Memleket izlenimleri (IV)

Eskişehir’den kalkan yüksek hızlı tren Ankara’ya doğru yol alırken, başımı dayadığım pencerede hızla geriye kayan ağaçlarda bizim Nazım düştü yine usuma: “Memleketim ne kadar geniş/ dolaşmakla bitmez tükenmez gibi geliyor insana./ Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum./ Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum/ ve güneye pamuk işleyenlere gitmek için/ Toroslardan bir kere olsun geçemedim diye/ utanıyorum./”

Ben de utanıyorum. Memleketi türkülerden, kitaplardan tanıyorum. Eğer aileniz işçiyse ya da esnaf ise benim gibi memleket fukarasısınız demek ki. Nasıl gezebileceksiniz ki? Çalışmaktan, bütçe denklemekten iki yakanızı bir araya getirmek o kadar kolay mı?

Her yaz İngiltere’den Türkiye’ye geldiğimde memleketin görmediğim bir köşesine gidiyorum artık. Ankara otogarında ayakçılar arkamıza düşüyor. Elinde tesbihiyle “Hacı abi!” diye seslenip iki buçuk saat sonra kalkacak Aksaray otobüsünün faziletlerini anlatıyor zaar… Arkamı dönüp “Bak” diyorum ucuz bitirime “Bir bana ‘hacı’ deme, iki bir huzur ver, peşimi bırak.” Ankara’ya hiç yakışıyor mu böylesi yapışkan güruh?

Otobüs Tuz Gölü kıyısında Aksaray’a doğru yol alırken bakterilerin pembeleştirdiği gölde kuş sürüleri havalanıyor… Eskinin iç denizi, günümüzün her geçen gün küçülen gölü pembe bir cam gibi ufukta kızıllaşmaya başlayan gökyüzüyle birleşiyor. Bu panoramayı unutmamak üzere belleğimde fotoğraflıyorum. Dostum Faruk ve Ahu Akbaş’ın düzenlediği kültür ve fotoğraf turu ekibiyle Aksaray’da Ağaçlı Hotel’de buluşuyoruz. Temiz ve servisi mükemmel olan hotelin dekorasyonu o kadar abartılmış ki gözünüz yoruluyor. Neyse bizim için asıl olan temiz bir çarşaf ve görmemiz gereken yerler…

Hasan Dağı ve çoban Seyfettin (Fotoğraf: Faruk Akbaş)

Tur arkadaşlarımızla hemen kaynaşıyoruz. İlk gezi durağımız sönmüş bir volkan olan Hasan Dağı eteklerideki Çeltek Köyü… Çoban Seyfettin’in ıslığıyla eşek önde koyunlar, Hasan Dağı’na doğru yola çıkıyor. Çoban köpeklerinin ıslıkla sürüyü yönetmesini hayranlıkla izliyorum.

Selime Köyü’nden geçerek Ihlara Vadisi’ne ulaşıyoruz. Bitki örtüsü, yüzün üzerindeki kilise ve şapelleriyle doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun bir arada buluştuğu “Ihlara Vadisi’ni gezdirecek bir teleferik sistemi yapılsa ne iyi olur” diye düşünüyoruz.

Kızıl Kilise (Fotoğraf; Meltem Aydın)

Gece Ihlara Vadisi yakınındaki Kızıl Kilise’de (MS. 4’üncü yy, ismi eşitlik ve özgürlük sevdasından değil, taşların renginden) yıldızları izleyip, fotoğraf çekiyoruz. Işık kirliliğinin olmadığı bu bölgede yıldızlar koskoca evrende hiçliğimizi hatırlatıyor. Yıldızlara bakarak yaşamını yitiren dostlarıma da selam gönderiyorum. Gündüz otuz küsur olan sıcaklık gece donduruyor. Ahu’nun uyarısıyla aldığımız hırkalar geceyi kurtarıyor.

Kızıl Kilise’de yıldız çekimleri (Fotoğraf: Faruk Akbaş)

Ertesi günü Şereflikoçhisar’ın Tuz Gölü’ne komşu köylerine yola çıkıyoruz. Gölün tuzdan buzlaşmış sahilindeki atlı bir köylü fotoğraflarımızın konusu oluyor.

