Irmak, “yoğun seyirci kitlesini salonlara çekmeyi başardığı, sinemanın yeniden halkın sevdiği bir sanat dalı haline gelmesine katkı sağladığı ve genç kuşaklara sinema sevgisinin aşılanmasında önemli rol oynadığı” için bu ödüle değer görüldü.
Türk Sineması’nın geleceğine verdiği değer ve önemin bir ifadesi olma özelliğini taşıyan Muhsin Ertuğrul Umut Ödülü, ismini, Türk Sineması’nda ilk sesli film, ilk renkli film ve ilk ortak yapım gibi birçok yeniliğe imza atan büyük sinema ve tiyatro adamı Muhsin Ertuğrul’dan alıyor.
Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali; “Gerçekleştirdiği yapımlar sayesinde yoğun seyirci kitlesini salonlara çekmeyi başardığı, sinemanın yeniden halkın sevdiği bir sanat dalı haline gelmesine katkı sağladığı ve genç kuşaklara sinema sevgisinin aşılanmasında önemli rol oynadığı” gerekçesiyle, yönetmen Çağan Irmak’ı ilk Muhsin Ertuğrul Umut Ödülü’ne layık görmüştür.
Yönetmen Çağan Irmak, “Muhsin Ertuğrul Umut Ödülü”nü, 13 Aralık 2006’da Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan festival açılış gecesinde alacak.
TAM BİR SANAT ADAMIYDI: MUHSİN ERTUĞRUL
Tiyatro ve sinema oyuncu ve yönetmeni Muhsin Ertuğrul 1892 yılında İstanbul’da doğdu. 1909 yılında Erenköy’de Burhaneddin Kumpanyası’nda Arthur Canon Doyle’un Sherloch Holmes oyununda Bob rolünde ilk kez sahneye çıktı. 1911’de tiyatro bilgisini geliştirmek için Paris’e gitti. Yurda dönüşünde Hamlet’i sahneye koydu.
Millet Tiyatrosu adıyla Bursa’da, Yeni Turan Temsil Heyeti adıyla Türk Ocağı’nda temsiller verdi. Bu sıralarda sinemaya ilgi duydu ve Şehzadebaşında Ertuğrul Sineması’nı açtı. Bu sinemada film gösterimlerinin yanı sıra tek perdelik oyunlar da oynadı. Darülbedayi’nin kuruluş çalışmalarına katıldı. Darülbedayi’ye öğretmen olarak atanan Antoine’ın açtığı sınava Hamlet’ten hazırladığı bir parçayla girerek hocanın ilgisini çekmeyi başardı ve Darülbedayi’ye yönetmen olarak girdi. Bundan sonraki yıllarda çeşitli sebeplere kesintiye uğrasa da sürekli olarak Darülbedayi’de görev yaptı.
1922 yılında “İstanbul’da Bir Facia-ı Aşk” filmini çekti. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Kurtuluş Savaşı temalı filmler yapmaya başladı. Bunlardan ilki Halide Edip Adıvar’ın eserinden uyarladığı “Ateşten Gömlek” filmidir. Bu filmde Neyyire Neyyir ve Bedia Muvahhit isimli ilk Türk kadın oyuncular rol aldı. 1930 yılında, ilk sesli Türk filmi “İstanbul Sokakları’nda”yı çekti. 1936 yılında Selma Lagerlöf’ün bir öyküsünden yola çıkarak Cahide Sonku’nun oynadığı “Aysel Bataklı Damın Kızı”nı sinemaya uyarladı.
1941 yılında Neyyire Neyyir ile birlikte “Perde ve Sahne” isimli dergiyi yayınladı.1945’te Dame Ninette de Valois’nın İstanbul’a gelmesini sağlayarak Yeşilköy’de ilk bale okulunu kurdu. 1947’de “Kızılırmak Karakoyun” filmini çevirdi ve Ankara Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi’nin başına getirildi. 1949’da kırkıncı sanat yılını kutladı. 1951 yılında bir bankanın teşvikiyle Batılı anlamda ilk özel tiyatro sayılan Küçük Sahne’yi kurdu. 1952’de ilk renkli Türk filmi olan “Halıcı Kız”ı gerçekleştirdi. Anılarını ‘Benden Sonra Tufan Olmasın” isimli kitapta toplayan Muhsin Ertuğrul 1979 yılında aramızdan ayrıldı.
