Medyada bir ses daha sustu

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – 25 yıllık geçmişe sahip Antalya’nın tek televizyonu Kanal V el değiştirdi. Kanalın sahibi Ahmet Oruçoğlu ekrandan yaptığı veda konuşmasında, “Türkiye’nin ilerici ve yurtsever insanlarını sıkıştıran, alternatifsizliğe mahkûm eden, onları memleketlerine yabancılaştıran bir zihniyetten kurtulmak gerekiyor” dedi.
Antalya’nın 25 yıllık televizyon kanalı olan Kanal V el değiştirdi. Kentin tek televizyon kanalı olan Kanal V’nin gazete ve yayıncılık kökenli sahibi Ahmet Oruçoğlu, kendi kanalında yayınlanan ana haber bültenine çıkarak, “Bizi ekranlara veda etmeye getiren sürecin detaylarını açıklamaya gerek duymuyoruz. Ancak bizi yalnızlaştıran ve onurla taşıdığımız Antalya’nın sesi olma görevini bırakmaya zorlayan çarkı döndüren zihniyetten bahsetmeyi önemli buluyoruz. Çünkü sadece ekranları değil, Türkiye’nin ilerici ve yurtsever insanlarını sıkıştıran, alternatifsizliğe mahkûm eden, onları memleketlerine yabancılaştıran bir zihniyetten kurtulmak gerekiyor” diye konuştu.

Girdiği ekonomik darboğaz nedeniyle sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu Kanal V’yi satmak zorunda kalan Ahmet Oruçoğlu, kanalının ana haber bülteninde bir veda konuşması yaparak, “Alın teriyle yaşayan ve değer üreten emektar insanların kazanımı sayılması gerektiğine inandığımız kurumlara dönük düşmanlıktan, halka sırtını dönen bu anlayıştan hükümeti de muhalefeti de muaf tutmak ne yazık ki mümkün değil” dedi.

‘GERÇEKLERİ SÖYLEME AĞIR BİR SORUMLULUK HALİNE GELDİ’
KANAL V’nin, devraldığı 2013’ten bu yana Akdeniz Bölgesi’nde yaşayan ve üreten insanların sorunlarını ve özlemlerini yansıtmayı ilke edinen bir yayın politikası izlediklerini dile getiren Ahmet Oruçoğlu, her yayıncının omuzlarında taşıması gereken gerçekleri söyleme ve haber alma hakkını savunma yükümlülüğünün ağır bir sorumluluk haline geldiğini söyledi.
 
Kimsenin kendisini veda etmeye zorlamadığının altını çizen Oruçoğlu, veda konuşmasında Kanal V’yi devretmesiyle sonuçlanan süreci şöyle özetledi:

‘SİYASET SOSYETESİ, BÜROKRATLAR VE PATRONLAR ÖNEMSEMEDİ’
“Bir yanlış anlaşılmaya izin vermek istemiyoruz, açıkça söyleyelim: kimse bizi veda etmeye zorlamış değil, zaten tehditlere pabuç bırakacak bir ekibimiz olmadığını birlikte çalıştığımız yıllar boyunca defalarca kanıtladık. Ancak bizi bugün bu noktaya getiren şey, Türkiye’de halkın sözünü söyleyebildiği, yerli üreticilerin sorunlarını dile getiren platformların, ülkemizdeki siyaset sosyetesi, yerel bürokratlar ve patronlar tarafından değersiz görülmesi, önemsenmemesi oldu.
 
İNSANLARI MEMLEKETLERİNE YABANCILAŞTIRAN ZİHNİYETTEN KURTULMAK GEREKİYOR’
Alın teriyle yaşayan ve değer üreten emektar insanların kazanımı sayılması gerektiğine inandığımız kurumlara dönük düşmanlıktan, halka sırtını dönen bu anlayıştan hükümeti de muhalefeti de muaf tutmak ne yazık ki mümkün değil. Bizi ekranlara veda etmeye getiren sürecin detaylarını açıklamaya gerek duymuyoruz. Ancak bizi yalnızlaştıran ve onurla taşıdığımız Antalya’nın sesi olma görevini bırakmaya zorlayan çarkı döndüren zihniyetten bahsetmeyi önemli buluyoruz. Çünkü sadece ekranları değil, Türkiye’nin ilerici ve yurtsever insanlarını sıkıştıran, alternatifsizliğe mahkûm eden, onları memleketlerine yabancılaştıran bir zihniyetten kurtulmak gerekiyor.
 
‘HALKIN TALEPLERİYLE KİMSENİN İLGİLENDİĞİ YOK’

Gelinen bu noktada bizim yalnız olmadığımızı bunun genel bir sorun olduğunun altını çizmek isterim. Ne yazık ki halkın talepleriyle kimsenin ilgilendiği yok. Böyle olunca gücü elinde tutanlar halkın taleplerini yansıtacak bir televizyona ihtiyaç duymadığı gibi böylesi bir kamu hizmetini (ki bizim yaptığımız tam da bu) destekleyecek devlet politikası da yok. Kanal V bu kamusal görevi sürdürebilmek adına çok direndi. Ancak biraz önce belirttiğim nedenlerle benim, bizim değil sizin televizyonunuzu devretmek zorunda kaldık.”
 
KANALIN YENİ SAHİPLERİ TÖRER VE KAYA OLDU
Oruçoğlu konuşmasının sonunda Kanal V’yi devralan yeni ekibe de başarılar dilerken, kanalın yeni sahiplerinin ise reklam ve tanıtım hizmetleri yürüten Editör Ajans ve Aktüel Ajans adlı kuruluşların sahipleri Uğur Törer ve Okan Kaya olduğu öğrenildi.
2068770cookie-checkMedyada bir ses daha sustu
Önceki haberBurjuva devlet bir vampire dönüşürken…
Sonraki haberİş yaşamı, özel yaşam. Bu nasıl görüşme?
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.