Tuz Gölü (Fotoğraf; Meltem Aydın)

Şereflikoçhisar yakınlarında tarlada soğan toplayıp kımızı çuvallara dolduran mevsimlik işçilerle sohbet ediyoruz. Viranşehir’den çocuklarıyla gelen 150 Kürt işçi kendi yaptıkları derme çatma çadırlarda kalıp güneşin altında soğan topluyorlar. İşçilerle kaynaşıyor, dertlerini dert ediniyoruz hemen. Yalınayak gezen çocuklara yanımızdaki meyve ve şekerleri ikram ediyoruz.

Ahu Akbaş,mevsimlik soğan işçilsiyle sohbet ederken

Tuz deyip geçmeyin hani. Tuz Gülü civarı Türkiye’nin en zengin endemik bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğine sahip. Türkiye’nin tuz ihtiyacının yarısının da bu gölden karşılandığını öğreniyoruz. Gölün tam ortasından geçen yolla Cihanbeyli’ye oradan da yıldız çekimleri yapacağımız Eskil kasabasına yöneliyoruz.

Eskil Tuzlası’nda yıldız çekimleri (Fotoğraf: Faruk Akbaş)

Kurak topraklardaki mezralarda yaşamın ne kadar zor olduğunu düşünüyoruz. Bazı köylülerin bahçelerine meyve ağaçları dikmesi dikkatimizi çekse de bunun komşularına örnek olamamasına şaşırıyoruz. Beni şaşırtan bir başka olgu da yollara atılan plastik çöpler oluyor. Geçtiğimiz yollarda çoğu terkedilmiş yıkık tek katlı kerpiç evlerin yerine dikilen mimarlık faciası eciş bücüş çok katlı beton yapılar da canımızı sıkıyor hani.

Eskil yolunda henüz kanatları gelişmemiş yavru bir flamingoya rastlıyoruz. Ekipteki arkadaşlar yavrunun annesinden ayrı düşmesini hayra yormuyor, geceleyen çakallara yem olacağını düşünüyorlar. Araçtan inip flamingoyu yakalayıp hayatını kurtarmaya çalışıyoruz. Yavru bizimkilerden daha atik çıkıyor ve kurak sazlıkta kayboluyor.

Eskil’de kuş gözetleme kulesinin yanında kamp kuruyoruz.

Hürmetçi Sulak Alanı’nda atlar (Fotoğraf: Faruk Eskioğlu)

Sonraki gün Avanos’ta Avustralyalı heykeltıraş Andrew Rogers’ın 2007 ve 2009’da yaptığı gökyüzünden bile görülebilen heykelleri keşfe çıkıyoruz. Aynı bölgede Kırgız Orta Asya Çiftliği’nde Kırgız mantısı ve Özbek pilavı yiyoruz.

Kayseri Organize Sanayi’nin yanındaki Hürmetçi Sulak Alanı’nda yüzlerce atın topraktaki tozu dumana katan ve suların içindeki turkuaz köpükler çıkaran koşularını fotoğraflıyoruz. Köydeki yüzlerce mandanın sulak alanda serinleme çabalarını keyifle seyrediyoruz.

Hürmetçi Sulak Alanı’nda atlar (Fotoğraf: Selami Türk)

Gezi bittiğinde kurak topraklarlardaki zorlu yaşam ve annesinden ayrı düşen flamingo yavrusunun peşindeki koşumuz aklımızda kalıyor, bir de yıldızların altında tur arkadaşımız Adem Baba’nın teyibinden süzülen Zeki Müren’in “Benim gönlüm sarhoştur/ Yıldızların altında” şarkısı…

Turun sonunda herkesin Faruk ve Ahu Akbaş’a sorusunu da aktarayım: Bir sonraki gezi nereye?

2329820cookie-checkMemleket izlenimleri (IV)
Önceki haber‘Memur zammı’ yoksulluğu artıracak
Sonraki haberTwitter CEO’sunun Twitter hesabı hacklendi
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.