Helsinki Derneği seçimler öncesi hükümetin “halkla görüş alışverişi” adı altında başlattığı kampanya faaliyetlerinde başbakan Viktor Orban imzasıyla bir belge yayınlayarak ve ismen Helsinki Derneğinin adını da anarak “yalan yanlış” iddialar ortaya attığı savıyla mahkemeye başvurmuştu.
Şubat ayından bu yana devam eden davada nihai karar bugün ilan edildi.
İddiaların gerçek dışı olduğu savıyla mahkemeye başvuran dernek, davayı kazandı.
Mahkeme, hükümet organında yayınlanan ve Helsinki Derneğinin adını da anarak bazı kuruluşları “mültecilerin yasa dışı faaliyetlerini savunan” kuruluşlar olarak gösteren belgede gerçeklere sadık kalınmadığını tespit etti.
Duruşmalarda hükümet temsilcileri yayınlarda yer alan görüşlerin “düşünce özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, sonuçta bunların hükümetin görüşü olduğunu vurguladılar.
Özür her gün resmi internet sitesinde yayınlanacak
Mahkeme ise sonuçta gerçekten belgede yer alan vurgulamaların “görüş” olarak tanımlanabileceğini, ancak düşünce ve görüş beyan etme özgürlüğünün kamuoyunda saygın bir yere sahip olan bir kurumun faaliyetlerini ve prestijini yerle bir etme noktasına varamayacağını saptadı.
Mahkeme Helsinki Derneğinin başvurusunun haklı nedenlere dayandığını tespit ederek hükümeti hem derneğe maddi tazminat ödemeye ve hem de “haksız” iddialar nedeniyle dernekten özür dilemeye mahkum etti.
Ancak Mahkeme kampanya esnasında 8 milyon insana ulaşan haksız iddiaların tek bir özürle geçiştirilemeyeceğini düşünüyor.
Bu nedenle de mahkeme özür metninin otuz gün boyunca hem devletin resmi ajansı olan MTI ajansında ve hem de hükümet organı olan internet sitesinde her gün sayfanın hemen girişinde, manşet olarak yayınlanmasında da karar verdi.
Mahkeme kararı kesin ve hükümetin başka bir temyiz hakkı da bulunmuyor.
