Nar üreticisinin emeğini kimler sömürüyor?

nar
 
Türkiye dünyanın önde gelen nar üreticilerinden biri. Ancak plansız üretim ve bahçeden sofraya uzanan organizasyon eksikliği narda üreticinin keyfini kaçırdı. 2000’li yıllarda üretim patlaması yaşanan narda fiyatların düşük seyretmesine, diplomatik krizlerle inişli çıkışlı seyreden dalgalı ihracat da eklenince hasat dönemi oldukça kısa olan narda üretici istikrarlı bir piyasa oluşturulmasını bekliyor. Türkiye’nin önemli nar üretim merkezlerinden biri olan Denizli’de nar üretimi yapan Veli Altındağ, yılda yaklaşık 30 bin ton nar hasadının gerçekleştirildiği bölgede en büyük sorunun istikrarsızlık olduğunu söylüyor. Denizli Irlıganlı’da bu yılki nar fiyatının 1 lira 25 kuruş olduğuna dikkati çeken Altındağ, “Şu anda İngiltere’de 7.9 numara narın tanesi 1,45, kilosu ise ortalama 3 Paund. Üreticiye ödenen fiyat ile market satışı arasındaki bu büyük fark, aracı firmaların piyasayı yönlendirerek ürünü elinde tutmasından kaynaklanıyor. Türkiye’nin nar piyasası bir iki büyük şirketin elinde şekillendiriliyor” diye konuştu.
 
