların Rusya’ya borcu olan 478 milyon euroyu ödemek için bir andlaşma yaptı.
Kristina Kirchner, Arjantin Devlet Başkanı, Cezair, Tunus, Mısır ve Libya’dan daha yeni döndü. Diplomatik kaynaklar, Kirchner’in özellikle Cezair’i ziyaretten amacının, iki ülke arasındaki uzay bilimleriyle ilgili potensiyal olarak oluşturulabilecek işbirliği olduğunu söylüyor.
Aslında bu son gelişmeler ilginç bir perspektif sergiliyor, çünkü, Moskova ve Tahran’ın Latin Amerika ile olan ilişkisi Çin’in Latin Amerika ile olan ilişkisinden çok farklı. Bu dostluk gösterilerinin arkasında Çin’in, Latin Amerika’nın ham maddesine, Rusya’nın, Latin ülkelerine silah satmaya, kendisine uygulanan yaptırımlardan bıkmış İran’ın da uluslararası platformda yandaşlara gereksinimi yatıyor.
Bilindiği gibi Çin’in bulabildiği kadar enerjiye, doğal kaynaklara ve yiyeceğe ihtiyacı var. Gelişmesi ve siyasi dengesi buna bağlı. Rusya ise, Gürcistan ile yaşadığı son çatışmalarda ABD’nin Gürcistan’ın yanında olduğunu görünce, belki Kremlin de ABD’nin komşularıyla yakınlaşarak Amerikalılara kısas yapmak istiyor. Ancak Kremlin’in bu dostluğunun jeopolitik değil, ticari amaçlı olduğunu son derece aşikar.
Rusların, Latin Amerika’ya silah satışı, 2001 yılında 300 milyon dolarken, 2006 yılında 3 milyar doları buldu. ve bugün Latin Amerika ülkeleri, Rus silahlarının dünyadaki en iyi müşterisi.
Böylece, Latin Amerika ülkelerine üvey ağbilik yapan ABD”nin belli ki yıldızı sönüyor, ayrıca görünüşe bakılırsa, Latinler, yıllardır kafalarına vurula vurula yapılan bu hamiliğe bir vefa borcu da hissetmediklerinden, yeni dostluklarında daha rahat ve güvenliler.
Sonucta, tüm dünya ülkelerinin içinde bulunduğu ekonomik kriz sürerken kimin kime karagün dostluğu yapacağını ya da yapmayacağını ve bu sevgi yumağının altında yatan gerçekleri her bir ülke ayrı ayrı biliyor, yani biraz alan razı satan razı dedikleri.
