Leyla Sayar, Metin Erksan ve Suçlular Aramızda

Türk sinemasının en güzel kadınlarından birini kaybetmişiz. Sadece ben değil, sinema dünyası da geç öğrenmiş bu vefat haberini. 22 Temmuz günü Amerikan Hastanesinde sessiz sedasız hayata veda etmiş Leyla Sayar. Kendi isteği üzerine de sessiz sedasız defnedilmiş.

17 yaşında başladığı sinemadan 27 yaşında elini eteğini çekmiş. Bu 10 yıl içinde masum kızı da oynamış, vamp kadını da… Daha çok vamp kadını oynamış, vücudunu ve güzelliğini sergilemekten çekinmemiş,  sahnelere çıkmış, dans etmiş sonunda da kendini Allaha adayarak inzivaya çekilmiş. Hızlı bir hayattan yalnız bir hayata pat diyerek geçmiş. Her şeyi bir anda bırakmış. Ne sinema, ne televizyon, ne magazin, ne şöhret umurunda olmuş.

Kendisiyle yapılan röportajlarda, hiçbir filmini seyretmemiş, hiçbir filminin galasına gitmemiş, şöhreti sevmemiş olduğundan söz etmiş hep.

Bir anlamda tükenmişlik sendromu yaşamış. O yıllarda böyle bir tanımlama olmadığı için kendini bitmiş, tükenmiş hissettiği anda her şeyi bırakmış. Yaptıklarının tam tersini yaparak ruhunu şifalandırmak istemiş. Hızlı bir yaşamdan mana arayışı içinde sorgulayan ve düşünen bir hayata geçmiş. Çevresinde çok insan varken, yalnızlığı seçmiş. Birçok flörtten sonra hayatına hiç erkek sokmama kararı almış. Bugün bile Leyla Sayar dillere destan güzelliğiyle anılıyor. Bir anda örtünmüş, bir daha da vücudunu kimseye göstermemiş. Zaman zaman kendisine “eski çıplak fotoğraflarınızdan rahatsız olmuyor musunuz” sorusu sorulmuş. “Ben çektirmeye utanmamışım, onlar yayınlamaya niye utansın” diyerek kimselere gönül koymamış, kimselerden de bu konu hakkında bir talepte bulunmamış.

Sinemaseverler bilirler Leyla Sayar’ın en özel ve dikkat çekici fotoğraflarından biri de Metin Erksan’ın “Suçlular Aramızda” filmindeki çıplak vücudunun kâğıt paralarla örtüldüğü sahnedir. Beyaz atleti, James Dean bakışlı Ekrem Bora ve çıplak vücudu paralarla örtülü olan Leyla Sayar yerde yatmaktadır. “Suçlular Aramızda”nın Mümtaz’ı (Ekrem Bora) metresi Nükhet’in (Leyla Sayar) çıplak vücudunu kâğıt paralarla örterek paranın sahip olamayacağı hiçbir şey olmadığını göstermektedir. Paranın kudreti üstüne çok can alıcı bir sahnedir bu.

Gerçi bugün bu filmi izlemek istesek bu sahneyi göremeyeceğiz. Çünkü bu sahne sadece fotoğraflarda var. Filmin yönetmeni Metin Erksan o sahneyi kendi deyimiyle dostluk sansürüne uğratmış. Sansürden çok çeken yönetmen kendi filmini altın makasla kesmesinin nedenini şöyle açıklıyor:

“Leyla biliyorsunuz azize oldu, evliya olduğunu söylüyor. Öyle diyorsa öyledir. Ben işin bu tarafıyla ilgilenmem. Ben Leyla’yı çok severim. En büyük prensiplerimden sevdiğim ve sevdiklerimin menfaati için vazgeçebilirim. Leyla’ya zarar vermemek için filmin içindeki bu sahneleri ben kestim. Leyla’nın bir kez daha çıplak görünmesine müsaade etmedim.”

Müthiş değil mi?

Dünyaya zaman zaman böyle ileri ruhlar gelir ve bize bir şeyler öğretip giderler. Metin Erksan da işte böyle ileri bir ruh olarak dünyaya geldi ve gitti. Bugün onun dördüncü ölüm yıl dönümü. Metin Erksan’la aynı dönemde bu dünyada yaşamış olmaktan mutluyum. Hayatımda izleri vardır. Leyla Sayar’ın ölüm haberini okuyunca onu da anmadan geçemedim.

Ruhu şad olsun.

1991920cookie-checkLeyla Sayar, Metin Erksan ve Suçlular Aramızda

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.