Dünyanın önde gelen nar üreticilerinden biri olan Türkiye, 1990’lı yıllardan itibaren hızla çoğalan nar bahçeleriyle üretim yaklaşık 10 kat arttı. Tarımdaki plansızlığın en büyük kurbanlarından biri olan nar üreticileri, ihracata bağımlı üretim ve ürün fazlalığı yüzünden son yıllarda düşük fiyatlara razı olmak zorunda kalıyor.
NAR AĞACINA BAĞLANAN UMUTLAR SÖNMEYE BAŞLADI
Türkiye’nin büyük bölümünde yetiştirilen narda üretimin en yoğun olduğu illerin başında, sırasıyla Antalya, Muğla, Denizli, Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep ve Aydın geliyor. Hasat dönemi oldukça kısa olan narda başı çeken illerde Eylül ayı ortalarında başlayan hasadın sonuna yaklaşıldı. Geçtiğimiz yıl 30 kuruşa kadar düşen fiyatlar bu yıl 1 lira civarında seyrediyor. Türk narının en büyük alıcısı konumundaki ülkeler Rusya, Almanya, Ukrayna ve Irak. Ancak bu ülkelerle yaşanan bölgesel ve diplomatik krizler ihracatın dalgalı bir seyir izlemesine neden olurken, buna bağlı oluşan istikrarsızlık üreticinin belini büküyor. Önünü göremeyen nar üreticisi, yıllar önce umutlarını bağladığı nar ağaçlarını ya terk ediyor ya da söküyor.
HİCAZ NARININ ADRESİ IRLIGANLI
Türkiye’nin önemli nar üretim merkezlerinden biri olan Denizli’nin Irlıganlı Mahallesi’nde Hicaz narı yetiştiriliyor. Büyük bölümü Rusya ve Avrupa ülkelerine ihraç edilen Irlıganlı narında hasadın sonuna yaklaşılıyor. Yılda yaklaşık 30 bin ton nar hasadının gerçekleştirildiği bölgede üreticinin en büyük sorunu ihracat yapılan ülkelerle yaşanan diplomatik krizlerin yarattığı istikrarsızlık.
BİLİŞİM SEKTÖRÜNDEN TARIMA GEÇTİ, HİCAZ NARI ÜRETİCİSİ OLDU
Bilişim sektöründen tarıma geçiş yapan ve 2007 yılında nar üretimine başlayan Veli Altındağ, Irlıganlı’da bu yıl nar fiyatlarının 1 lira 25 kuruş olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Şu anda İngiltere’de 7. 9 numara narın tanesi 1,45, kilosu ise ortalama 3 Paund. Üreticiye ödenen fiyat ile market satışı arasındaki bu büyük fark aracı firmaların piyasayı yönlendirerek ürünü elinde tutmasından kaynaklanıyor. Türkiye’nin nar piyasası bir iki büyük şirketin elinde şekillendiriliyor. Tarla ile Pazar arasındaki bu açık ara fark nereye gidiyor bunun yanıtının verilmesi gerekiyor.”
‘ÜRETİCİLER BORCUNU ÖDEMEK İÇİN NARA YÖNELDİ’
Tarım Kredi Kooperatifi’nin bu yıl Irlıganlı’da nar alımı yaptığını söyleyen Altındağ, ancak kooperatifin yüzde 2,5 olarak açıkladığı komisyon oranlarının ertelemelerle yüzde 19,5’e yükseldiğini, bunun da üretici için büyük bir yük olduğunu dile getirdi. Nar üretiminin plansız bir şekilde geliştiğini anlatan Altındağ, “2000’li yıllarda üreticiler pamuk ve diğer ürünlerde büyük bir borç yükü altına girince bundan kurtulabilmek için dekar başına destek verilen nara yöneldi. Her yer nar bahçesi oldu. Üreticiler bir süre meyveden para kazandı ama 2011 yılından buyana dekar başına kesim düşerken, aynı dönemdeki üretim giderleri üç kat arttı. Bununla beraber fiyatlar da geriledi” diye konuştu.
KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ FETÖ’YE Mİ GİDİYOR?
Kırsal Kalkınma desteklerinin amacına uygun yapılmadığı görüşünü savunan nar üreticisi Veli Altındağ, “FETÖ yapılanmasının en etkin olduğu alanlardan birisi de kırsal kalkınma projeleri ve desteklemeler. Devlet tarım alnında çok büyük maddi destekler sağlıyor ama bu paralar doğrudan üretim yapacak olan kişilere ulaşmıyor ne yazık ki” iddiasını dile getirdi.
YALNIZ’IN NARLARI İHRACATTAN DÖNDÜ
Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Yalnız köyü de bölgenin önemli nar üretim merkezlerinden biri. Ancak üreticiler bu yıl ihracata giden narların geri döndüğünü belirtiyor. Bunun nedeni ise yıllardır ihracatın en büyük sorunlarından biri olan ‘kalıntı’ sorunu. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Yalnız köyünden nar üreticileri, ürünün daha uzun süre dayanması amacıyla koruyucu içeren kimyasala batırıp depoya koyduklarını ancak bu işlemi yaptıkları narların ihracattan geri döndüğünü anlattı. Üretimde ve fiyatta bir sorun yaşamadıklarını ancak kalıntı sorunu yüzünden tüccarın geçici bir süre nar alımı yapamadığını anlatan üreticiler, “Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri gelip ürünlerde inceleme yapacaklar. Buna göre üründe kalıntı çıkmaması için gereken oranlar belirlenecek. Şimdi bu işlemler için bekliyoruz” görüşünü dile getiriyor.
KALINTI SORUNU ÇÖZÜLÜRSE ÜRETİCİNİN YÜZÜ GÜLECEK
Yalnız köyünde bu yıl nar fiyatları 1 lira ile 1 lira 40 kuruş arasında alıcı bulmuş. Kalıntı sorununu çözerlerse üreticinin yüzü gülecek. Bu konuda Tarım Bakanlığı’na çok büyük sorumluluk düşüyor. Üretimde aşılan sorunların ardından iyi bir hasat yılı yaşayan üreticilerin, bahçeden depolamaya her evrede eğitilmesi gerektiği belirtiliyor.
 
2131140cookie-checkNar üreticisinin emeğini kimler sömürüyor?
Önceki haberMacaristan’da Türkiye mevsimi estirmek isteriz
Sonraki haberSayın Cumhurbaşkanımız, yıllardır sizi kandırıyorlar!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.