Mehmet ve Fatma Meter, depremden sonra ailelerinden yedi kişiyi toprağa verdi.
Aracımızla karlarla kaplı dağlara doğru ilerlerken, geriye baktığımızda Gaziantep kentini görüyoruz.
Merkezden uzaklaştığımızda, benzer görüntüler karşılıyor bizi. Bir köyün ardından diğeri, aynı yıkıcı yaraları taşıyor.
Ördekdede adlı küçük bir köyde duruyoruz ve hayatını kaybedenlerin yaşayanlardan daha fazla olduğu bir toplulukla karşılaşıyoruz.
Bu, depremin vurduğu bölgede, haritalarda küçük bir nokta olarak görülen birçok yerde görülen acı bir gerçeklik.
Bu uzak yerde, bulmayı beklediğimiz en son şey, bir ateşin etrafında toplanıp, çay içen iki Londralıydı.
Mehmet ve Fatma Meter, Londra’nın kuzeyindeki Finsbury Park semtinde yaşıyor. Fatma, şalıyla göz yaşlarını silerken “Bu deprem her şeyi yıktı” diyor. Mehmet “Ağabeyimin cenazesi için depremden önce Türkiye’ye geldik ama şimdi ailemizin yedi üyesini toprağa vermek zorunda kaldık” diye konuşuyor.
Bütün o değerli yaşamların nerede kaybedildiğini göstermek için bizi bir yürüyüşe çıkartıyorlar.
HABERİN DEVAMINI KAYNAĞI BBC TÜRKÇE‘DEN OKUMAK İÇİN LÜTFEN LİNKİ TIKLAYINIZ
https://www.bbc.com/turkce/articles/cg3y8lz02vpo