SUZAN BEYAZIT – Uluslararası platformlarda Türkiye’ye saygın başarılar kazandıran piyanist Fazıl Say, Fransız şan sanatçısı Marianne Crebassa ile, 8 Ocak Çarşamba akşamı Londra’nın tarihi konser salonlarından Wigmore Hall’de müzikseverlerle buluştu.
Fazıl Say’ın heyecan veren enerjik üstün piyano hakimiyetiyle Marianne Crebassa’nin sıcak ve güçlü sesi buluşunca izleyiciler unutulmayacak bir performansa tanık oldular.
Konser programında Crebassa ve Say ikilisinin 2017’de çıkarmış oldukları Secrets adlı albümde bulunan Fransız müziğinin önde gelen bestecileri Debussy, Ravel, Satie, Fauré, Duparc’ın eserlerinin yanısıra Fazıl Say’ın kendi besteleri de yer aldı.
Fransız besteci Debussy’nin “Verlaine’dan Üç Melodi” başlıklı eseriyle konsere başlayan ikili, mezzo-soprano Cresbassa’ın sıcak ses tonu ve vokaldeki titiz yorumunu, Fazıl Say’ın eşliği aşan ustalığıyla harmanlayarak doyumsuz bir müzikalite sergiledi.
Sahneye solo olarak da çıkan Fazıl Say’ın, Erik Satie’nin Anadolu temalarını hatırlatan eseri Gnossiennes’i incelikli yorumu izleyiciden büyük alkış aldı. Hemen ardından Debussy’nin “La cathédrale engloutie” ve “Minstrels”ini sergileyen Say, yarattığı şiirsel atmosferle izleyicinin sevgisini kazandı. Konserin ilk yarısı, Ravel’in şark müziği esintili “Shéhérazade” ve “Vocalise-étude en forme de Habanera”nın güçlü performanslarıyla sona erdi.
İkinci yarıda ise, Fauré ve Duparc’tan seçilen eserlerin yanısıra, Fazıl Say’ın Gezi Parkı olaylarını konu alan iki eseri yer aldı. “Gezi Park 2 Op. 52” adlı eserinde Say, piyanodaki farklı tınılarla anında yaratılmış doğaçlamaları andıran bir yapıyı birleştirmiş. Gezi Parkı protestolarının toplumsal tansiyonunun enerjik bir ritmle aksettirildiği bu özel çalışma konseri doruk noktasına taşıdı.
2 Mart Pazartesi akşamı yeniden Londralı müzikseverlerle buluşacak olan Fazıl Say’ın Barbican Art Centre’da gerçekleşecek olan bu konserinin biletleri tükenmek üzere olduğu öğrenildi. Müzik otoriteleri enerjisi, çalışkanlığı, yaratıcılığı ve ustalığıyla uluslararası alanda saygınlığını genç yaşlarda kanıtlamış, Türkiye’nin ender yetiştirdiği sanatçıların biri olan Say’ın canlı performanslarına tanık olmak, benzer başarıları hedefleyen gençler için kaçırılmaması gereken ilham verici bir fırsat olduğunu yazıyorlar.
